İntihar: Risk Faktörleri ve Önleme Yöntemleri
Yazan ve doğrulayan psikolog Sergio De Dios González
Neden intihar riski faktörleri üzerinde konuşulmayan bir konu haline geldi? Neden bu bir tabudur? Herhangi bir sorunu çözmenin ilk adımı konu hakkında yeterli bilgiye sahip olmaktır. Sorunu tam olarak anlamadıysanız, etkili bir çözüm bulmanız da imkansızdır.
Dolayısıyla intihar meselesi üzerinde konuşulması önemlidir. Tartışmanın bir kısmı, hem bireysel hem de çevresel olarak kişileri bu davranışa iten risk faktörlerini de içermelidir. İntiharı önlemeye yardımı olabilecek yöntemleri belirlemek de aynı derecede önemlidir. Açık tartışmalar yoluyla sorunu anlamamız ve bu konuda yapabileceklerimizi öğrenmemiz daha kolay olur.
İntihar: En ciddi sosyal meselelerden biri
Dünya Sağlık Örgütü’ne göre, intihar dünya çapında 15 ölüm nedenlerinden bir tanesidir ve en acı ölümlerin başında gelir. İspanya, intihar oranlarının en yüksek olduğu ülkeler arasında değildir, ama oranlar artma eğilimindedir.
İspanya’da her gün dokuz kişinin kendi canına kıydığı tahmin ediliyor. Bu ciddi bir halk sağlığı problemi haline gelmiştir. Dünyada her yıl bir milyondan fazla insan bu şekilde ölümü tercih etmektedir. Bu rakamlar son yıllarda artmıştır. Dahası, rakamların artmaya devam edeceği de tahmin edilmektedir.
Bu oranların bir bütün olarak nüfus için önemli sonuçları vardır. İntiharın psikolojik ve sosyal tesirleri doğrudan mağdurların en yakınlarını etkilemektedir. Sevilen birinin ölümü, arkadaşlarını ve ailesini duygusal, sosyal ve ekonomik olarak etkileyebilir.
Bu nedenle intihar risk faktörlerini araştırmak ve tanımlamak giderek daha da önemli olmaktadır. Faktörler tanımlandıktan ve anlaşıldıktan sonra, önleme ve müdahale programları uygulanabilir. Önlemeye olan ihtiyaç, intiharın 15-24 yaş arasındaki ergenlerdeki üç ana ölüm nedeninden biri olduğunu düşünürseniz, oldukça önemlidir.
İntiharı nasıl önleyebiliriz?
Önleyici tedbirlerin başarılı olması için öncelikle risk faktörlerini tanımlamamız gerekir. Bunu yapmamız bize nasıl ve ne zaman müdahale edeceğimizi anlamamızı sağlar. Buna rağmen, her şeyi bu faktörlere de dayandıramayız. Potansiyel mağdurun nasıl bir insan olduğu, hayatının hangi aşamasında olduğu ve intihara götüren stresli olaylar gibi göz önünde bulundurulması gereken birçok önemli şey vardır.
Zihinsel bozukluklar en önemli ve en yaygın intihar riski faktörlerinden biridir. Bu nedenle intihar olaylarında bu faktörün araştırılmasına özel önem verilmiştir. Bu konuda yapılmış ve zaman içinde gerçekleştirilmiş çalışmalar çoktur. İntiharla birlikte incelenen bazı bozukluklar; bipolar bozukluk, depresyon ve psikotik bozukluklardır (örneğin şizofreni). Aşağıda sıraladıklarımız ise diğer potansiyel risk faktörleridir:
- Kişinin önceki girişimleri.
- Ailenin geçmişinde yaşanmış intihar olayı.
- Boşanma veya ekonomik zorluklar gibi stresli hayat şartları.
- Yetersiz veya olmayan sosyal destek ve aile desteği.
Yukarıda bahsettiklerimizin yanında koruyucu faktörler de vardır. Koruyucu faktörler, birkaç risk faktörü mevcut olmuş olsa bile intihar olasılığını azaltan faktörler olarak tanımlanmaktadır. Bu koruyucu faktörler içerisinde şunlar vardır:
- Sosyal ilişki kurabilme yeteneği.
- Öz güven.
- Çocuk sahibi olmak.
- Kaliteli sosyal destek veya aile desteği.
İntiharı önlemede doğru seçenekler
Bu bilgiler ışığında, intiharın bir dizi bireysel faktörden çok daha fazlası olduğu sonucuna varabiliriz. Sonuç olarak, tek başına bir zihinsel bozukluk intihara sebep olmaz. Yaşadığımız çevre de aynı zamanda büyük bir rol oynar.
Aynı şekilde, hem kişisel hem de çevresel düzeyde koruyucu faktörler vardır ve bunlar faydalıdır. Bir insan intihara karşı ne kadar fazla koruma sağlarsa, intihara meyletme ihtimali de o kadar düşük olur. Çok daha koruyucu faktörlerle donatılmış birisinin intiharını önlemek de daha kolaydır.
Yukarıdakilerin tümü, artan intihar oranlarını tersine çevirmeye yardımcı olabilir. Bu nedenle, intiharı önlemede doğru bir seçenek, durumları nedeniyle risk altındaki birinin profiline uyan kişilere yönelik önleme programları tasarlamak olacaktır. Bu program aynı zamanda mevcut veya yeni geliştirilecek koruyucu faktörleri de iyileştirebilir.
Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.