Yoksulluk Durumu İnsan Beynini Nasıl Etkiler?

Yoksulluğun insan beynini değiştirdiğine şüphe yok. Aslında, en yoksul insanlar birçok türde kaynak eksikliğine maruz kalıyor: eğitim, beslenme ve keyifli zaman geçirme ihtiyacı. Bütün bunlar gelişiminizin önüne birer engel olarak çıkıyor.
Yoksulluk Durumu İnsan Beynini Nasıl Etkiler?
María Vélez

Yazan ve doğrulayan psikolog María Vélez.

Son Güncelleme: 22 Aralık, 2022

Yoksulluk durumu ile karşı karşıya kalmanın insan beyninde değişimlere sebep olduğu sizce de doğru mu? Son 50 yılda beyin üzerinde yapılan çalışmalarının çoğu, zenginleştirilmiş bir çevrenin etkilerini incelemeye odaklandı. Bu çalışmalar, daha fazla sosyal ve entelektüel uyarana maruz kalmanın beyinde yapısal ve fonksiyonel değişikliklere yol açtığını buldular.

Bu gerçek göz önüne alındığında, araştırmacılar, tam tersi durumda olanları da araştırmaya başladı. Böylece, kaynak ve yoksulluk eksikliğinin de insan beyninde değişimlere neden olduğunu gözlemlediler.

Bu konuya yönelik yürütülen ilk çalışmalar, sosyo-ekonomik farklılıkların bir kişinin davranışsal ve bilişsel durumuna nasıl yansıdığını keşfetmeye odaklanmıştır. Diğer çalışmalarda da, çeşitli beyin bağlantılarını, işlevlerini ve yapılarını sosyo-ekonomik düzeylere göre bulma konusunda gayret sarf edilmiştir. Buna rağmen, bilim adamlarının bu farklılıkların nasıl oluştuğunu henüz tam olarak bildiğini söyleyemeyiz. Bununla birlikte, yoksulluğun insan beyninde değişimlere sebep olduğunu doğrulamak için elimizde yeterli kanıt da var.

“Aşırı yoksulluk, nerede olursa olsun, her şekilde insan güvenliği için bir tehdittir.”

– Kofi Annan

Yoksulluk durumu ve beyne etkisi

Yoksulluk durumu ve beynin gelişimi üzerindeki etkisi

Bu bulgular esas olarak çocuk nüfusu ile ilgili bulgular, çünkü gelişmekte olan bir beyin dış faktörlere daha duyarlı oluyor.

Çevresel faktörler, genetik faktörlere ek olarak, beyin gelişimini yönlendiriyorlar. Bu nedenle, bir kişinin sosyoekonomik seviyesi, bahse konu bu dönemi kesinlikle önemli ölçüde etkileyebilir.

Sonuç olarak, araştırmacılar, yüksek sosyoekonomik statüye sahip kişilerde beyin yapısı ve bilişsel yeterliliğin gelişimine yönelik genetik birikimin daha yüksek bir seviyede olduğunu keşfettiler. Bu nedenle, çevre özellikleri düşük sosyoekonomik düzeylerde daha büyük bir etkiye sahip olabilir.

Bulgular

Dil, çocukluk döneminde sosyoekonomik düzeyle en ilgili becerilerden biri. Bu konuda yapılan araştırmalar, yoksul çocukların, dil ile ilgili beyni ilgilendiren alanlarda nasıl daha az gelişim gösterdiğini ortaya koyuyor.

Anılarla ilgili birikimlere gelince ise, ekonomik durumu en zayıf olan çocukların daha küçük bir hipokampusa sahip olduğu tespit edilmiş. Ve bu etki, yetişkinlikte de, sosyoekonomik koşullardan bağımsız olarak, takip eden beş yıl boyunca devam ediyor.

Benzer şekilde, amigdala da duyguları işleme, öğrenme ve motivasyonla ilgili bir beyin alanı. Bu anlamda, en zayıf ekonomiye sahip çocuklar daha küçük bir amigdalaya sahip oluyorlar, bu da zayıf duygusal altyapıya dönüşebiliyor.

