Alkol Bağımlılığı ve Nörobiyoloji
Yazan ve doğrulayan psikolog Andrés Navarro Romance
Nöroanatomi ve beynin işleyişini inceleyen diğer bilim dalları, insan davranışını açıklamaya çalışır. Nörobiyoloji ise alkol bağımlılığını anlamamıza yardımcı oluyor. Bu yazıda alkol bağımlılığı olan kişilerin beyninde neler olduğunu açıklayacağız.
Alkol, en yaygın kullanılan yasal uyuşturucudur. Aslında alkol toplum için önemli bir ekonomik ve sosyal yüktür. Bu madde fiziksel ve psikolojik anlamda bağımlılık yaratır. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre, alkol bağımlılığı dünyada 140 milyon insanı etkiliyor ve erken ölümlerin en büyük 4. nedeni olarak kabul ediliyor.
Alkol tüketimine bağlı olarak gelişen ve ilerleyen birçok hastalık var; örneğin tüberküloz ve HIV bunlardan sadece birkaçıdır. Peki vücudunuza alkol aldığınızda beyninizde neler oluyor? Özellikle alkol bağımlılığınız varsa beyninizde neler oluyor? Bu noktada devreye nörobiyoloji giriyor ve bize bazı cevaplar sağlıyor.
Alkol ve nörobiyoloji
Alkol bağımlılığına neden olan faktörler biyolojik, psikolojik, sosyal ve çevreseldir ve tüm bu faktörler birbiriyle karmaşık bir ilişki içindedir.
Kişinin bir şeye karşı bağımlı olmasına neden olan en önemli faktör kalıtımsaldır. Alkol bağımlılığı yaşayan kişilerin %60’ının genetik etkenlerden dolayı bu soruna sahip olduğu düşünülüyor.
Biyokimyasal açıdan alkol bağımlılığı riski, özellikle iki enzimden oluşan proteinleri kodlayan genlerle bağlantılıdır: bu enzimler alkol dehidrogenaz ve aldehit dehidrogenazdır.
Ancak bilim insanları bazı kişilerin travmatik olaylar yaşadıktan sonra MAO-A enzimi (monoamin oksidaz A) seviyesindeki azalmanın da alkol bağımlılığı riskini arttırdığını söylüyor.
Düşük MAO-A seviyesi, asosyal davranışlardaki artışlarla ilişkilendirilir ve bu durum alkol bağımlılığı için risk oluşturur.
Alkol bağımlılığının nedenleri hakkında başka olası açıklamalar da vardır. Alkol bağımlılığının öğrenme deneyimi ve kişilik özellikleri ile de ilgili olduğu söyleniyor. Bu faktörlerin bağımlılık üzerindeki etkileri neredeyse aynıdır. Ancak bağımlılığa getirdiği açıklamalar nörobiyolojiden daha farklıdır.
Alkol bağımlılığı: Hormonlar ve nörotransmitterler
Bilim insanları, alkolün doğrudan veya dolaylı olarak sinir sisteminde çeşitli nörotransmitterlerle etkileşime girebileceğini gösterdi. Bu etkileşime neden olan şey, etil alkolün beyin kan bariyerini geçmesinden kaynaklanır. Çünkü etil alkol lipitte çözünebilen bir maddedir, böylece beyne ulaşabilir.
Etil alkol ile etkileşime duyarlı olan nörotransmitterler ve hormonlar şunlardır:
- GABA
- Glutamat
- İç kaynaklı opioidler
- Dopamin
- Adrenalin ve noradrenalin
- Asetilkolin
- Serotonin
- Kanabinoidler
- Kortikotropin salgılatıcı Hormon (CLF)
- Nöropeptid Y
Alkol bağımlılığı, aslında içsel motivasyon ve ödül sistemlerinin fizyolojik düzenleme kapasitesinde meydana gelen bir açıktır. İnsan davranışlarını etkileyen bu sistemlerden beynin bazı kısımları sorumludur. Bunlar, limbik sistem, amigdala, hipokampus, kaudat çekirdeği, frontal lob ve beyin ödül sistemidir (nuccleus accumbens).
Yukarıda belirtilen sistemlerde meydana gelen herhangi bir bozukluk, alkol bağımlılığı, alkol zehirlenmesi veya geri çekilme belirtileri (madde bağımlılığını bıraktıktan sonra ortaya çıkan belirtiler) ile sonuçlanabilir.
Alkol bağımlılığı: Etkileri
Alkol tüketimi, şartlı refleksin ortadan kalmasına neden olur ve merkezi sinir sisteminde depresan etkisi yaratır. Şartlı refleksin yitirilmesi, beynin işlevlerinde tıkanıklığa neden olur ve bunun yanında düşünme, yansıtma veya etik değerlerle ilgili süreçleri etkiler. Buna ek olarak, alkolle beraber dürtüsellik ortaya çıkar ve belirli duygular kontrolsüz bir şekilde sergilenebilir.
Bu şekilde bazı bilişsel işlevler kalıcı olarak bu durumdan etkilenir. Örneğin frontal lobun işlevleri (davranışla ilgili bilişsel süreçler), hafıza, görsel yetenekler ve motor kontrol mekanizmaları zarar görebilir.
Alkol tüketimi genellikle dürtüselliğe, donuk duygulara, konsantrasyon problemlerine, şartlı reflekslerde soruna ve motivasyon kaybına neden olur.
Alkol tüketiminin şartlı reflekslere etkisi
Alkolün şartlı reflekslere etkisi, kişinin ayık olduğunda yapmayacağı şeyleri yapmasına neden olur. Alkolle beraber geçici bir özgürlük, empati ve duygu hissinde artış gözlemlenir.
Normalde beynin bağımlılık geliştirmesi için uzun süreli alkol tüketimi gerekir.
Alkol bağımlılığı, alkol tüketiminin beyinde ürettiği “olumlu” etkiler ile açıklanabilir. Bu maddeyi vücudunuza alarak beyninizin ödül sistemini harekete geçirirsiniz ve böylece beyniniz bu durumun yol açtığı hoş duygulardan dolayı daha fazlasını tüketmek ister.
Alkol bağımlılığı yaşayan hastalar için birçok yardım ve destek merkezi bulunmaktadır. Alkol tüketiminizi sonlandırmak için öncelikle bir doktora danışmanızı tavsiye ediyoruz.
Gördüğünüz gibi, alkol tüketiminin nörobiyolojik açıklaması, alkolün kötü bir şekilde kullanılmasının altında yatan davranışın “nasıl” ve “ne zaman” gerçekleştiği hakkında bize bazı cevaplar sağlar. Söz konusu alkol tüketimi olduğunda “neden” sorusunu cevaplamak çok daha zordur. Ancak günümüzde var olan birçok bilimsel yaklaşım, bu korkunç bağımlılıktan zarar gören kişilere yardımcı olabiliyor.
Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.
- Herrero Carcedo, C. (2018). Alcoholismo y epigenética. Publicación independiente.
- Rey-Buitrago, M. (2915). Genética molecular del alcoholismo. Revista de la Facultad de Medicina de la Universidad Nacional de Colombia, 63, 483-94.
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.