Afantazya: Zihin Gözü Körlüğü
Yazan ve doğrulayan psikolog Valeria Sabater
Afantazya dünya nüfusunun yaklaşık olarak %3’ünü etkileyen bilişsel bir problemdir. Bu sorunu yaşayan insanlar görsel olarak zihinlerinde herhangi bir şey canlandıramaz ve hayal edemezler. Bu insanlar, içinde hiçbir görselin, yüzün ya da belirli bir yer görüntüsünün bulunmadığı şekilsiz bir boşluk ve kör bir zihinle yaşarlar. Bu gruba giren insanlar hayal etmenin nasıl bir şey olduğunu bilmezler. Hiçbir zaman huzur bulacakları ve stresten uzaklaşacakları bir ortama zihinsel olarak kaçamazlar. Yani bu problemi yaşayan kişiler hayal gücünün sınırsız evreninde kaybolma şansına hiçbir zaman erişemezler.
Bu problem bizlere biraz garip gibi görünebilir. Ancak aslında son derece dramatik ya da en azından üzücü bir sorundur. Bu durumu yaşayan insanlar, örnek olarak hayatını kaybetmiş olan babalarının yüzünü hatırlayamaz ve uzun süredir yanında olmayan bu özel kişiyi hafızalarında canlandıramazlar. Bununla birlikte bu ilginç özelliğe sahip olan kişilerin hiç bilmedikleri şeyler konusunda herhangi bir kayıp yaşadıklarını ya da eksik hissettiklerini de söyleyemeyiz.
Ancak afantazya durumu yaşayan bir zihnin içine sıkışan insanlar kendilerini sürekli olarak garip hissettikleri bir köşede yaşamak durumunda kalırlar. Daha çok erken yaşlardan itibaren bu nörolojik eksikliğe sahip olan bir çocuk kendinde bir şeylerin yanlış gittiğini fark eder. Çünkü bu çocuk hayal kurmanın, rüya görmenin ya da gece kabuslarının nasıl bir şey olduğunu bilemez. Bu insanlar gördükleri şeyleri görsel olarak hatırlayamazlar. Örneğin öğleden sonra gittiği o park ya da sahilde geçirdiği o gün görsel olarak zihinlerinde yer almaz. Diğer insanların bunları hatırladıklarına şahit olduklarında şaşırırlar.
Özel olduğu kadar ilginç ve araştırılması gereken bir gerçeklikle karşı karşıya bulunuyoruz.
Afantazya Nedir ve Neden Ortaya Çıkar?
Nörologlar afantazyayı bir tür zihinsel körlük olarak tarif etmektedirler. Bu tanımlamanın gerçekten çok iz bırakan ve etkileyici bir ağırlığı vardır. Peki bu duruma sahip bir insanın hayatı nasıl olabilir? Acaba sınırlı bir yaşam mı sürer? Bunun da ötesinde bu problem neden kaynaklanmaktadır? Afantazya, üzerinde yoğun bir biçimde 2016 yılında çalışılmaya başlayan nörolojik bir rahatsızlıktır.
Aslında bilim dünyası 1840 yılından bu yana bu problemin varlığından haberdardır. Tanınmış İngiliz psikolog, antropolog, araştırmacı ve genetik uzmanı Sir Francis Galton, bu rahatsızlığa ilişkin birkaç vakayı tanımlamış ve hatta istatistiksel bir analiz bile yapmıştır. Daha o dönemde toplumun %2 ya da %3’lük bir bölümünün zihinsel görüntüler yaratma yeteneği olan zihin gözünden yoksun olabileceğini ileri sürmüştür.
Ancak bilimsel çevrelerin afantazya konusuna yeniden ilgi duymaları için 2016 yılına kadar beklememiz gerekmiştir. Bu uzun sürenin sonunda Exeter Üniversitesinde görevli bilişsel psikolog Dr. Adam Zeman bu terimi ortaya atmıştır. Aynı yıl Firefox’un yaratıcılarından Blake Ross, bu yeni nörolojik problemle ilgili kendi tecrübelerini konu alan bir makale yayımlamıştır. Bu çalışma sonucunda afantazya sosyal medyada viral hale gelmiş ve çok daha fazla sayıda uzmanın ilgisini çekmeyi başarmıştır.
Afantazya Neden Kaynaklanır?
Biri yeşil diğeri parlak kırmızı renkte iki elma düşünün. Bu cümleyi okuyan insanların (istatistiksel verilere göre) %97’si bu elmaların görüntüsünü zihinlerinde hemen canlandırırlar. Ancak afantazya sorunu yaşayan kişiler ise bu nörolojik süreci başlatamazlar. Çünkü zihinlerinin görme yeteneği yoktur. Bir başka deyişle bu insanların beyin evrenlerinde bu görüntü yer almamaktadır.
