Yaratıcı ve Yenilikçi Tarafınızı Uyandırmanın 5 Yolu
Her insanın yaratıcı bir tarafı vardır. Beyin temelinde tam olarak şudur: yaratıcılık. İnanılmaz bir yaratma ve hayal etme potansiyeliyle dünyaya geliyoruz. Fakat eğer yeterli uyarana maruz kalmıyorsak yaratıcılığımız azalıyor. Aynı şey yeteneklerimiz için de geçerli: eğer yeteneğimiz olan şeyler üzerine egzersiz yapmazsak ilerleme kaydedemeyiz.
Fakat ne kadar tozlansak da yaratma gücümüzden bir şey kaybetmeyiz. Bazen yaratıcı tarafımızı yeniden ortaya çıkarmak için yalnızca daha iyi koşullara ihtiyaç duyarız. Yeni görme ve yapma biçimleri geliştirmemize yarayacak bazı taktiklere de ihtiyacımız olabilir.
Burada sizlere daha yaratıcı olmanız için deneyebileceğiniz beş öneride bulunacağız. Bunlar bir şeyleri başka açılardan görmenize ve hayal gücü ve pratik zekanızı yenilikçi şeylere yönelmek için kullanmaya izin vermenize yardımcı olacaktır.
“İlham diye bir varlığın kavramı kesin, önemli olan insanı çalışırken yakalaması.”
– Pablo Picasso
1. Yaratıcı düşüncenin basamaklarını anlamak
Araştırmacı Graham Wallas’a göre yaratıcılık sürecinin dört basamağı vardır: hazırlık, kuluçka, aydınlanma ve doğrulama. Hazırlık kısmı; problemi formüle ettiğiniz ya da sorguladığınız ve üzerine düşündüğünüz kısımdır. Kuluçka aşamasında, gerekli bilgileri toplarsınız ve bilinç dışı olarak aktif olarak analiz edersiniz.
Aydınlanma kısmı spontan cevaplar vermeye başladığınız zamandır. Son olarak doğrulama kısmında fikirlerimizin ne kadar geçerli ya da etkili olduğunun kanıtlanmasına izin veririz. Eğer bu süreci anlar ve her aşamanın akışta ilerlemesine izin verirseniz yaratıcı kısmınız da doğal olarak harekete geçecektir.
2. Yürümek yaratıcılığınızı uyandırır
Bunu gerçekten yapabilirsiniz, özellikle de tıkandığınızı ya da hangi yöne ilerleyeceğinizi bilmediğinizi hissettiğiniz zamanlarda. Yürüyüşe çıkmaktan daha iyi bir şey olamaz, bazen çok kısa bir yürüyüş bile fark yaratır.
Yürümek beyne oksijen akışını sağlar ve beynin daha iyi çalışmasına yarar. Birçok araştırma yürümenin aynı zamanda yaratıcı tarafınızı aktive eden hormonların üretimini tetiklediğini belirtir. Yine yürüyüş sırasında yaratıcılıktan sorumlu olan beynin sağ tarafı daha çok çalışır.
3. Sık molalar yaratıcılığı artırır
Sayısız çalışma ara vermenin çalışmanın kendisinden daha önemli olduğunu belirten sonuçlar verir. Aynı iş üzerinde saatlerce uğraştığınızda bir noktada yaratıcılığın yerini otomatik düşünce alır.
Mola vermek yalnızca beyninizi “yeniden başlatmak” için değil aynı zamanda fiziksel sağlığınızı güçlendirmek için önemlidir. Bu molalar zihninize, içeri giren bilginin yeniden organize edilmesi için zaman tanır. Yeniden oturup çalıştığınızda daha üretken olursunuz ve anında zihninizin daha akışkan bir şekilde çalıştığını fark edersiniz.
4. Edindiğiniz bilgileri çeşitlendirin
Hiper özelleşme çağında yaşıyoruz. Bu olumlu bir durum çünkü belirli alanlarda derinlemesine uzmanlaşmanızı sağlıyor. Aynı zamanda bu durum bakış açınızı bir alanda sınırlama ve daha teknik düşünme riskini artırıyor.
Edindiğiniz bilgileri çeşitlendirmek daha yararlı olur. Bu tam olarak aşina olduğunuz alanların dışına çıkma riskini göze almak demek. Kendi alanlarının dışına çıktıklarında önemli araştırmacıların buldukları yanıtların sayısını duymak sizi şaşırtacaktır.
5. Kaosu metot ile birleştirin
Geçerli sonuçlara ulaşmak için belirli bir yol izlemek gerekiyor. Bu düşüncelerinizi planlı bir şekilde gruplamanızı ve belirlediğiniz amaçlar doğrultusunda ilerlemenizi sağlar. Bu sayede dağılmazsınız ve bazı durum ya da ilişkili özellikleri gözden kaçırmaktan kurtulursunuz. Bir metot izlemek çok önemli fakat aynı zamanda eğer çok planlı bir şekilde ilerlerseniz yaratıcı düşünme süreciniz yavaşlayabilir.
Yanıtlar ve yeni yollar bir sorun olduğunda karşınıza çıkacaktır. Kaosa maruz kalmak yaratıcı tarafınızı ortaya çıkaracaktır ve eğer bu kaosun içinde kalmayı tercih ederseniz hiçbir sonuca ulaşamama riskiyle karşı karşıya kalacaksınız. İdeal olan metot ve kaosun iç içe olduğu gerçeğini kabul etmek.
Yaratıcılık hayatınızın her alanına uygulayabileceğiniz bir yetenektir, hem entelektüellikle ilgili hem de el işi ile yaptığınız işlerde. Ayrıca yaratıcılık yeteneklerinizden daha da fazla yararlanmanızı sağlar. Bu basit fikirlerinizi yaratıcılığınızı aktive etmek için kullanmaya değer.