Beklenmeyen Bir Ayrılıktan Öğrenilecek 5 Ders
Yazan ve doğrulayan psikolog Sergio De Dios González
Ayrılık son derece acı veren bir tecrübedir. Eğer eşlerden biri diğerini hala çok seviyorsa daha da kötüdür. Aşk size hayatınızda pek çok güzellik yaşatır, fakat aynı zamanda ıztırap da verebilir. Aşkın bu yönü bozuk paranın diğer yüzü gibidir. Biri olmadan diğerini elde edemezsiniz ve onunla nasıl baş edeceğinizi bilmiyorsanız, sizin iç dünyanızı paramparça eder.
Fakat aşk, ilişki ve duygusal bağlarla ilgili can sıkıcı inanışlarından kurtulmayı başaran bazı insanlar da vardır. Bunlar çoğunlukla yaşadığımız kültürün bize verdiği inanışlardır. Bu inanışların aşkın bazen acı vermesiyle ilgili herhangi fikirleri yoktur. Ama sonunda, Buda bilgisizliğin bütün psikolojik rahatsızlıkların kökeni olduğunu söylemiştir.
Aynı şekilde, çok sayıda düşünür ve ruhani lider doğru düşünmenin ve kendini kötü hissetmemenin ne kadar önemli olduğunu araştırmışlar ve bunu fikirlerine yansıtmışlardır. Bu fikirler ilişkiler dünyasında da yayılmıştır. Acaba biz aşk konusunda bilgisiz miyiz? Belki de, kesin söylemek zor olsa da öyleyiz. Kesin olan şu ki; hepimizin aşkla ve ilişkilerle ilgili şeylerin üstesinden gelmeyi daha iyi öğrenmesi gerekir. Şimdi bu konuyu derinlemesine araştıralım.
Aşk acısı çekmek
İnsanlar aşk için çok acı çekerler, bu üzücü bir gerçektir. Hatta eşlerinin mükemmel olduğunu söyleyen insanlar bile onlar hakkında kalbinin derinliklerinde şüpheler duyabilirler. İlişkilerinin geleceğiyle ilgili bu ufak endişeleri yaşarlar.
Kim yanlış biriyle birlikte olduğu için acı çekmemiştir, daha az arzu duymamıştır veya beklenmeyen bir ayrılığa kalkmamıştır? Aşktan daha çok aşırı hassas bir duygu yoktur. Hayatımızda onun kadar güzel ve canlı hiçbir şey yoktur. Hatta birini sevmemenin yaşamamak olduğunu söyleyen insanlar vardır.
Bu nedenle beklenmeyen bir ayrılık ufuktaki planlarınızın yok olmasını seyretmek gibidir. O anda ölmek istersiniz. Ümitsizlik ve güvensizlik sizi ele geçirir. Kendinizi karmakarışık ve felç olmuş gibi hissetmekten alamazsınız. Bir boşluk duygusu sizi alıp götürür.
Aşkı rasyonelleştirmek mi?
Aşkı “anlayamadığını” söyleyen insanlar vardır. Bu duygu hoşlanabileceğiniz bir şeydir, çünkü romantizm için hiçbir mantık yoktur. Hiçbir şey gerçeklerden uzak kalamaz. Böyle duygusal bir tavır, saf olmaktan öte tehlikelidir.
“Aşk hastalığının” sebeplerinden biri ilişkilerimizde geliştirdiğimiz gerçek dışı, mantıksız inanışlardır. İlişkilerde hissedilen acının en büyük kaynaklarından biri aşk hakkındaki hatalı fikirlerdir.
Ama aşkı rasyonelleştirmeli miyiz? Evet, ama sadece bize keyif vermemeye başladığı zaman. Aşk sadece zevk alacak bir şey değildir. O aynı zamanda inançlarınızın ve değer sistemlerinizin bir parçasıdır. Onu nöronlarınıza daha samimi ve cana yakın hale getirmek için organize etmeli ve düzenlemelisiniz. Kanatlarını kesmek yerine ona uçmayı öğretmelisiniz.