Yapılan araştırmalara göre bunun nedeni gördüğümüz her şeyde bir modelleme yapma eksikliğinden kaynaklanmaktadır. Yani gözümüzle gördüğümüz her uyarıcı beynimizde bir etki oluşturur. Gördüğümüz nesneye ait bu iz zihnimizde bir tür model, sonuç ya da bir şekil oluşmasına yol açar. Bu sayede bir şeyi hatırladığımız zaman aynı modeller hemen zihnimizde canlanır ve o şeye ait zihinsel görüntü aklımıza gelir.
İşte afantazya problemi bulunan insanlar zihinlerinde bu görsel modelleri oluşturamazlar. Bu yüzden de zihinsel görüntü oluşum süreci başarısızlıkla sonuçlanır. Bu kişilerin daha önceden gördükleri hiçbir şey beyinlerinde herhangi bir görüntünün oluşmasını sağlamaz. Bu bir tür kısmi körlük gibidir. Bu insanların iç dünyalarına bakan gözler dışarıda olanları kavrayıp zihinde canlandırma yetisinden yoksundur.
Bu Nörolojik Problemi Yaşayan İnsanların Özellikleri Nelerdir?
Afantazyalı bir hayat sınırlı bir yaşam anlamına gelmez. Bu insanlar diğer insanlarla normal bir biçimde etkileşim içine girebilir, hayatın her alanında kendi başlarına hareket edebilir, çalışabilir ve diğer herkes gibi başarılı olabilirler. Ancak yine de bazı şeylerin doğru gitmediğini her zaman bilirler.
Dr. Adam Zeman’ında işaret ettiği gibi bunların da ötesinde, bir ismi hatırlayan ya da herhangi bir açıklamayı duyan bir insanın verdiği olumlu reaksiyonlar bu kişileri her zaman tedirgin eder. Zeman bu durumu tam olarak tanımlayamadığını belirtmiştir.
- Afantazya problemi bulunan kişilerin temel olarak görselleri hatırlayamadıklarının bir kez daha altını çizmek gerekir. İnsanların yüzlerini zihinlerinde canlandıramadıkları için genellikle son derece rahatsız olurlar.
- Pek çoğumuz yaşantımızın önemli bir kısmını hayal kurarak bir resimden diğerine uzanan düşüncelerle geçirirken, bu insanlar bu resimleri gözlerinin önüne bile getiremezler.
- Bu rahatsızlığı yaşayan insanların önemli bir bölümünde edinilmiş afantazya bulunmaktadır. Yani bir kaza ya da beyin yaralanması sonucu bu problemin ortaya çıkması son derece yaygın bir durumdur. Aslında bu insanlar göründüğünden çok daha ciddi bir gerçekle yaşamak zorunda kalırlar.
- Diğer taraftan bu nörolojik eksikliğin prosopagnozi (kişinin gördüğü yüzleri hatırlayamaması) ve oryantasyon sorunları ile de ilgili olabileceği ifade edilmektedir.
Bugüne dek afantazyanın herhangi bir tedavisi bulunabilmiş değildir. Her ne kadar bu sorunla yaşayan insanların gündelik hayatlarında herhangi bir kısıtlama olmasa da, bu kişilerin kendilerini daha farklı hissettiklerini söylemeleri ve bir şeylerin yanlış olduğunun farkında olduklarını ifade etmeleri oldukça ilginç bir durumdur. Öyle ya da böyle hiçbir şey, kişinin hayal kurabilmesi ve zihninde görseller canlandırabilmesi kadar rahatlatıcı olamaz…
Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.
- Blaisdell, A. P. (2019). Mental imagery in animals: Learning, memory, and decision-making in the face of missing information. Learning & Behavior, 47(3), 193-216.
- Dos Santos, R. G., Enyart, S., Bouso, J. C., Pares, Ò., & Hallak, J. E. (2018). “Ayahuasca turned on my mind’s eye”: Enhanced visual imagery after ayahuasca intake in a man with “blind imagination”(aphantasia). Journal of Psychedelic Studies, 2(2), 74-77.
- Hasler, B. P., & Germain, A. (2009). Correlates and treatments of nightmares in adults. Sleep medicine clinics, 4(4), 507-517.
- Zeman, A., Dewar, M., & Della Sala, S. (2016). Reflections on aphantasia. Cortex, 74, 336-337.
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.