Logo image
Logo image

Depresyon ve Cinsel İlişki Arasındaki Bağlantı

3 dakika
İnsanlar, sosyal medyadan veya diğer insanlardan duydukları ön yargılı fikirlere dayanarak, depresyon hakkında çok şey bildiklerini düşünürler. Bu yazıda, depresyonun en çok etkilediği durumların birinden bahsedeceğiz: cinsellik.
Depresyon ve Cinsel İlişki Arasındaki Bağlantı
Tarafından yazılmıştır Alberto Álamo
Son Güncelleme: 21 Aralık, 2022

Depresyon, cinsellik ve cinsel ilişki de dahil olmak üzere, bir insanın hayatının her yönünü etkiler. Birçok insanın öyle olduğuna inanmasına rağmen, depresyon ve üzgün olma aynı şeyler değildir. Depresyon, bazı psikopatoloji kitaplarında anlatılanların da ötesine geçer. Gerçekte, depresyonlu bir birey, depresyonun günlük işlerini ve faaliyetlerini yerine getirmesini engelliyor gibi hisseder.

Öyle ki, Dünya Sağlık Örgütü depresyon gerçeğini göstermek için bir video hazırladı. Bu videoda günlük ev işlerini yapmak isteyen, ancak köpeğinin bunları yapmasına izin vermeyen bir adam gösteriliyor. Köpek (depresyon) adamın yataktan kalkmasına veya normal hayatını sürdürmesine izin vermemektedir.

Depresyon ve cinsel ilişki: Aralarında bağlantı var mıdır?

Depresyon, cinsel ilişkileri çok farklı şekillerde şartlandırır. Özellikle, samimi iletişim gibi duygusal bağlarla birbirlerine bağlı çiftlerin dinamiklerini etkiler. Partnerlerden biri depresyondan mustarip ise, bunun sonucu olarak bir dizi değişiklik meydana gelir:

  • Az ya da olmayan cinsel istek: Bizi cinsel ilişkilerde bulunmaya iten lokomotif olduğu için, depresyonun etkilediği en temel cinsel husustur. Cinsel istek olmazsa, zevkte de önemli bir azalma meydana gelir. Depresyon tüm hayati alanlarda, özellikle de erotik arzuda düşük motivasyona neden olur. Bu da doğrudan cinsel ilişkileri etkiler.
  • Erotik fanteziler bulmada yetersizlik: Bu durum, fantezilerin birbirine benzer olması nedeniyle istek kaybının bir sonucudur. İşte size bir örnek. Cinsel ilişkide bulunmak peynirli kek yemek gibiyse, cinsel istek onun içindekilerdir ve cinsel fanteziler de bunları kişinin zevk alacağı tarzda bir araya getirmenin farklı yollarıdır.
  • Zayıf kendine güven: Kendine güvenme, isteklerimizi baskı yapmadan veya istediklerimizi (veya istemediklerimizi) agresif bir şekilde ifade etmeden dile getirmenin doğru bir yoludur. Depresyonlu insanlar, diğer insanların beklentilerini karşılamadıkları için kendilerini son derece suçlu hissederler. Bu durum ise onları dengeleyici bir mekanizma olarak pasif iletişim kurmaya itmektedir.

Detaylı bir anlatımla, insanlar ne zaman cinsel ilişkiye gireceğine ve ne zaman da girmeyeceğine karar verebilirler. Şu bir gerçek ki; bazen bir partner yakınlaşmak isterken, diğeri istemez. Bununla birlikte, depresyonda olan bir kişi genellikle cinsel istek eksikliğini ifade etmede zorlanır ve yukarıda bahsettiğimiz dengeleyici mekanizmaya başvurur: partnerinin yoğun cinsel isteğine boyun eğer.

  • İlişkilerini kendisiyle değiştirme: Kendi kendini uyarma, bizim için çok önemli bir kısım olduğundan özel ilgiyi hak ediyor. Özel olarak erişebileceğimiz kendimizi tanıma, keşfetme ve zevk kaynağımızdır. Depresyon aynı zamanda bunu da etkiler. Aslında, depresyonda olan birinin daha az mastürbasyon yapması veya tamamen bırakması daha yaygındır.
Some figure

Partnerimin depresyonu var. Ne yapabilirim?

Depresyondaki insanların depresyona girmek istemediklerini hatırda tutmak gerekir. İyi hissetmek ve cinsel ilişkilerinden hoşlanmak isterler. Her birey farklı şekilde depresyon yaşar (ya da başka bir ruh sağlığı sorunu). Bununla beraber, partneriniz depresyonda ise, işte size yardımı olabilecek bazı ipuçları:

  • Onları yargılamayın: Depresyondaki bir kişinin partnerinden isteyeceği son şey, davranışlarını veya kararlarını sorgulamasıdır. Şüphe etmek veya onları yargılamak, kendilerini daha kötü hissetmelerine sebep olur. Zaten kendilerini yeterince sinirli ve suçlu hissediyorlar, bu yüzden her hareketlerini eleştirerek olayı daha da karmaşık hale getirmeyin. Ayrıca, cinsel isteklerinin eksikliğini yargılamak, keyiflerini çok fazla kaçırabilir. Ellerinden gelse, tamamen farklı hissedeceklerini unutmayın.
  • Onlara baskı yapmayın: Ritmine ve alanlarına saygı duyarak partnerinize eşlik edin. Bazen partnerinizin arkadaşlığınıza ihtiyacı olur, bazen de yalnız kalmak ister, başka bir zaman konuşmak istemez ve bazen de ağlamak için bir omuza ihtiyacının olduğu zamanlar olabilir. Onlara samimi şekilde saygı gösterin ve ne yaparsanız yapın, fakat zihinsel durumlarını sizinle ilgili hissettikleriyle karıştırmayın. Cinsel isteklerinin azalmasının depresyondan kaynaklandığını ve kendilerini uyarmayla ilgili yapılacak bir şey olmadığını unutmayın.
  • Yardıma hazır olduğunuzu gösterin: Partnerinize baskı yapmamanız, onu dikkate almadığınız anlamına gelmez. Ona ihtiyaç duyduğu alanı verdiğinizi ve ritmine saygı duyduğunuzu, ancak hala onun için yanında bulunduğunuzu anlaması çok önemlidir. Her şeyi mahvetmeyi ya da kendisini daha kötü hissetmesini istemediğinizi anlıyoruz; bu nedenle, “Konuşmak istersen buradayım” veya “Bu konuda yalnız değilsin” gibi sözlerle kendinizi ifade etmeye çalışın.
  • Yardım alın: Artık daha fazla insan depresyonları için psikolojik terapi yolunu seçiyor. Hepimiz bunun kolay bir karar olmadığını ve karar vermenin zaman alabileceğini biliyoruz. Bu nedenle, partnerinize verdiği kararı desteklediğinizi göstermeniz ve gerekirse onunla birlikte terapi seanslarına gitmekte tereddüt etmemeniz önemlidir.

Dünya Sağlık Örgütü’ne göre, depresyon dünya çapında 300 milyondan fazla insanı etkilemektedir. Pek çok insanın korku ya da maddi sebeplerden dolayı psikologa başvurmada tereddüt ettiğini biliyoruz. Ancak, siz veya tanıdığınız biri depresyonda ise ve terapiye gitme imkanı da varsa, bunu yapmalarını %100 tavsiye ediyoruz.

Profesyonel yardımla bile, depresyonun üstesinden gelmenin kolay olmadığını asla unutmamalıyız. Bununla birlikte, şefkatli, saygılı ve anlayışlı bir partnere sahip olmak, üstesinden gelmenin anahtarlarından biridir.