Kendini Aşma: Bireysel Benliğin Ötesine Geçme

Bu makalede kendini aşma hakkındaki her şeyi okuyun!
Kendini Aşma: Bireysel Benliğin Ötesine Geçme
Gema Sánchez Cuevas

tarafından incelendi ve onaylandı. psikolog Gema Sánchez Cuevas.

Tarafından yazılmıştır Eva Maria Rodríguez

Son Güncelleme: 21 Aralık, 2022

Kendini aşma ya da “kendi kendine aşkınlık”, maneviyatla yakından ilişkili bir kavramdır. İnsan kişiliğinin çok karmaşık bir özelliği olarak kabul edilir ve her birimiz bu konuda farklı bir bakış açısına sahip olabiliriz.

Esasen, kendini aşma, kendi özbenliğinizi aşmamız; yani kendi kimliğinizin ötesine geçerek daha büyük bir bütünün küçük bir parçası olduğunuzu anlamanız anlamına gelir. Bu, kendinizi evrenin ayrılmaz bir parçası olarak algılamanızla senkronize durumda olan karmaşık bir olgudur.

Kendini aşma ve maneviyat

Bu iki terim birbirleriyle yakından ilgilidir. Kendi kendini aşmanın esas niteliklerden biri, kişisel benliğin genişlemesidir. Başka bir deyişle, ilahi ya da ruhsal nitelikteki daha büyük, karmaşık ve sonsuz bir şeye doğru yönelmedir.

Bazı insanlar Tanrı’ya olan inançlarıyla kendiliğinden aşkınlığa ulaşırken, diğerleri bir çeşit maneviyatı veya fikri kabul ederek bunu başarırlar. Öyle ya da böyle, bu durum insanları hayatın anlamını bulmalarına ve varlıklarının ötesine geçmelerine yardımcı olur.

kendini aşma

Avusturyalı psikiyatrist Viktor Frankl’a göre, kendini aşma maneviyatımızın derinliklerindedir ve maneviyat, bizi diğer türlerden farklı kılan insanlığın bir parçasıdır. Kendi kendinizi aşana kadar bütün bir insan olamazsınız.

Ayrıca, günümüz araştırmacıları genellikle kendini aşmak için maneviyatın gerekli olduğu konusunda hemfikir olmasa da, bunun birçok kişi için önemli bir yönü olduğunu belirtmekte yarar var.

Kendini gerçekleştirmenin yoğun çalışmayı gerektiren zor bir amaç olduğu söylenebilir. Kendini aşma bunun bir adım ötesidir ve kendiniz yerine başkalarına odaklanmayı gerektirir. Odak noktası, kendi başarılarınızdan çok daha fazlasıdır.

Abraham Maslow’un aşkınlık tanımı

Psikolog Abraham Maslow’a göre, “aşkınlık araç değil amaç olarak; kendiyle, sevdikleriyle, genel olarak insanla, başka türlerle, doğayla ve kozmosla, insan bilincinin en yüksek ve en kapsayıcı seviyelerinde ilişki kurmayı ifade eder.

Bu bağlamda kendi kendini aşma, bireylere Maslow’un “doruk deneyimler” adını verdiği; kişisel kaygıların üstesinden gelinen, olan bitene daha geniş bir perspektiften bakılan aşamayı deneyimleme fırsatı sunar. Sevinç ya da huzur gibi güçlü olumlu duygular ve iyi gelişmiş bir bilinç duygusu yaratan deneyimlerle ilgilidir.

Maslow’un piramidinde bir kendini aşma konsepti kullandığı, teorisinden bahseden her kaynakta geçmez. Ancak yakın zamanda araştırmacılar bu konu üzerinde düşünmeye başladılar.

Reed’in kendini aşma teorisi

Pamela Reed bu kavramı, kişinin kendi kavramsal sınırlarının üç boyutlu bir şekilde genişlemesi olarak tanımlar. Bu teoriye göre, insanlar açık sistemler olarak görülebilir ve kendileriyle kendini aşma arasındaki tek engel koydukları sınırlardır.

