Terapiye Direnmek - Dört Türü
Terapiye direnmek danışanın ortaya koyduğu ve ilerlemelerine engel olan bir davranış, biliş ya da duygu formudur. Hatta, direnç çeşitleri terapiye giden insanların çeşitleri kadar fazladır.
Benzer şekilde, hepsi muhalefet göstermese bike danışanlarınızın durgun göründüğünü hissettiğiniz zamanlar olabilir. Size belirli konularda bilgi vermeyi reddedebilir ya da daha önce kararlaştırmış olduğunuz şeyleri yapmayabilirler.
Çeşitli psikolojik modeller direnmeye yeterli dikkat göstermez. Ancak, herkes bu dirençleri çözmek, onlara hak ettikleri dikkati vermek, onları seanslarda ortaya çıkarmak ve danışana karşılaşıyor olabilecekleri herhangi bir zorluk ile ilgili girişken sorular sormak gerektiği üzerine ısrar eder.
Seansta ortaya çıkabilecek dirençleri etkili bir şekilde kırabilmek için kullanabileceğiniz bazı teknikleri aşağıda bulabilirsiniz. Bu teknikler her terapi tipi için uygundur. Bu durumda, hadi pozitif psikolojiye dayanan tekniklere odaklanalım.
Pozitif Psikoloji
Pozitif psikoloji zayıflıklar yerine güçlere odaklanan psikolojik bir düşünce ekolüdür. Bunu yerine bireyin kaynaklarına ve potansiyeline odaklanır. Birçok insan bu yaklaşımın 1998’de Amerikan Psikoloji Derneği (APA) başkanının teşviki ile ortaya çıktığını düşünür.
Pozitif psikolojinin temeli güçlü yanları arttırmak ve büyümeyi ve gelişimi teşvik etmektir. Örneğin, bu hareket içerisinde tanımlanan sağlık ve refah modeli bağımsızlık ve özerklik gibi konularda bireyin iyi hissettiği noktalara ulaşmayı hedefler. Ayrıca arzu ve ihtiyaçları tatmin etmek, ve bunların potansiyel ve hayati amaçların gelişimini desteklemek için en uygun ortamları bulmaya çalışır.
Bu sebepten dolayı terapinin metodolojik usulüne bakılmaksızın bu psikolojik yaklaşımda tipik olan pratikleri eklemek önemlidir. Bunun sebebi bu tekniklerin sadece direnmeyi durdurmak için değil, bireyde değişimi teşvik edip yeteneklerini geliştirmek için de yararlıdır.
“Terapi spor salonuna gitmek gibi.”
– Chris Pine
Terapiye Direnmek – Negatif, Müdahaleci ve Takıntılı Düşünceler
Birçok patolojide bir sürü tekrar eden düşünce vardır ve insanlar bunları durduramazlar. Bilişsel-davranışçı bir bağlamda düşünüldüğünde kendi kendini telkinleme yoluyla bir düşünceyi durdurmak yararlı görünmemektedir. Daha uzun dayanabilecek bir bilişsel yeniden yapılandırma türünü takip etmek için kullanabileceğiniz bazı yararlı teknikler şunlardır:
- Farkındalık temelli teknikler (bireyin dikkatini şu anın içerisinde gerçekleşen olaylara geri getirmeyi içeren psikolojik süreç). Düşüncelerinizi bastıramadığınızda, deneyimlerinizde sıkışıp kalmadan bu deneyimleri değerlendirmeksizin gözlemlemek son derece yararlı olabilir. Farkındalık bu düşünceleri ortadan kaldırmayı değil de kişinin öznel deneyimlerini kullanarak kendi kendini tanımlamasından oluşan mekanizmayı zayıflatmayı amaçlar.
- Refah terapisi. Bu terapi türü sadece semptomları azaltmayı değil refah ve kişisel yeterliliği de arttırmaya çalışır. Takıntılı düşünceler genellikle olumsuz olduğundan dolayı kişinin iyiliğini arttırmak kesinlikle işe yarardır. Sadece danışanın rahatsız olduğu dönemleri sormak yerine seansın başında haftalık iyilik durumlarını puanlandırmak gibi kolay uygulanabilen teknikler kullanabilirsiniz.
- Geçmiş olumlu olaylar hakkında anlatı teknikleri. Geçmişte olmuş olan olayları tekrar yazmak kişinin negatif düşünceler ile başa çıkmasına yardımcı olabilir. Bu pratik bireyin tümüyle negatif olarak algılaması riski bulunan bir geçmişten pozitif duygular üretebilmesine yardımcı olur. Buradaki görev bireyin hayatının en mutlu anları ve bu olayların getirdiği duygular hakkında konuşmaktır.
