Victor Leborgne – Bir Nörobilim Vakası

Bilimsel gelişmelerin bazı insanlarda görülen bir durum dolayısıyla ortaya çıktığı birçok zaman vardır. Victor Leborgne'nin durumu da budur. Onun sayesinde beynin Broca bölgesi keşfedildi ve bu şekilde artık dilin beyinde nasıl oluştuğunu anlayabiliyoruz.
Victor Leborgne – Bir Nörobilim Vakası
Gema Sánchez Cuevas

Yazan ve doğrulayan psikolog Gema Sánchez Cuevas.

Son Güncelleme: 26 Şubat, 2020

Victor Leborgne’nin beyni büyük ihtimalle nörobilim tarihinde üzerinde en fazla çalışılan beyindir. Kendisinin beyni hala Paris’teki Musee Dupuytren’de korunmaktadır ve bilim insanları bu beyni binlerce kez incelemiştir. Ancak birkaç yıl öncesine kadar önemli bilimsel bulguları beynine borçlu olduğumuz bu adam ile ilgili çok az şey bilinmekteydi.

Victor Leborgne’nin beyni bir asırdan fazla bir süre boyunca bir müzedeydi. Sayesinde bilim insanları beyindeki dili kontrol eden bölgeyi bulmayı başardı. Victor Leborgne’nin beyninin bu müzeye nasıl ulaştığı konusunda kimse çok fazla bir şey bilmiyor, hatta kendisinin beyninin bilime bağışlanmasına onay verip vermediği bile bilinmiyor. Yine de, kendisine çok şey borçluyuz. Muzdarip olduğu durum tıbbi araştırmacıların takip edebileceği bir yolu aydınlatmıştır.

“Bilim, heves ve batıl inancın zehrine karşı en iyi antidottur.”

– Adam Smith

Polonya’daki Maria Curie-Skłodowska Üniversitesinde bir psikolog ve tarihçi olan Cezary W. Domanski Victor Leborgne’nin hikayesini araştırmaya karar verdi. O sorgulamaya başlayana kadar insanların Victor hakkında bildiği tek şey soyadıydı.

Çağın İnançları

Soyut bir beyin çizimi.

Dr. Paul Broca Victor Leborgne vakasını 1861’de Paris’teki Antropoloji Topluluğunda sundu. Bu büyük bir nörolojik buluştu. Bu doktor beyinde dilin gerçekleştiği spesifik bölgeyi belirledi. O zamandan beri bu bölgeyi Broca bölgesi olarak adlandırıyoruz.

Broca dilin frontal lobda oluşuyor olma olasılığının yüksek olduğunu işaret eden ilk kişi değildi. Ancak, o dönemde çoğu insan zihinsel fonksiyonların beynin boşluklarında ortaya çıktığını düşünüyordu. Serebral korteksin kan damarları ve dokulardan oluşan, hiçe yakın işlevi olan bir kabuktan ötede bir şey olmadığına inanıyorlardı.

Broca’nın teorisini kanıtlamasına yardım eden beyin Broca’nın basitçe Bay Leborgne diye bahsettiği bir adama aitti. O dönemde hasta bilgilerinin korunmasına dair bir hassasiyet bulunmadığından bunu neden yaptığı açık değildir. Bildiğimiz tek şey bu adamın konuşma yeteneğini kaybetmiş bir adam olduğudur.

Victor Leborgne’nin Hikayesi

Domanski adında Polonyalı bir tarihçi araştırmasına Paris’te başladı. Victor Leborgne adlı bir adamın ölüm sertifikasını bir şekilde eline geçirdi, ki bu belgedeki tarihler Dr. Broca’nın ünlü sunumunu yaptığı tarihlere denk geliyordu. Bu noktadan sonra Domanski hikayenin detaylarını yeniden oluşturmaya başladı.

Victor Leborgne 21 Haziran 1820’de Fransa’nın bir bölgesi olan Moret-sur-Loing’de doğmuştur. Babası Pierre Leborgne adlı bir öğretmen ve annesi Margueritte Savard mütevazi bir ev hanımıydı. Çiftin altı çocuğu oldu ve Victor bu çocukların dördüncüsüydü.

Victor Leborgne küçük bir yaştan itibaren nöbetler geçirmeye başladı. Buna rağmen Victor’un hayatı nispeten normaldi. Bir “formier” (ayakkabı üreticileri için ahşap ayakkabı kalıpları yapan bir zanaatkar) olmak üzere eğitim aldı. Doğduğu kasabada tabakhaneler boldu ve kunduracılık yaygın bir iş koluydu.

Konuşma Kaybının Keşfi

Paul Broca'nın bir portresi.

Her şey Leborgne’nin nöbet geçirmeye başladığını ve bu nöbetlerin giderek daha sürekli ve şiddetli hale geldiğini göstermektedir. 30 yaşındayken, onu dilsiz halde bırakan çok güçlü bir nöbet geçirdi. Konuşma becerisini kaybettikten iki ay sonra Hospice de Bicêtre’ye yatırıldı ve hayatının sonraki 21 yılı boyunca, öldüğü güne kadar orada kaldı.

Prensipte, Victor Leborgne konuşamıyor olması haricinde herhangi bir probleme sahip değildi. Görünüşe göre duyduğu her şeyi anlıyordu. Ancak, konuşmak istediğinde sadece “tan” diyebilir haldeydi. Bazı insanlar bunun mesleği ile bir alakası olduğuna inanmaktadır.

Yaklaşık 10 yıl sonrasında Leborgne kötüye gitme belirtileri göstermeye başladı. Örneğin kolu ve sağ bacağı zayıfladı ve görüşü ile bilişsel becerilerini kaybetmeye başladı. Depresyonu onu yıllar boyunca yatağında kalmaya itti ve bu süreç içerisinde kangrenden muzdarip oldu. Sonrasında, Dr. Broca’yı buldu.

Victor Leborgne öldüğünde otopsisini Broca yaptı ve Leborgne’nin frontal lobunda bir anomali olduğunu keşfetti. Bu bulgusu nörobilimi sonsuza dek değiştiren hipotezini test etmesine olanak sağladı. İnsanlık, bilimin bugüne kadar unutmuş olduğu bu adama çok fazla şey borçlu.


Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.


  • Giménez-Roldán, S. (2017). Una revisión crítica sobre la contribución de Broca a la afasia: desde la prioridad al sombrerero Leborgne.

Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.