FOBU - Ayrılma Korkusu
Bir ilişki size mutluluktan çok acı getirdiğinde veya sadece aşk bittiğinde yapılacak en mantıklı şey onu bitirerek yeni bir sayfa açmaktır. Elbette bu her zaman kolay bir iş değildir. Ayrılma düşüncesi bazı insanların gerçekten korku hissetmesine neden olur. Bu insanlar FOBU olarak da bilinen ayrılma korkusu yaşamaktadır.
FOBU, İngilizce Fear of Breaking Up’ın (romantik ilişkiyi bitirme korkusu) kısaltmasıdır. Her yaş ve sosyal statüde insanda bulunabilen bir davranış kalıbıdır. Fakat, 1980 Kuşağı veya Y Kuşağı gibi bazı nesillerin bu olgu karşısında daha hassas olduğu da bir gerçektir.
Tinder, Whatsapp veya Instagram gibi uygulamalar bugünlerde flört etmek için kullanılan yeni platformlara bazı örneklerdir. Hatta birbirini yüz yüze görmemiş binlerce çift vardır.
Fiziksel iletişimin eksikliği iki tarafı keskin bir kılıçtır. Bir yandan darbeyi yumuşatır, öteki yandan ise genç insanları daha korumasız hale getirir. Bazı hayati travmalar yaşamaları ebeveynleri veya büyükanne ve büyükbabalarından daha geç gerçekleşir. Bu travmalar uygun bir ruhsal ve duygusal gelişim için gereklidir. Bu nedenle bu dönemdeki insanlar FOBU’dan muzdarip olmaya daha açıktır.
“Başarı nihai değildir; başarısızlık da ölümcül değildir. Önemli olan devam etme cesaretini gösterebilmektir.”
– Winston Churchill
FOBU neden ortaya çıkar?
FOBU temel olarak düşük özsaygıdan, yalnız kalma ve temel olarak baştan başlama korkusundan ortaya çıkar. Zehirli bir ilişki içindeyken ve kendimizi kapana kısılmış hissettiğimizde, acı çekiyor olsak bile özgürlük kazanmak için tüm girişimler büyük çaba gerektirir. Uzun süredir bu ilişki içindeysek onu ve ifade ettiği her şeyi bitirmek ve sert bir değişim anlamına gelecektir.
Bazılarımızın alışkın olduğu rutinler acı-tatlı bir konfor alanında tutar. Partnerimizin ailesi ve arkadaşlarıyla yakın bir ilişkiye sahip olduğumuzda ayrılma düşüncesi kalp kırıcıdır. Bizim hakkımızda ne düşünecekleri veya bizi sokakta gördüklerinde suratlarının alacağı ifade korkularımızdan bazılarıdır. Ayrıca, bu kadar bağlandığımız insanlarla iletişimimizi koparma korkusu da vardır.
İlişkiler bittiğinde kararı veren kişi ayrılığın oluşturduğu tüm acıdan kendini genellikle sorumlu ve suçlu hisseder. Kimseye zarar vermek istemediğimiz için kendimizi cellat gibi hissederiz. Bunun yerine kendimizi haftalar boyunca cezalandırmayı tercih ederiz. Acı çekeceğimizi bildiğimiz için bu bizi daha da korkutur. Hayatımız, sorunla nasıl yüzleşeceğimizi bilmediğimiz için şüphe ve yüklerden oluşan bir sarmal halini alır.
FOBU’nun bir diğer ana sebeplerinden biri de bazı insanların nasıl yalnız kalacaklarını bilmemeleridir. Bazılarımız hayatımızda bir diğer insanın onayı ve varlığına ihtiyaç duyarız. Bu da ayrılmayı düşünmeyi bile imkansız hale getirir. Mutsuz olup acınası bir varoluş içinde olmayı zaten bildiğimiz bir şeyle yüzleşmeye tercih ederiz, yani artık o insanla olmak istemediğimiz gerçeğiyle.
FOBU’nuzdan nasıl kurtulursunuz?
FOBU’yu aşmanızın tek yolu durumla yüzleşmektir. Cesur olmak çok zordur ama bazen de kendi mutluluğunuzu elde etmenin tek yoludur. Acınızın mutluluğunuzdan daha büyük olduğu bir durum içinde bulunmanın anlamı yoktur.
İlişki sağlıklı ve gerçek idiyse, fakat aşk ateşi gittiyse mantıklı olan şey karşınızdakine dürüst olmaktır. Unutmayın ki, şu an aşık olmayabilirsiniz ama bir zamanlar aşıktınız. Bu nedenle, karşınızdaki insan mümkün olan en yüksek saygıyı hak eder. Son derece bencilce olmasının yanısıra, karşınızdakini kandırarak onu aranızda hala aşk olduğuna inandırmak korkakça olacaktır.
Zehirli ve iki insanın birbirine bağımlı olduğu bir ilişkiyse, ruh sağlığınız için ayrılmak bir önceliktir. Karşınızda size aynı hisleri besleyen insanlar tarafından saygı, değer ve sevgi görmeyi hakediyorsunuz. Kendinizi acı ve ızdıraba mahkum etmeniz ancak özsaygınızı baltalayacak ve sizi çıkmaza sokacaktır.
Öyle veya böyle, şüpheler ve pişmanlıkların sizi çevreleyeceğini aklınızda tutun. Hayatınız değişecek ve zehirli bir ilişkide olsanız dahi şüphesiz birçok şeyi özleyeceksiniz, özellikle o beraberlik hissini. Hatta kendinizi yalnız hissedeceğiniz ve eski sevgilinize dönmeyi düşüneceğiniz günler bile olacak. Fakat, konuşan kalbiniz olmayacak, konuşan kaybettiğiniz rutinleriniz olacaktır.
Ayrılma konusunda bir uzmanla konuşun
Yalnız kalma veya partnerinizden ayrılma korkusu sizi anormal bir şekilde etkilemeye başlarsa bir uzmanla görüşmeniz gerekmektedir. Travmatik bir olay nedeniyle bir patoloji geliştirmiş olabilirsiniz. Örnek olarak, önceki ayrılıklarınız buna sebep olabilir veya özsaygınız üzerine çalışmanız gerekebilir.
Bu durumlarda, kendinize saygı duymanız ve kendi değerinizin farkında olmanız önemlidir. Artık sizi memnun etmeyen bir şeyi bitirmeyi bilecek kadar kendinizi sevmeniz gerekmektedir. Başka insanların ne düşündüğü konu dışı olmalıdır.
Kararınızı verin ve eyleme geçin
FOBU’dan muzdarip olduğunuzun farkındaysanız daha fazla beklemeyin. Bu his sizi gittikçe hapsedecektir ve karar vermenizi engelleyecektir.
İlişkiyi sonunda bitirmeye karar verdiğinizde, karşınızdaki insanın iyi tepki vermeme ihtimalini de göz önünde tutun. Bu, kalbini kırdığınız için olabilir ya da her ne pahasına olursa olsun sizi kontrolü altında tutmak istediği için de olabilir. En önemli şey, özellikle bu son senaryoda kendinizi korumanızdır.
Kararınızı söyledikten sonra karşınızdaki insandan bir süre uzak durmanız gerekmektedir. Bu, duygusuz bir karar gibi görünse de gerçekten gereklidir. Olgun davranıp eylemlerinizin sonuçlarını kabul etmeniz gerekmektedir. Ayrıca, dünyanın sonu olmadığını da aklınızda tutun. Bu karar başınıza gelen en iyi şey olabilir.
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.