Patolojiyi İnsanın Doğasında Olan Bir Şey Olarak Tanımlamak
Birçok insan durumlarından tamamen bunaldıklarında terapi görmeye başlarlar. Öyle ki, çoğu durumları ile özdeşleşmemekte zorlanır haldedir. Bu anksiyete söz konusu olduğunda genellikle geçerlidir. Bu tip bozuklukları olan insanlar genellikle kendilerini bu etiketler ile tanımlarlar ve kendilerini nadiren bunlardan ayırırlar.
Hatta, hep anksiyeteleri olduğunu, şu anda da olduğunu ve hep olacağını düşünürler. Anksiyete ve diğer bozuklukların patolojik olmaktan çıkarılması bu “gücü” ortadan kaldırmaya yardımcı olur ve kişilerin kendi kendilerini tanımlamaya daha uygun sıfatlar bulmalarına yardımcı olur:
- “Anksiyete” teriminin tekrar kavramsal hale getirilmesi. Aşırı olmayan anksiyetenin evrimsel fonksiyonunu açıklamak yararlıdır. Bu sonda ortaya çıkabilecek negatif değerlendirmeyi ortadan kaldırmayı amaçlar. “Stres” ve “anksiyete” terimlerini birbirinden ayırmak yararlıdır, çünkü stres terimi bir patoloji içermeyen birçok bağlamda kullanılan bir terimdir. “Anksiyete” terimi ise bir hastalık ile eşdeğer olan bir terimdir. Bir hasta o kadar da farklı olmadıklarını fark etmelidir.
- Güçlendirme veya rekabet modeli (Costa ve López, 1986). Bu, bir kişinin kendini özdeşleştirebileceği güçleri, yeterlilikleri, yetenekleri ve becerileri vurgular. Bu, kişi anksiyeteyi hala bir patoloji olarak görmeye devam ettiğinde yardımcıdır çünkü bu terim onların zihinlerinde hala çirkin bir şey ile özdeşleşmiş haldedir. Onlara kendilerini tanımlayabilecek diğer sıfatları da göstermeye çalışmalısınız.
- Güçlü yönlere dayanan müdahaleler (Seligman, 2005). En iyi oldukları dönemde yaşadıkları hatıraları yazmak gibi bir görev bulun ve bu yazıları her gece okuyun. Bu tekniğin hedefi hastanın sosyal çevresini zenginleştirmektir.
Terapiye Direnmek – Beklenti ve Anksiyete
Anksiyete bozukluklarında direnci kabul ederken bilişsel yeniden yapılandırma zor bir şey haline gelebilir. Bundan dolayı, irrasyonel düşüncelere dair Sokratik tartışma bir kişinin sorunları ile ilgili olumlu anlamlar bulmalarına yardımcı olabilir. Bu, beklentilerinin genellikle rahatsızlığa sebep olmasıdır:
- Geleceğe açık olun. Yaşamı açık kollarla, merak ve ilgiyle beklemenin yararlarını konuşun.
- Hayati baskı ve ilerleme. Bireyde hala var olan pozitif ve negatif deneyimlerin izlerini arayın, ki saklamak istediklerini seçebilsinler.
Terapötik Değişikliklerin İlaçlara Atfedilmesi
İlaçlı bir psikiyatrik tedaviye başlayan kişiler ortaya çıkan herhangi bir pozitif değişikliği ilacın kendisine atfedebilir. Bundan dolayı, ilaçtan birden uzaklaşmak mümkün olmadığı ve bu zaman zaman verimsiz olabileceğinden, kişi yarattıkları tüm olumlu değişiklik spektrumunun farkında olmalıdır. Ayrıca, bu başarıyı ilaca atfetme fikrini ortadan kaldırabilmek için Sokratik metot kullanılabilir.
Duygudurum dalgalanmalarını kaydeden ve üstel olma ihtimali olan grafikler kullanabilirsiniz. Buna karşılık, her seansta gözden kaçmış olabilecek iyileşme ve ilerleme işaretlerini de arayın ve kişinin bunların farkında olmasını sağlayın. Bu tip görev ve teknikler bir terapistin terapide direnci çözebilmek için güvenebileceği seçeneklere dahildir.
Ayrıca her zaman güçlendirme ve patolojikleştirmeyi kırma amacıyla olduğu sürece diğer pozitif müdahaleleri de kullanabilirsiniz. Bunlar pozitif psikolojinin önemli dayanaklarıdır.
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.