Aşk Söz Konusu Olduğunda Gereken 5 Olgunluk Göstergesi
Hayatımızın her yönünde olduğu gibi aşkta da her zaman büyürüz. Hem kendimizin hem de başkalarının farklı deneyimlerini not ederiz, hatta hayatımıza şöyle bir dönüp baktığımızda, şu an iyi kötü bir uzun ilişkimiz olması ya da hiç ilişkimiz olmamasından bağımsız olarak, sevme şeklimizi farklı yönlerden değiştirmiş olduğumuzu görebiliriz.
Bu yazımızda, bahsettiğimiz öğrenme sürecinin en yaygın beş yönünü konuşacağız. Bunlarını hepsini ergenlik döneminde öğrenmiş bir çok genç bulunduğu gibi 60’ına dayanmış fakat hala o adımı atamamış insanlar da görürüz. Bazı insanların ilişkilerde yaptığı, uzun vadede ilişkileri yok edici etkisi olacak hataları inceleyeceğiz.
Kontrol etme ihtiyacı ilişkiyi zehirler
Olgun olmayan bir kişi, ilişkisinde, partnerinin üzerinde kontrol sahibi olmaya fazlasıyla ihtiyaç duyar. Partnerinin nasıl olsa kendisine ait olduğunu düşünür ve sokakta bıraktığı bisikletini gözetler gibi devamlı partnerini izler. Bu kontrol ihtiyacı zaman ile sıkı bir şekilde bağlantılıdır çünkü ilişkide bir kişi diğerinin bütün zamanını zapt etmeye çalışır: bu da kontrol etmenin başka bir biçimidir.
Olgun bir insan kontrolün tamamen verimsiz bir anksiyete çeşmesi olduğunu bilir. Eğer diğer kişi onu terk ederse yine aynı şeyi yapmaya devam eder, fakat eğer o kişi yanında kalırsa izlenmiş olduğu bariyeri geçmekten korktuğu için değil, sevdiği için yanında kaldığı netleşmiş olur.
Zaman meselesine gelince, olgun bir kişi kendine zaman ayırmaya ihtiyaç duyduğundan dolayı diğerinin de aynı şekilde buna ihtiyaç duymasını anlar. Bunu anlamasının yanı sıra varlığının ilişkiyi bir şekilde zenginleştirdiğinden de emindir.
İletişim aşkın aldığı nefestir
Olgun olmayan biri iletişimin ilişkilerindeki önemini hala anlamamıştır. Hatta buna asla dikkat etmedikleri gibi fikirlerini akıllarından geçtiği şekliyle dile getirirler. Bunun tam tersi bir durum da olabilir, yani herhangi bir süzgeçten geçirmeden konuşmak yerine öyle bir filtre koyarlar ki ağızlarından hiçbir şey çıkmaz.
Diğer yandan olgun bir kişi iletişim kurabilmek için sabır ve önemli ölçüde anlayış gerektiğini bilir. Örneğin, önerinin eleştiriden çok daha iyi olduğunu ve olumsuz söylemlerin bir dizi alternatifle beraber söylendiğinde daha az çatışma yarattığını bilir.
Affetmek, intikam ve kin tutma
Olgun olmayan insanlar affedebilir fakat hiç unutmazlar. Bir tartışma olduğunda kullanmak ve pençelerini göstermek için hazırda bulundurdukları bir incitici söylemler listesine sahiplerdir. Diğer yandan, bu saldırı listesi sonsuza kadar gider çünkü bu kişiler partnerinin davranışlarından fazlasıyla etkilenir, hatta herhangi bir karşılaşma anı, içlerinde müthiş bir duygusal acı oluşmasına bile sebebiyet verebilir.
Olgunluğa erişmiş bir kişi çatışmaları çözümler. Yaraların iyileşmesi için zaman gerektiğini bildiği gibi, bazı durumlarda kendisini adamazsa bu çatışmayı çözümlemek için sadece zamanın yetmeyeceğini de bilir. Bir saldırı listesi yapmaktan kaçınır çünkü bunun kendisi ve partneri için acı ve yıkımdan başka bir şey getirmeyeceğini bilir.
Zaman ve şevkat aşkta olmazsa olmazdır
Olgun olmayan insanlar hediye alabilmek için hediye verirler. Bununla birlikte, ayrıntılar nadiren onlara yeterli gelir ve beklentilerini hiçbir zaman karşılamaz. Buna ek olarak, partnerinden sürekli ilgi bekler ve imkansız da olsa içten içe partnerinin aklını okuyabilmesi umuduyla yaşarlar. Maddi jestleri bir sarılmaya tercih ederler çünkü maddiyata atfettikleri ekonomik değeri hesaplarlar. Sarılmanın onlar için pek de bir kıymeti yoktur.
Olgun insanlar ise partnerlerinin yüzündeki ifadeyi görmek için hediye verirler. Onlara göre en güzel an, yaptıkları ya da aldıkları hediyeyi verdiklerinde partnerlerinin yüzündeki ifadeyi görmektir. Dahası partnerlerinin yaptığı herhangi bir jestten büyük bir mutluluk duyarlar çünkü eksik olandan çok var olana odaklanırlar. Nihayetinde asıl değer verdikleri şey sevgiyle düşünülmüş ve yapılmış jestlerdir çünkü bunlarla aşkı çocuklar gibi yaşarlar.
Aşkta samimiyet arzudan daha fazlasıdır
Olgun olmayan biri partnerinin yalnızca fiziksel yönlerine bakarak onu çekici bulur. Her şeyin cinsellikle başlayıp cinsellikle bittiğine inanır. Bu yüzden de eğer partnerleriyle bu konuda bir uyum sağlayamazsa bunun çok büyük bir kriz olduğunu düşünür, hatta bunu, partnerinin her saat onunla konuşmadan bir hafta geçirmesinden daha büyük bir sorun olarak görebilir.
Olgun kişiler arzunun sadece ilişkinin bir parçası olduğunu ve diğer parçalarının da dinamiklerini etkilediğini anlar. Bu da demek oluyor ki bir ilişkiyi her yönünden incelersek her bir kısmın diğer hepsini tamamladığını ve hatta geliştirdiğini söyleyebiliriz. Onlar için ise her şey, cinsellikle beraber güven ve hassasiyeti (olumlu anlamda) de kapsayan bir samimiyetle başlar ve biter.
Son olarak olgun olmayan kişiler için partneriyle olmalarındaki amaç acı çekmek değil iyi hissetmektir. Olgun insanlar için ise amaç partnerinin gelişmesi ve keyif almasıdır. Daha önce de söylediğimiz gibi, ikisinin de birbirilerinin iyiliği için uğraştığı bu ilişkide risk almaya devam ederler. Peki ya sizin ilişkiniz nasıl? Bu uç noktalardan hangisi sizin ilişkinizi daha iyi tanımlıyor?
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.