Çocuklar ve Ev Ödevi
Yazan ve doğrulayan psikolog Sergio De Dios González
Son yıllarda, birçok insan çocuklara ev ödevi vermenin avantaj ve dezavantajlarını tartıştı. Daha fazla ödev vermek eğitimin etkinliğini arttırır mı? Bu yazıda çocuklara ödev verilmesinin hem lehinde hem de aleyhinde olan argümanları açıklıyoruz.
Dünya Sağlık Örgütünün son istatistikleri, her 10 öğrenciden 7’sinin stres yaşadığını belirtiyor. Bu istatistik, öğrencilerin ödev yapmak için harcadıkları günlük ortalama 6,5 saat ile ilgilidir.
Araştırmacılar bu alanda çok sayıda araştırma yürütüyor. Bu çalışmalar üç temel soruya odaklanmaktadır: Ev ödevinin amacı nedir? Daha fazla ev ödevi daha kaliteli eğitim anlamına mı geliyor? Ebeveyn katılımındaki bir artış, gelişmiş çocuk performansına dönüşüyor mu?
Öğretmenler neden ev ödevi verir?
Öğretmenlerin neden fazladan görevler verdiğini anlamak, ev ödevinin yararlılığını açıklamak için çok önemlidir. Buna iki açıdan yaklaşabiliriz: Ev ödevi ya öğrenilenleri pekiştirir ya da günlük işi tamamlar.
İlk bakış açısı, çocukların öğrendiklerini uygulamak zorunda oldukları gerçeğine atıfta bulunur. Bu onların öğrendiklerini pekiştirmelerini sağlar. Ev ödevi, yeni beceriler geliştirmenin en iyi yoludur. Bu bireysel çaba, eğer çocuk, okuryazarlık becerilerinin kazanılması gibi dil gelişiminin önemli bir aşamasındaysa çok önemlidir. Bu durumda, etkili bilgi ve sürekli gelişmeyi garanti etmenin tek yolu uygulamadır.
İkinci bakış açısı, ev ödevini, çocukların o gün sınıfta zaten üzerinde çalıştıkları şeyin bir devamı olarak görür. Yani sınıfta bitiremedikleri egzersizleri evde yaparlar.
İspanya Öğrenci Anneleri ve Babaları Dernekleri Konfederasyonu (Confederación Española de Asociaciones de Padres y Madres de Alumnos – CEAPA) bu ikinci bakış açısını bir eğitim sistemi başarısızlığı olarak görüyor. Başka bir deyişle, öğretmenler yeterli kaynağa sahip olmadığı için okulda tamamlamaları gereken görevlerle öğrencilere aşırı yüklenmek zorundadırlar.
Ev ödevi ne zaman yapılır
Çocukların ödevlerini okul saatleri içinde yapmaları en uygunu olacaktır. Bu şekilde öğleden sonralarını spor, kültürel veya eğlence etkinliklerine ayırabilirler. Bu faaliyetler akademik çalışmalar kadar önemlidir.
Ancak okuldan sonra ödev yapmak, çocukların kendilerini organize etmeyi ve işlerini planlamayı öğrenmelerini gerektirir. Bu da çok faydalıdır. Yavaş yavaş, bu rutinin tekrarı, çaba, azim ve kişisel katılım gibi değerlerin içselleştirilmesini teşvik eder.
Ev ödevine daha fazla zaman ayırmak iyi bir şey mi?
Zaman görecelidir. Genel olarak, çocukların ödevlerini aşırı yükleme noktasına kadar artırmak uygun değildir. Bize ne kadar faydalı görünse de, aşırı yükleme ters tepebilir.
Çocuklar büyüdükçe ders çalışmaya ayırdıkları zamanın da arttığını unutmamalıyız. Minikler için günde en fazla yarım saat, gün içinde edindikleri bilgileri gözden geçirmeleri için yeterlidir.
Teslim tarihleri belirlemek de uygundur. Bu sayede çocuklar dikkatlerini dağıtarak veya bahaneler üreterek zaman kaybetmezler, böylece dikkat süreleri artar.
Daha fazla ebeveyn katılımı daha iyi performansa dönüşüyor mu?
Bu tam olarak böyle olmaz. Ebeveynlerin, çocuklarının soruları olması veya nasıl organize olacaklarını bilmemeleri durumunda yakınlarda olmaları uygundur. Ancak çocuklar ödevlerini yaparken anne babalarının da onlarla birlikte sofraya oturmaları da fayda sağlamaz.
Ev ödevi ebeveynlerin sorumluluğunda değildir. Çocuklar bağımsız olarak çalışmayı ve sorumluluklarını yerine getirmeyi öğrenmelidir.
Sonuç olarak ödev yapmak çocuklara sorumluluk kazandırma açısından faydalıdır. Bu nedenle, sadece işi iyi yapmakla ilgili değildir. Aynı zamanda, genç yaştan itibaren azar azar disiplin edinmelerine yardımcı olmakla da ilgilidir.
Çocukların daha küçükken talimatları takip etmeye alışmaları ve organize olmayı öğrenmeleri önemlidir. Ev ödevi, çocukların deneyim ve uygulama yoluyla yükümlülüklerinin sorumluluğunu üstlenmeyi öğrenmelerinin tek yoludur.
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.