Logo image
Logo image

Kadınlar Günü: Biz Durursak Dünya Durur

4 dakika
Bu yazımızda kadınlar günü sloganın nasıl ortaya çıktığını, neyi savunduğunu açıklıyoruz.
Kadınlar Günü: Biz Durursak Dünya Durur
Tarafından yazılmıştır Valeria Sabater
Son Güncelleme: 14 Aralık, 2021

Rubén Darío, kadın olmadan dünyanın dümdüz olacağını söylerdi. Bunun için biz basit bir şiirden çok daha fazlasıyız, çünkü biz durursak dünya durur. Çünkü biz her yerdeyiz, hayat veriyoruz yaratıyoruz, üretiyoruz, yönetiyoruz, gözyaşlarınızı kurutuyoruz, emziriyoruz, ilham veriyoruz, temizliyoruz, hayatları ve kalpleri iyileştiriyoruz, yenilik yaratıyoruz… Bütün bunlar Kadınlar Gününde hatırlamamız gereken şeylerdir.

Bu 8 Mart’ı bir yıl boyunca kutlayacağımız Kadınlar Günü’nün sloganı seçildi: “Biz olmazsak dünya durur”. Şimdi her zamankinden daha fazla insanların duyarlı olmasına ihtiyaç vardır. Bu akımın aylar önce #MeToo hareketi ile ortaya çıkan ve durdurulamayan akımın bir devamı niteliğinde olması beklenmektedir. Kadınlar, kendi kişisel savaşlarını sokaklarda, sosyal ağlarda ve haklarını iddia ettikleri her ortamda, eşitsizlikleri kınadıklarını ve  ilerleme ihtiyacını talep ettiklerini mümkün olan her şekilde ve her yerde sürdürürler.

Cesur olmak, erkek egemen bir dünyanın ortasında bir kadın olarak öne çıkmak ve başarılı olmaktır.

Eğitimde fırsat eşitliği

Frances McDormand, Oscar’ını kazandıktan sonra bize kadınların anlatacak çok şeyi olduğunu hatırlatan duygusal bir konuşma yapmasının üstünden sadece birkaç gün geçmiştir. Kadın aktrisler, yapımcılar, senaristler … Hepsinin aklında harika projeler var ama bir kadının fikirlerini finanse edecek bir kaynak bulması pek sık rastlanan bir durum değildir. Dünya standart bir ölçüye sahip olmaya, erkek egemenliği altında dönmeye devam etmektedir ve biz bunu o kadar kanıksadık ki, bize eşit haklar veren başka bir olasılığı, başka bir bakış açışını neredeyse hiç düşünmeyiz.

Ancak işte biz buradayız, fırsatları bekliyoruz, yeteneklerimiz var ama istediğimiz kadar öne çıkamıyoruz. Eğitiyor, üretiyor, projeler geliştiriyor ve dünyayı hareket ettiren bu motorun parçası olmaya devam ediyoruz. Ancak ücret açığı karşısında, neredeyse Metil Metakrilattan yapılmış bir cam tavanın karşısında ve geleneksel öğretileri hala ironik bir şekilde bize adapte etmeye çalışan ataerkil bir toplumun önünde nefesimizi tutarak izliyoruz.

Some figure

Kadınlar gününde yeniden dünyayı durduruyoruz

Bu yeni bir slogan değildir. Kadınlar olmadan dünyanın hareketsiz kalacağı mesajı ilk kez 24 Ekim 1976’da İzlanda’da ortaya çıkmıştır. 24 Ekim 1976 toplumsal cinsiyet eşitliğinde lider olan bu ülke için tarihi bir gündür. Unutulmaz bir tarihi an ve bir dönüm noktasıdır. Bunun sebebi, bundan sadece birkaç ay önce, erkekler ve kadınlar arasında eşit ücretin alımını koruyan yasayı yürürlüğe sokmuş olmalarıdır.

Bu tarihi günün kökeni 1975 yılına dayanmaktadır. İzlandalı kadınların %90’ı mantıklı bir şekilde işe gitmemeye ya da herhangi biri işi yapmamaya karar verdiler: ev işi yapma, çocuklara veya bağımlı aile üyelerine bakmak, okula ve üniversiteye gitme gibi… 25.000’den fazla kadın, haklarını talep etmek için Reykjavik’te bir plazada toplandı ve bundan Beş yıl sonra, bu ülke ilk kez bir kadını başkan olarak seçti: Vigdis Finnbogadottir.