Ek olarak, hayatın idamesi ile ilgili işlevler söz konusu olduğunda (karar verme veya planlama gibi daha karmaşık bilişsel süreçler), uyaran ve kaynak eksikliği değişikliklere ve açıklıklara yol açıyor.

Önceki süreçlerde olduğu gibi, daha düşük sosyoekonomik düzeyler ile daha düşük yönetici performansı ve buna ek olarak beyin bölgelerinde daha düşük bir hacim arasında bir bağlantı bulunuyor.

Yoksulluk durumu yetişkin insan beynini nasıl etkiler

Yetişkinlerde keşfedilen yoksulluk etkilerinin çoğunun, çocukluk döneminde sosyoekonomik seviyenin daha düşük olmasından kaynaklı olduğu tespit edilmiş. Bununla birlikte, kişilerin, çocukken sahip oldukları gelir seviyesine bakılmaksızın, yetişkinlikteki yoksulluk durumunun da bazı etkileri var.

Örneğin, Science dergisinde yayınlanan ilginç bir çalışma, sadece ekonomik kaygının bilişsel performansı, özellikle de yürütmeye yönelik işlevleri etkilediğini buldu.

Bu çalışmayı yürütürken, araştırmacılar insanları tek bir kritere göre iki gruba ayırdı: aritmetik işlemlerde zorluklar yaşama. Bir sonraki adım için, her gruptaki insanlar daha fazla veya daha az olacak şekilde ekonomik anlamda endişe verici durumlarla uğraşmak zorunda kaldılar.

Her iki grupta da daha küçük olan değişkende benzer sonuçlar elde edildi. Benzer şekilde, daha büyük bir finansal kaygıya sahip olan insanlar daha zorlayıcı bir değişkenle daha kötü sonuçlar elde ettiler. Başka bir deyişle, uygunsuz yanıtları engelleme yeteneği anlamında problem yaşama eğilimleri gösterdiler. Ayrıca, ilgili olanları seçmek ve ilgili bilgileri korumak konusunda da zorlandıkları görüldü.

Endişeli bir adam

Yoksulluk durumu ve beraberindeki etkili mekanizmalar

Bilim adamları yoksulluk nedeniyle insan beynini değiştiren gizli mekanizmaları tam olarak bilmese de, bu durumla birlikte hareket eden birçok olası mekanizmanın varlığını biliyoruz.

  • Kaynak yetersizliği. Kitaplar, oyuncaklar ve eğitim fırsatları gibi kaynakların sınırlandırılması şüphesiz bir kişinin aldığı uyarıcı miktarını ve kalitesini etkiler.
  • Beslenme. Besin maddeleri insan beyninde, özellikle nörogelişimde temel oluşturacak bir rol oynar. Bu anlamda, B12 vitamini, omega-3 yağ asitleri, çinko ve demir eksikliği beyin gelişimini etkiler de diyebiliyoruz. Bunun nedeni, plastisiteyi ve genetik yapıyı modüle etmeleri ve sinir ağlarının üretimini ve kalitesini düzenlemeleri.
  • Stres. Hem çocuklar hem de yoksulluk içinde yaşayan yetişkinler stresin etkilerinden muzdarip oluyorlar. Yoksul bir ortamda bulunmak veya finansal problemlere maruz kalmak, yıkıcı etkileri olacak şekilde artan kortizol üretimiyle de bağlantılı olabiliyor.
  • Çevresel toksisite. Sosyoekonomik durumları düşük olan insanlar genellikle toksik ortamlarda yaşarlar. Örneğin, daha kirli bir havaya sahip olan, sosyo-ekonomik seviyesi daha zayıf olan insanların yaşadığı, fabrikaların yakınlarındaki toplu konutlar.

Öyle ya da böyle, yoksullukla mücadele sadece bir sağlık meselesi de değil. Bu, genellikle insanların bilişsel işleyişinin önünde bir engel olan çok özel koşullara sahip bir değişken ve yeni bağlamlar yaratabilen bir konsept.


Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.


  • Johnson, S.B., Riis, J.L., Noble, K.G. (2016). State of the Art Review: Poverty and the Developing Brain.Pediatrics., 137(4):e20153075
  • Mani, A., Mullainathan, S., Shafir, E., & Zhao, J. (2013). Poverty Impedes Cognitive Function. Science, 341(6149), 976–980.

Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.