Pistanthrophobia: Başkalarına Güvenmekten Korktuğunuzda
Yazan ve doğrulayan psikolog Sergio De Dios González
Çoğumuz hayatımızın bir döneminde aşk konusunda hayal kırıklığı yaşamış ya da ihanete uğramışızdır. Ve hepimiz bize haksızlık eden kişiye yeniden güvenmenin ne kadar zor olduğunu görmüşüzdür. Güven kendi içinde hiç de kolay bir iş değildir, ancak pistanthrophobiadan muzdaripseniz birine güvenmek neredeyse imkansız olabilir.
Güven bedavaya alınmaz, ona ya sahip olursunuz ya da olmazsınız: bunun arası yoktur. Aylar ve yıllar boyunca paylaşılan ilişkiler ile deneyimlerin sonucunda oluşur.
Güveni kazanmanın uzun zaman aldığını fakat çok kısa sürede kaybedildiğini biliyoruz. Bununla birlikte, kaybedeceğimiz en son şey umudumuzdur ve zaman her şeyin ilacıdır derler.
Pistanthrophobia nedir?
Pistanthrophobia, başkalarıyla samimi ve kişisel bir ilişki kurmaya karşı duyulan mantıksız korku olarak tanımlanır. Geçmişte yaşanan bir travma ya da kişiye zarar veren deneyimler o kadar ağır gelir ki korku başkalarına güvenme isteğinden daha ağır basar.
Bu rahatsızlığa sahip insanlar herkesin er ya da geç onu hayal kırıklığına uğratacağını ya da ona ihanet edeceğini düşünür. Aşırı derecede şüpheci olurlar. Daha önce ona verilen zararların tekrar edeceğinden korkar ve bunun yeniden olmasına izin vermek istemezler.
“Bu neden hep benim başıma geliyor?” “Hiçbir zaman mutlu olamayacağım.” “Hep yalnız kalacağım.” Bunlar, kendi kafalarının içinde devamlı olarak tekrar ettikleri kelimelerden bazılarıdır.
Sevgilerini vermek ve güvenmek isterler fakat yapamazlar. Bu yüzden güvenememelerinin yanı sıra hayal kırıklığı, isteksizlik, üzüntü, öfke, suçluluk duygusu ya da genel anlamda bir mahcubiyet hissederler.
Pistanthrophobia davranışları
Kimse acı çekmek istemez, ancak güvenme yetimizi kaybedersek kişilerle olan ilişkilerimizi üzerine kuracağımız bir temel de olmaz. Pistanthrophobianın bu rahatsızlıkla yaşayan insanlar üzerindeki etkileri yalnızca duyguların sınırlandırılmasıyla kalmaz, ayrıca hayatlarının başka alanlarına da yayılır: iş, aile ve romantik ilişkiler.
Kendi kendilerini telkin etmeleri sonucunda antisosyal ve soyutlanmaya eğilimli olurlar. Bazı davranışları şu şekildedir:
- Yakından ilişki kurmalarını gerektiren aktivitelerden kaçınırlar.
- Eleştirilmekten korktukları için içine kapanık olurlar. Yargılanmaktan, reddedilmekten ya da ihanete uğramaktan abartılı bir şekilde korkarlar.
- Sevip sevmeyeceklerini bilmedikleri ve tanımadıkları kişilerle tanışmak durumunda kaldıkları etkinliklere ya da buluşmalara katılmazlar.
- Duygularını tehlikeye atacak herhangi bir risk almazlar. Başka insanlarla yakından ilişki kurmaya son derece tereddütlü yaklaşırlar. Başkalarına açılmaları gerekecek diye ödleri kopar. Bu yüzden bazen yalnız, içine kapanık, çekingen ve hatta bir “keşiş” gibi inzivaya çekilmiş bir halleri vardır.
- Tekrar hüsrana uğrayacakları korkusuyla samimi ilişkiler kurmaktan kaçarlar. Güvenlerinin boşa çıkacağı endişesiyle yaşadıkları panik yüzünden yeniden bir ilişki kurmak istemezler.
Kişi pistanthrophobia duygusunun içine daha çok girdikçe bütün bu tepkileri katlanarak daha kötü bir hal alır.
Öz güven eksikliği
Başkalarına güvenmekte güçlük çekmek normalde kişinin kendine olan güvensizliğiyle başlar. Bu güven eksikliği birinin güvenilir olup olmadığına karar veren sezgileri ya da altıncı hissi doğrudan etkiler.
Pistanthrophobia ile yaşayan birinin sezgileri yoktur demek doğru olmaz, sadece sezgilerine güvenmezler. Pistanthrophobiası olmayan kişiler de her zaman sezgilerine güvenmeyebilirler ama şüpheli oldukları durumda panik de yaşayamazlar. Ellerinde başka bir bulgu olmadığı zaman da yaptıkları değerlendirmeye güvenerek hareket ederler.
Sezgilerimize duyduğumuz bu güven eksikliği çoğu zaman başka becerilerde de kendimize olan güvenimizi düşürür, biri bize saldırdığında kendimizi savunmak gibi. Bu yüzden, savunmasız olduğumuzu düşünerek kendimizden daha fazla şüphe duyarız. Bu şekilde fobimiz daha ciddi bir probleme dönüşür.
Bu şartlar altında ilişki kurmak oldukça zor bir görev haline gelir. Vertigo hastası olan birinin çok yüksek bir dağa tırmanmaya çalışması gibi. Daha fazla ilerleyemeyecek hale gelene kadar attığımız her adımda düşme korkusu daha da artar.
Pistanthrophobiası olan birçok kişinin ilişkisini aniden kesmesinin sebebi budur. Daha fazla tırmanmaya ve ilişkiyi derinleştirmeye devam edemiyorlardır.
Terapi: atabileceğimiz en iyi adım
Kişinin ne kendisine ne de başkalarına olan güven duygusu bir gecede yerine gelmez. Bu yüzden, pistanthrophobiayı yenmek için yardım almak önemlidir. Psikologlar duygusal yaralarımızı iyileştirmemize yardımcı olabilir. Sorunun altında yatan sebebin üstüne gidersek bu problemi çözebiliriz.
- Yeniden güvenmek istiyorsak düzgün bir yas tutma sürecinden geçmek son derece önemlidir. Bunu yapmak için de acımızı kabullenmeli ve duygularımızdan kaçmamalıyız. Ayrıca problemimizi küçümsememeli ya da görmezden gelmemeliyiz.
- Güvenmek için zaman ve dinlenmek gerekir. Duygularınızı dengede tutmalısınız, bu yüzden de yeni bir ilişkiye başlamak pek iyi bir fikir olmayacaktır. Geçmiş travmalar tekrar kendini göstermeden yeni birine güvenmeye muhtemelen hazır değilsiniz.
- Güven gerektiren günlük durumların pratiğini yapın. Örneğin, partnerinize bazı görevler verin ki ona olan güveniniz zamanla artsın. Bu rahatsızlığı etkisiz hale getirmek için ortak yapılan aktivitelere katılın.
Başka birine güvenmek gerçek bir güçlük olmasının yanı sıra hayati bir gerekliliktir de. Yakınlarımıza duyduğumuz güvenin birçok faydasını görürüz.
Bu faydalardan bazılarına, mutluluğu ve öz güveni artırmak ile sorunlarımızla daha iyi ve daha az strese girerek yüzleşmemize imkan vermesini örnek gösterebiliriz. Kesinlikle çaba harcamaya değer.
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.