Beklenmeyen bir ayrılıktan alınacak dersler
Aşkı ve onun mantığını “anlarsanız”, kalp kırıklığının da ne demek olduğunu “anlarsınız”. Ona sebep olabilecek pek çok şey vardır. Eğer olacakları görebilirseniz kendinizi ayrılığa daha iyi hazırlayabilirsiniz. Fakat tamamen hazırlıksız olunduğunda ne olur?
Bu belki de hayatta insanı en çok perişan eden şeylerden biridir. Başınıza gelen her şeyden bir şeyler öğrenebilirsiniz. Beklenmeyen bir ayrılıktan alacağınız kıymetli bazı dersler vardır ve onlar sizin olgunlaşmanıza yardımcı olur. İşte bunlardan bazıları:
Hiçbir şey sonsuza kadar sürmez
Bu hayatın basit bir gerçeğidir. Her şeyin bir başlangıcı ve sonu vardır. Bazı şeylerin ömrü kısadır ve bazı şeyler de uzun zaman alır. Ama her şey belli bir noktada biter. Çiftler arzuları olmadığında, farklı hedefleri olduğunda veya iletişim sorunları olduğunda ayrılabilirler. Bütün hayatları boyunca birlikte yaşayan çiftler de vardır kuşkusuz. Ama içlerinden biri öldüğünde sihirli kelime ‘bitti’dir. Bundan kaçış yoktur.
Her şeyi kontrol edemezsiniz
Bazı insanlar birlikte oldukları eşleriyle ilgili her şeyi kontrol altında tutmaya çalışırlar. Onlar eğer her zaman dikkatli, ilgili olurlarsa ayrılıktan kaçınabileceklerini düşünürler. Fakat durum böyle değildir. Ne kadar isteseniz de değiştiremediğiniz bazı durumlar vardır. Ne yaparsanız yapın eşiniz sizden ayrılmak istiyorsa ayrılacaktır.
Eşiniz olmadan da yaşayabilirsiniz
Hayatı bir eşi olmadan geçirmek, onu eşli geçirmek gibi hayattaki diğer bir seçenektir. Her ikisi de geçerli seçeneklerdir. Her ikisinin de artıları, eksileri vardır. Herkes bir eşe sahip olduğunda bunun faydalarını bilir. Son olarak, bir eşe sahip olmamak aşkı reddetmek demek değildir.
Aşkı pek çok farklı yollardan bulabilirsiniz. Sizin huzurlu olmanız başkasına bağlı olmamalıdır.
Hayat öngörülemez (ya da en azından sizin düşündüğünüz kadar öngörülebilir değildir)
Bunun kontrol etme hissiyle çok ilgisi vardır. Beklenmeyen bir ayrılık yaşadığınızda hayatta her şeyi önceden kestiremeyeceğinizin farkına varırsınız. Gelecek için planlar yapabilirsiniz, yapmalısınız da, ama beklenmeyen olaylar için de plan yapmalısınız.
Hiçbir şey sizin zihninizdeki kadar korkunç değildir
Her şeyi bakış açısına göre değerlendirmeyi öğrenmek iyidir. Beklenmeyen bir ayrılığın içine düşmek korkunç bir şey midir? Hayatta aslında korkunç olan şeyler nelerdir? Sizi terk eden eşiniz korkunç biri değildir. Berbat, korkunç olan şeyler ölümcül hastalık, dünya savaşı, sevdiğiniz birinin trajik bir şekilde ölümüdür. Bunlar korkunç olaylardır.
Eşiniz sizi terk ettiği takdirde hayatınızın bütün anlamını yitireceğini düşünebilirsiniz. Dipsiz bir kuyuda sıkışıp kaldığınızı düşünerek, hayata devam edemeyeceğinizi sanırsınız. Fakat azar azar durum kendi kendine normale dönmeye başlar ve o dipsiz kuyudan yukarı doğru çıkmaya başlarsınız. Bu konuda size teminat verebilirim.
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.