Muhakkak ki, insanların bazı kavramsal sınırlamalara ihtiyacı vardır, ama kendiliklerinin dışa doğru genişlemesi, başka türlü elde edilemeyecek bir bütünlük duygusunu teşvik etmenin yanı sıra çevre ile daha büyük bir bağlantı kurmalarını sağlar.

Reed’e göre bu kavram, insanların kendilerini tatmin etmek ve bir amaç duygusuna sahip olmak için ulaşması gereken bir aşamadır.

günbatımında kadın

Cloninger: Kendini aşma ve kişilik

Şimdiye kadar bahsettiğimiz gibi, kendini aşma, manevi fikirlerin deneyimleriyle bağlantılı bir kişilik özelliğidir. Cloninger’in Mizaç ve Karakter Envanterinde bu kişilik boyutu da değerlendirilir.

Bu karakter envanterinde, karakterin dört mizacı ve üç boyutu vardır. Kendini aşma, bireyin kendi ruhsal yönleriyle ilgili bir kişilik özelliğidir. Cloninger’e göre bu kabul etme, özdeşleştirme, ya da doğayla ve köklerle kurulan manevi bir birlik olabilir.

Kendi kendine aşkınlığa nasıl ulaşılır

Kendini aşmak ya da kendi kendine aşlınlığa ulaşmak kolay değildir. Maslow’un kendini gerçekleştirmesinin ötesinde, insani gelişmenin en yüksek halidir. Ancak, bu aşamaya ulaşmak için yapabileceğiniz bazı şeyler var. Stephanie Flood, Budizm’den ilham alan beş yaratıcı yol öneriyor:

  • Temel meditasyon tekniklerini keşfetmek (Meditasyon konusunda uzman olsanız bile)
  • Daha vicdanlı olabilmek için kendinizi bilgi ve bilgelikle güçlendirmek
  • Yolculuktan korkmamak
  • Üst amacınıza ve ideal benliğinize ulaşmak için kendi manevi tekniklerinizi bulmak
  • Aşkınlığı teşvik eden pozitif bir ortamda yaşayarak titreşimleri artırmak

Viktor Frankl’in değerleri

Öte yandan, Viktor Frankl’ın kendi kendini aşmayı deneyimlemek için öne sürdüğü değerleri göz ardı edemeyiz. Farklı kültürlerden insanların uyguladığı bu değerler şunlar:

  • Yaratıcı değerler: Dünyaya bir şey katmak. Bu değer, üretken çalışmalara yaratıcı bir şekilde katılmayı betimler. Toplum için değerli bir şey üretmek ya da dünyada bir fark yaratmak için size özel yetenekleriniz ve yaratıcı düşüncelerinizle katkıda bulunmanız anlamına gelir.
  • Deneyimsel değerler: Minnettarlıkla karşılama. Deneyimsel değerler, romantik ilişkilerinizi ve etrafınızdaki güzellikleri takdir etmenizi içerir.
  • Tutumsal değerler: Kadere karşı sağlam durmak. Tutumsal değer, zor bir durum karşısında cesaretle durduğunuzda, insan ruhunun ortaya çıkardığı meydan okuma gücüdür. Zor zamanlarda bütünlüğünüzü korumak, bir özgürlük ve anlam hissi kazanabilmek için son savunma hattınızdır.

Ayrıca, Çinli psikolog Paul Wong, kendinizden daha büyük bir şey yaptığınızda, kendini aşmanın pratiğini yaptığınızı söyler. Yalnızca başkalarına değer verdiğinizde kendinizin daha iyi bir hali olursunuz.

Bu nedenle, dini inançlarınızın ne olduğu önemli değildir; kendini aşmak, bağlantı  kurmak ve gelişmek için ihtiyaç duyduğunuz en derin manevi gereksinimleri karşılar.


Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.