Bu tarihten kırk üç yıl sonra, Kadınlar Gününden yararlanarak aynı seferberlik tekrar ortaya konmaya çalışılmaktadır. Tüm kadınların işlerinde greve destek vermesi, tüketimin durması, sağlık ve müşteri hizmetlerinin durması, öğrenci dünyasının da protestoya katılması beklenmektedir. Dünya bu 8 Mart’ta biraz daha hareketsiz kalacak, kadınların varlığı olmadan her zamanki ortamlar biraz daha yetim kalacak ve bunun karşılığında onların sesleri, talepleri dinlenmek zorunda kalınacaktır.

8 Mart Kadınlar Günü durma eylemi hangi hedefleri kapsıyor?

Kadınlar Günü ve kadın hareketleri, kadınların yoğun olarak çalıştığı 4 sektördeki cinsiyet ayrımcılığını ele almaktadır. Bunlar aşağıdaki gibidir:

  • İş dünyası: cinsiyet farkı olmayan adil çalışma koşulları talep edilmektedir. Dünya çapında aynı işi kadınla aynı pozisyonda yapan bir erkeğin kazandığı her bir dolar için kadınlardan 77 sent aldığı tahmin edilmektedir. Aynı şekilde iş yerinde yaşanan cinsel taciz vakaları ya da erkeklerin eşlerine çalışma izni vermediği 18 ülkede yaşananlar, kadınların seslerini yükseltecekleri haksızlıklardır.
  • Diğer senaryo ise eşe bağımlı kişilerin bakımının eşit bir şekilde dağıtılmasını, ev içi iş bölümünün olmasını talep eden kadınların olmasıdır. Toplumun %80’inde ailede bakıma muhtaç olan biri varsa, bu görev kadın bireye düşer. Bu nedenle kadınlar bu konuya dikkat çekmek istemiştir.
  • Tüketici grevi: Bu, daha fazla görünür olmayı hak eden bir grev çeşididir. Cinsiyetçi reklamcılığın sona ermesini ve kadınlara yönelik tüm bu ürünler (jilet, hijyenik havlular ve bunun için tasarlanmış hizmetler veya ürünler), “pembe vergiye” dahil edilen kadın ürünleri daha yüksek bir maliyete sahiptir.
  • Öğrenci grevi: Kolejler, enstitüler ve üniversiteler ayrıca tüm eğitim alanlarının cinsiyet eşitliğine dayalı ve adil alanlar olmasını talep etmektedir.
Some figure

Kadın ve erkek eşittir

Kadınlar Günü ile ilgili düşünmemiz gereken önemli bir konu ise tüm bu taleplerin kadın cinsiyetine özel olmamasıdır. Cinsiyete bakılmaksızın herkes bu günde kadın hareketlerine katılma hakkına sahiptir.

Hemfikir olunduğunda herkes için eşit fırsatların savunulacağı bir uzlaşma alanından ve daha iyi bir gelecek inşa etme ihtiyacından başlanıldığında her ses çok daha iyi duyulur.

Bu nedenle kadınların toplumumuzdaki rolünü ihmal etmeyelim. Çünkü annelerimiz ve anneannelerimiz başlattıkları hareketi devam ettirmemizi hak eder. Bir gün bile şikayet etmeden dirseklerini ve sırtını bükerek yolumuzdaki taşları temizleyenler, ilerlediğimiz yolda bize korunduğumuz hissini vererek onları ilham almamızı sağlamıştır.

Geleceği emanet ettiğimiz, her şeyin en iyisini hak eden yeni jenerasyonu, onların kız ve erkek çocuklarını da unutmamalıyız. Öyleyse artık cam tavanı olmayan bir dünyada eşit şartlarda, aynı zamanda da hayallerimizi gerçekleştirmeyi hak ettiğimizi düşünerek ve ayaklarımızı da çimento zeminlerden kurtarmamız gerektiğini fark ederek çalışalım.

Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.