Louis-Bar Sendromu: Devamlı Déjà Vu İçinde Yaşamak

Daha önce yaşamış olduğunuzu hissettiğiniz bir deneyim hayal edebilir misiniz? Louis-Bar sendromunda olan durum tam da budur.
Louis-Bar Sendromu: Devamlı Déjà Vu İçinde Yaşamak

Son Güncelleme: 14 Şubat, 2021

Yaz ayındasınız. Sahilde ailenizle kart oyunu oynarken bir yandan da yakın zamanda gerçekleşen bir olayla ilgili konuşuyorsunuz. Aniden içinde bulunduğunuz deneyimi daha önceden yaşamış olduğunuza dair bir his gelir; işte bu yaşadığınıza déjà vu denmektedir. Bu hissi devamlı olarak yaşamanın nasıl bir şey olduğunu hayal edebilir misiniz? İsmini kaydedilen ilk vakasından almış bir rahatsızlık olan Louis-Bar sendromu yaşayanların hissettiği şey de tam olarak budur.

Peki déjà vu tam olarak nedir? Nereden gelir? Nasıl ve neden olur? Patolojik midir?

Déjà vu tam olarak nedir?

Bu terim Fransızca’dır ve “zaten gördüm” anlamına gelir. Paramnezi adındaki bir algılama anomalisinden bahsederken halk dilinde bu kelimeyi kullanırız. Daha önce yaşamamamış olmanıza rağmen aynı şeyi tekrar yaşadığınızı hissetme durumudur. Bunun sonucunda kişi yaşadığı yeni bir duruma ya da olaya aşinalık hisseder. Buna ek olarak, “tuhaflık” ya da “yabancılaşma” hislerini yaşamak da sıkça rastlanan bir durumdur.

Bu terim ilk olarak 1876 yılında Fransız filozof Émile Boirac tarafından kullanılmıştır. Bu, Revue Philosophique de la France et de l’Étranger dergisinin bir okuyucusunun önceki hayatında gerçekleşen şeyleri yeniden hatırladığını iddia etmesine cevap olarak yine aynı dergiye yazdığı bir yazıda yer alıyordu. Boirac cevabında kendisinin de aynı deneyimi yaşadığını belirtiyordu: J’ai déjà vu ce que je vois (“Gördüğüm şeyi zaten görmüştüm.”)

Psikolog Edward B. Titchener déjà vu durumunun sebebini, beynin bilinçli bir deneyim algısı “inşa etme” işlemini henüz bitirmeden bir objeyi ya da durumu anlık olarak görmesi şeklinde açıklıyor. Bu yanıltıcı bir aşinalık hissi olarak kendini gösteren bir nevi “kısmi algılama” durumudur. Ancak déjà vu teriminin tıbbi anlamda ilk defa kullanımı, 1896 yılında Fransız psikolog Francois-Léon Arnaud’un hastası Louis’in vakasını Medikal Psikoloji Derneği’ne sunmasıyla gerçekleşmiştir.

déjà vu: düşünen bir kadın

Louis-Bar Sendromu

Louis Vietnam’da savaştıktan sonra hizmetine son veren 34 yaşında bir ordu subayıydı. Bir gün oldukça tuhaf semptomlar göstermeye başladı. Bunlar arasında, şu an ile geçmişi karıştırmak ve devamlı bir déjà vu halinde olmak bulunuyordu.

Louis, durumunu anlamak için Dr. Francois-Léon Arnaud’un çalıştığı Vanves Sağlık Evi’ne gitti. Beklenildiği gibi, oraya ilk vardığında gördüğü her şeyin ona tanıdık geldiğinden bahsetti. Ayrıca daha önce burada olduğunda hissettiği aynı “hissi” tekrar yaşadığını da belirtti. Bu fenomen déjà senti (zaten hissettim) olarak bilinirdi. Louis doktorla görüştüğünde bile onu tanımıyormuş gibi davranması gerektiğini düşünecek durumdaydı.

Arnaud diyor ki, Louis daha önce burada bulunmadığını gösteren kanıtlara rağmen her şeyi ikinci kez deneyimliyormuş gibi “iki paralel hayat” yaşadığına gerçekten de inanıyordu.

Patolojik olmayan déjà vu durumundan Louis-Bar sendromu

Déjà vu gayet normal bir deneyimdir. Hatta, nüfusun yaklaşık üçte ikisinin yaşadığı bir deneyimdir. Ancak kronik déjà vu normal değildir; çoğu zaman nörolojik bir hasarın sonucudur. Louis’in semptomlarının da Vietnam’dayken yakalandığı ve sinir sistemini etkileyen bir hastalıktan kaynaklandığı anlaşılıyor.

Arnaud, déjà vu’nun normal mi patolojik mi olduğunu ayırt etmek için basit ama etkili bir yol bulmaya yaklaşan ilk kişiydi. Halbuki bu, s ağlıklı insanlarda daha nadir görülür ve geçicidir; daha önceden görmüş olma hissinin bir illüzyondan ibaret olduğunun bilincinde olursunuz. Patolojik déjà vu’da ise bu yaşadığınızı gerçekten de önceden yaşamış olduğunuza emin hissedersiniz.

Louis vakasını analiz ederken durumunu karşılayan en doğru tanı déjà vu değildi çünkü bu kavram nispeten normal bir deneyimi tanımlar. Belki de Louis’in semptomları, yineleyen paramnezi (çarpık anımsama) ya da kolektif konfabülasyona işaret ediyordu. Bu durum da amnezinin hafızada yarattığı boşlukları doldurmak için beynin anılar uydurmasıdır.

Louis-Bar sendromu: daire çizen iki insan

Belirsiz bir fenomen

Kolektif konfabülasyon ile déjà vu fenomenlerinin iki türünün de beynin çeşitli bölgelerinde gerçekleştiğine dair kanıtlar var. Kolektif konfabülasyonun orta temporal ve frontal lobda gerçekleştiği görülmüş. Ancak yapılan başka araştırmalar da beynin hassasiyet ve duygularla ilgili kısmı olan insulada olduğunu göstermiştir.

Bunları iyice gözlemleyebilmek için daha çok beyin görüntüleme çalışmaları yapılması gerekir. Ayrıca laboratuvar ortamında déjà vu yaratabilmenin de mümkün hale gelmesi lazım. Evet, bu kulağa biraz zormuş gibi geliyor ama bilimdeki ilerlemenin ne kadar hızlı olduğu düşünülürse, aradığımız cevapları sandığımızdan da erken bulabiliriz. O zaman gelene kadar Louis-Bar sendromu olan kişilerin hayatında sadece mutlu anların olmasını diliyoruz.


Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.


  • Bertrand, J., Martinon, L. M., Souchay, C., & Moulin, C. (2017). History repeating itself: Arnaud’s case of pathological déjà vu. Cortex; a journal devoted to the study of the nervous system and behavior87, 129–141. https://doi.org/10.1016/j.cortex.2016.02.016 Labate, A., Cerasa, A., Mumoli, L., Ferlazzo, E., Aguglia, U., Quattrone, A., & Gambardella, A. (2015). Neuro-anatomical differences among epileptic and non-epileptic déjà-vu. Cortex; a journal devoted to the study of the nervous system and behavior64, 1–7. https://doi.org/10.1016/j.cortex.2014.09.020


Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.