İzleyenleri Etkileyecek 4 Kadın Film Karakteri
Hangi filmi izlesek diye düşünürken, genellikle filme baskın olan cinsiyete göre karar vermeyiz. Film seçimlerimizde daha belirleyici olan sıklıkla türdür.
Anaakım ticari filmlerin dışında; büyüyüp, empati kurabileceğimiz ve gerçekten hoşlanacağımız kadın karakterleri bulup çıkardık. İncelemeniz için filmlerdeki benzersiz -bazıları şok edici- kadın örneklerini bir listede sizin için bir araya getirdik.
Vittorio de Sica’dan – İki Kadın
Ünlü İtalyan neorealisti mükemmel performanslar ve tüylerinizi diken diken edecek gerçek olaylara dayanan bir hikaye ile bu muazzam eseri sunmak için geri dönüyor. Film, 1943 yılında güney İtalya’ya yerleşen Alberto Moravia’nın kitabından uyarlandı. Yazar Güney İtalya’da, Nazizm’in acımasızlıklarından insanların kurtuluşunu sağlayan şeyin müttefiklerin barbarlığı olduğunu ilk elden deneyimledi.
Bu askeri tarihin en utanç verici ve acımasız olaylarından biriydi. General Alphonse Juin “Goumiers” olarak bilinen Fransız birliklere müttefikler tarafından kurtarılan topraklarda istediklerini alma ve yapma emri verdi.
Bu emri bir ödül alarak kabul eden birlikler, hayal dahi edilemeyecek derecede acımasızca hareket ettiler. Pek çok İtalyan kadın bu acımasızlıkların kurbanı oldu. Vittorio de Sica, Sophia Loren‘in bu karakteri beyaz perdede canlandıracak ve dünyaya gerçekleri gösterecek en mükemmel aktris olacağına karar verdi.
Uli Edel’den- Christiane F.
Bu Alman kült filmi ve eroin bağımlılığı hakkında göze çarpan hikaye, Vera Christiane Felscherinow’un gerçek hayat hikayesinden uyarlanmıştır. Vera hala Almanya’da büyük bir ilgi görmeye devam etmektedir.
Filmin başrolündeki kahraman oldukça genç bir aktris olan Natja Brunckhorst‘dir. Natja, 13 yaşındaki bir kız rolünü oldukça inandırıcı bir şekilde canlandırır. Christiane’nin umrunda olan tek şey David Bowie’nin müziği, kız kardeşi ve hoşlandığı çocuğu ziyaret etmek için daima rağbette olan Berlin’e seyahat etmektir.
Filmin hikayesi izleyenlere gençlik masumiyetinden en şiddetli eroin kullanımına geçişi ve eroinin tüm genç jenerasyonun hayatını tuzla buz eden gücünü gösterir. İlginç bir şekilde, David Bowie romanı o kadar çok beğenmiştir ki finale özel bir dokunuşta bulunarak filmde rol almıştır.
Max Ophuls’tan- Meçhul Bir Kadından Mektup
Filmlerdeki kadınlar listemizde çok çeşitli filmleri ele aldık. Sıradaki film, Hollywood’un altın çağının en iyilerden. Film vıcık vıcık romantizm ve mide bulandırıcılıktan uzak durarak, çoğunlukla platonik ve ideal aşkı anlatır.
Filmin kadın oyuncusu Joan Fontaine nefes kesicidir. Canlandırdığı Lisa karakteri özgün ve hayalperesttir, Joan kısa süren ancak güçlü bir romantizmin içerisinde kaybolan karakterin ömürlük aşkını ustalıkla sergiler.
Fontaine karakterli bir kadına hayat verir. Elde ettiği aşkı hak ettiğine inanmayan ancak yine de kendini alçatmayan bir kadın. Bunun yerine, bağımsız bir kadın olarak ilerlemeye çalışır.
Patty Jenkins’ten- Cani
Son olarak, bir Amerikan seri katili Alieen Wuornos’un hayatını anlatan Cani filmini seçtik. Alieen’i filmde tanımakta güçlük çekeceğiniz Charlize Theron oynuyor. Theron’un oyunculuğu, seyirci ve eleştirmenleri şaşırtan, tüm sinema tarihinin en iyi oyunculuklarından biridir.
Aileen Lee seks işçisidir ve hayatı kendisine olan saygısını zedeleyen olaylarla doludur. Annesi, babasının bir arkadaşı tarafından tecavüze uğrar. Alieen, 15 yaşındayken ailesi tarafından, iyi niyetli birinin ona acıyıp, onu seveceği umuduyla terk edilir.
Bu film ile ilgili eleştirilen tek şey üzerinde durulan hoş olmayan zor çocukluk durumlarıdır. Aileen dış görünüşüne aldırış etmeyen, alkolik olan ve pek çok müşterisinin kendisini küçük düşürüp aşağılamasına izin vererek fahişelik yapan biridir.
Bir gece Christina Ricci‘nin oynadığı Selby ile tanışır. Selby bir süre Alieen’ın yaşadığı kasabadaki teyze ve amcasının evinde zaman geçiren genç bir lezbiyendir. Tanıştıkları gece karmaşık duygularla bir aşk hikayesi başlar.
Bu hayatta herkesin bir şansı hak ettiği söylenir, ancak en savunmasız ruhları dahi intikama sürükleyen, caniler mevcuttur. Hayat koşullarının kaçınılmaz olarak karakterimizi nasıl şekillendirdiğine dair öngörülemez, heyecan verici ve göz açıcı bir hikayeyi gözler önüne serer.