Aşırı Çalışmanın 5 Sonucu
Fazla çalışma, birçok insanın günlük yaşamlarında uyguladığı bir alışkanlık halini aldı. Çalışmanın takdir edilen bir özellik olduğu düşünülür. Bu doğrudur, ancak iş hayatınızın özel hayatınızı işgal etmesine izin verdiğinizde yanlış olur. Aşırı çalışma özel hayatınıza hakim olmaya başladığında varoluş giderek yoksullaşır.
İnsanlar farklı nedenlerle aşırı çalışmak zorunda kalır. Örneğin tek bir işten elde edilen gelir yeterli olmayabilir ve daha fazla iş bulmanız gerekebilir. Diğer durumlarda ise işe karşı aşırı bir bağımlılık, başarılı olma hırsı hakim olabilir.
“Etrafımızı işimizi kolaylaştıracak bize zaman ayırmamızı sağlayacak şeylerle doludur ancak yine de kendimize ait bir boş zamanımız yoktur.”
– Laurence J. Peter
Aşırı çalışma, hayatın diğer sorunları bizi bunalttığında, bu sorunlardan kaçmak için kullandığımız bir araçtır. Sebebi ne olursa olsun, aşırı çalışmamız sadece sorunların olduğunu ve çok geç olmadan bunların çözülmesi gerektiğini gösterir. Aşırı çalışmanın sonuçları çok ciddi olabilir. İşte bunlardan beş tanesi:
1. Duygusal ve sosyal ilişkilerin bozulması
Fazla çalışmanın ilk sonucu, yaşamın diğer alanlarının giderek kötüleştirmesidir. Birinci sebep; çalışmaya o kadar çok saat ayrıldığından, hayatın diğer aktivitelerine çok az duygusal enerji kalır. Aslında, hayatın diğer alanlarındaki zorluklarından kaçmak için aşırı çalışmayı bir yol olarak görmek normaldir.
Fazla çalışma genellikle bir ilişki yaşayanlar için partnerlerinin kendilerini terk etmesi ve hatta reddetmesi olarak algılanır. Kişinin yokluğu bir ruh gibi yanımızda belirir. Partnerlerden biri kendisi ilişkideki üçüncü şahıs bir hisseder. Aynı şey, kişinin müsait olmadığını açıkça söylediği aile veya arkadaşlar için de geçerlidir.
Aynı şekilde, bir insanın diğer insanlar çok az duygusal ilişkisi olduğunda, aşırı çalışmak sorunu çözmeye yardımcı olmaz. Yaptığı şey bu sorunun üstünü kapatmak ve sorunun şiddetini arttırmaktır. Bu nedenle, her durumda başkalarıyla ilişkiler aşırı çalışma şartlarında kaybolur.
2. Yorgunluk ve halsizlik, fazla çalışmanın sık görülen bir etkisidir
Fazla çalışan kişi de yorgunluk hissi de olur. Fazla çalışma ilk başta kendini fiziksel ve zihinsel yorgunluk olarak gösterir. Yorgunluk kısa sürede yerini bitkinliğe bırakır ancak aynı zamanda kişi genellikle duramayacağını veya durmaması gerektiğini hisseder.
Bitkinliğin ruh hali üzerinde doğrudan etkileri vardır. Çoğu zaman, her şeye karşı aşırı bir ilgisizlik ve sürekli bir isteksiz olma durumu hakimdir. Kişi mutluluğunu kaybeder. Neredeyse her şeye olan ilgisini kaybeder. Üzüntü yaşanır Oradan depresyona kadar sadece bir adım vardır. Ayrıca farklı yoğunluklarda kişi bazen kaygılı ve bazen acı çeker durumdadır.
3. Artan verimsizlik
En şaşırtıcı olan şey ise aşırı çalışmanın verimsizliğe de yol açmasıdır. Yorgunluk, ilgisizlik ve dengesiz ruh hali, görevlerini mükemmel bir şekilde yerine getirme yeteneğini etkiler. Çok çalışarak daha verimli olmak yerine çalışmaktan yorgun düşerek görevlerimizi yerine getiririz.
Takıntılı özelliklere sahip bazı insanlar her şeyi en iyi şekilde yapmakta ısrar ederler. Bu nedenle aşırı iş yükü yaratıcı yeteneklerinizi sınırlar. Yenilikçi olmak ve daha fazla verimlilik elde etmek daha zor hale gelir. Bu ancak taze bir zihne ve coşkulu duygulara sahip olduğunuzda mümkündür.
4.Sağlık problemleri
İş yükü fazla olduğunda ortaya çıkan birçok fiziksel hastalık vardır. Her şey genelde gastrointestinal rahatsızlıklarla başlar. Sindirim sisteminin zayıflaması, gastrit, kabızlık ve buna benzer zorluklar yaşanır. Cilt sorunları, ani alerjiler veya periyodik soğuk algınlığı da yaygındır.
Zaman geçtikçe sağlık sorunları daha karmaşık hale gelir. Aşırı çalışma hırsı olanlarda bazen kronik uykusuzluğa dönüşen uyumakta zorluk çekme sık rastlanan bir durumdur. Aynı zamanda aşı çalışan kişilerde hipertansiyon veya dolaşım sorunları gibi rahatsızlıklarda ortaya çıkar.
Bu noktada, fazla çalışma kaynaklı ölümün bir hikaye olmadığını belirtmek önemlidir. Bu durumun uzun süre devam etmesi halinde kalp krizi veya felçlere yol açabileceği bilinmektedir. Aşırı çalışmanın sonuçları tahmin edilemez
5. Otomatizma ve anlamsızlaşma
Aşırı çalıştığınızda hayat yavaş yavaş yenilikçi duygusunu kaybeder. İş hayatı ustalık ve yaratıcılık gerektirdiği kadar büyük bir rutine dönüştüğü zamanlar da vardır. Kişi farkına varmadan artan iş yüküne katlanabilmek için farklı otomatizmalar geliştirir. Otomatizma, düşünmek için zaman ayırmaktan kaçınarak basmakalıp davranış şekilleri geliştirmektir.
Bu da her şeye karşı bir anlamsızlık duygusu yaratır. Zaman zaman, hayatın gerçek anlamı ile ilgili düşünceler ve sorular ortaya çıkmaya başlar. Duygu durum bozuklukları da oluşmaya başladığında, sonuçlar çok ciddi olabilir.
Sebebi ne olursa olsun, her şeyde olduğu gibi aşırılıktan, aşırı çalışmaktan kaçınılmalıdır. Fazla iş yükü, kazanç hırsı sorundan başka bir şey getirmez. Hayat tekdir ve çok boyutluluğu içerir. Tek bir yöne indirgemek fiziksel ve zihinsel sağlığımız üzerinde ciddi etkiler oluşturur. Yenilikçi düşünmek, yeniden inşa etmek ve hayatı dolu dolu yaşamak en iyi yaşam stilidir.
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.