Ömrün Sonbaharında Olgun Aşk
Olgun aşk, yaşam tecrübesi ve dingin bir kalp ile tanımlanır. Sonbahar yıllarında birbirlerini bulan ruhların farklı konseptteki aşkından bahsediyoruz. Sevgiyi bir fetih ya da bir istila olarak değil, sevinç, hassasiyet ve karşılıklı anlayış üzerine basit bir bağlantı olarak görürler. Bunlar dürüst ilişkiler (genellikle) olup, hayatta mükemmel bir dönem oluşturmaktadır.
Çoğu zaman, gerçek aşkın bizi altın yıllarımızda beklediğini duyarız. Ancak bu tamamen doğru değildir. Gerçek aslında biraz daha basitken, diğer deneyimlerimizle bitmeyen karşılaştırmalar yapma tuzağına düşme eğilimindeyiz. Sonunda, var olmak, her evrede olan her bir olayın değerini bilmektir. Gençliğimizin deneyimlerinin, tüm iyi ve kötü tercihleri ile kıymetini bilmek ve aynı zamanda sonraki yıllarımızın bize sunduğu her bir hediyenin keyfini çıkarmak demektir.
“Olgun aşk, kişinin bütünlüğünü, kişiliğini korumak şartı altında bir birliktir.”
Her döngüde, dış bilgi ve deneyimleri belirli bir şekilde alırız. Genç olduğumuzda neredeyse her şeyin içeri girmesine izin veririz. Kollarımızı dünyaya ve yolumuzdaki her şeye coşku ve sonsuz enerji ile açarız. Yoğun yaz fırtınaları gibiyizdir. Sonra daha seçici ve daha temkinli oluruz. Bu yoğun yazların anısı hala sürer, fakat şimdi biz sakin, altın öğleden sonraları ve sakin kumsalları uyandıran sıcak esintileri tercih ederiz.
Olgun aşk neşe veya masumiyetten vazgeçmez, ancak aynı eski hataların yapılmasını önlemeye çalışır. Olgun aşk, çiftlerin ruh eşleri olmadığını, daha ziyade kendi deneyimleri (ve bazen de çok farklı) olan iki farklı ruh olduğunu bilir. Onlar, sevgiye başka bir fırsat vermek isteyen bireysel ruhlardır. Hem neden olmasın ki? Olgun sevgi kavramını biraz daha derinlemesine inceleyelim.
Olgun aşk, yaşlanmak mutluluk ile eş anlamlı olduğunda
Alberto ve Maite, her ikisi de 60 yaşın üzerindeler ve bugün büyük bir adım atmaya karar verdiler: birlikte yaşayacaklar. Fakat çocuklarının hepsi bu konuda mutlu değil. Biri “sadece para için bunun içinde” diyor. Diğeri de “yalnızlıklarını gizlemeye çalışıyorlar” diyor. Diğeri de nefesinin altından, “bu sadece geçici bir evre” deme cüretinde. “Birkaç ay içinde eşyalarına, kitaplarına, gezilerine ve torunlarına geri dönecekler…”
Bununla birlikte, ne Alberto ne de Maite, bu eleştiri ve düşünceler konusunda endişe duymuyorlar. Artık umursadıkları şey bu değil. Kırışıklıkları ve yara izleri ciltlerine hasar verebilir, ancak kalplerini şekillendirir ve iradelerini güçlendirir. Ne yapmak üzere olduklarını ve bunu niçin yaptıklarını biliyorlar. Onlar çocuk değiller. Olgunluk bilgelik verir, masumluk değil. Duygusal çantaları, bu kararın sadece bir kapris veya bir aşama olması için çok fazla deneyim içermektedir.
Sonbahar yıllarında sevgi, oğullarının, kızlarının ve gerçekten görmeden gözlemleyen herkesin görüşünün aksine, hiçbir egoya ve kendini kanıtlamaya gerek duymamaktadır. Olgun sevgi yapay bir şey içermez. Düşünceleri, amacı ve kucaklayışları o kadar içtendir ki gerçeğin ışığı onları aydınlatır. Zihni, elleri ve kalbi dolduran bütün bir histir.
Öte yandan, Alberto ve Maite’nin kesinlikle aşina oldukları bir gerçek vardır. Genç nüfusun çoğu, olgunluğun ya da hayatın sonbahar yıllarının pasiflik ve istifa ile eş anlamlı olduğuna inanmaktadır. Sanki sevgi ya da tutkunun bir son kullanma tarihi varmış gibi. Sanki beyaz saçlı olanlar için ve arkasındaki yaşanmışlık önünde yaşayacaklarından daha az olanlar için yasak bölgeymiş gibi.
“Genç aşk heyecanda yaşar, olgun aşk ise uyumda.”
Bu, genç kuşağın yanlış bir fikridir. Aslında pozitif psikoloji bize bir şey öğretiyorsa, o da mutluluk eğrisinin bu aşamada en yüksek noktasına ulaşması gerektiğidir. Bu, sevginin daha basit ve temiz bir tecrübe olduğu bir zamandır.
Yeni bir zaman tüneli ve sevginin önemi
İleriki yaşlardaki sevgi, önceki aşamalarındaki aşktan ve sevgiden daha tatmin edici bir dinlenme sağlar. Cildi yakıcı bir yangın değildir, partnerimizle keşfedebilmek için bizi bir yolculuğa çıkaran bir nehirdir. Bu, yeni bir mutluluk çeşidini büyütmek, denemek ve beslemek için bir fırsattır. Şüphecilerin inancının aksine, bu aşamada, insanlar ortalama olarak daha fazla psikolojik rahatlama yaşarlar.
Ekonomist Blanchflower ve Oswald’ın ilginç bir çalışması, mutluluk algılarının ve kişisel memnuniyetin çocukluk ve yaşlılık döneminde en yoğun olduğunu ortaya koymuştur. Yaşam döngüsü boyunca mutluluğu tasvir edecek olsak, bu bir “U” şekline sahip olurdu, ilk tepe çocukluğu, diğeri de 50’li yaşları temsil eder.
Bununla birlikte, yaşlanmanın psikolojik olgunluğunu garanti etmediği açıktır. Duygusal denge de otomatik değildir, ancak daha yaşlı nüfusun iyi bir kısmı onu istisnai bir bütünlük ve harika bir tutumla yönetir.
Onlar sadece yılları biriktiren değil, aynı zamanda arzularını ve hayallerini besleyen kişilerdir. Kendileri konusunda uzmanlaşmış erkekler ve kadınlardır. Onların karizması vardır ve bilgeliği umutla, huzuru tutkuyla, tutkuyu da alçak gönüllülük ile birleştiren simyaya ulaşmışlardır.
Olgun aşk, gençlerin ilk aşkı kadar coşkulu olmayabilir, ancak şüphesiz daha verimli ve tatmin edicidir.