Dr. Francisco Lopera ve Alzheimer Tedavisi
Dünyada şu anda Alzheimer tedavisi için ilaç geliştirmeye çalışan beş büyük araştırma projesi devam etmektedir. Bunlardan dördü Amerika Birleşik Devletlerinde, biri ise Kolombiya’da bulunmaktadır. Kolombiya’daki araştırma projesinin başında Dr. Francisco Lopera yer almaktadır. Dr. Lopera, 30 yıldan fazla bir süredir bu hastalık üzerinde araştırmalar yapan ve bu konuda büyük bir mesafe kat etmiş bir bilim insanıdır.
Dr. Francisco Lopera’nın projesi ile diğer çalışmalar arasındaki en büyük fark, Lopera’nın biraz şans biraz da sıkı çalışma sonucunda bu hastalıkla başa çıkmak için yepyeni bir yöntem geliştirmiş olmasıdır. Bu yöntem, hastalarından birinde keşfettiği genetik farklılıklar ile ilgili bir tedavi metodudur.
Alzheimer, hem bu hastalığa yakalanan kişiler hem de onların aileleri için son derece zor bir tür demans hastalıktır. Hafızanın ve farklı fonksiyonların aşamalı olarak kaybı, kişinin kendine ait kimliğinin, hayata dair projelerinin ve kendisinin yavaş yavaş ölmesi anlamına gelmektedir. Bugün dünyada pek çok insan tamamen bir iyileşme olmasa bile daha etkili bir tedavinin bulunmasını dört gözle beklemektedir.
“Sıkamadığınızda elini sıkmak için bir el, ilgilenemediğinizde ilgilenmek için bir kalp ve düşünemediğinizde düşünmek için bir zihin isteyin. Bu labirentin tehlikeli dönüşleri ve kıvrımları boyunca süren yolculuğunuzda sizi koruyacak olan birini isteyin.”
– Diana Friel
Dr. Francisco Lopera’nın Araştırmaları
Dr. Francisco Lopera, Birleşik Devletler Ulusal Sağlık Enstitüsü, Banner Enstitüsü, Genentech firması ve son yıllarda Massachusetts Genel Hastanesi ve Schepens Göz Araştırmaları Enstitüsü ile işbirliği içinde yürüttüğü araştırmanın liderliğini üstlenmiş durumdadır. Bu araştırma çalışmasının merkezi Kolombiya’daki Antioquia Üniversitesinde bulunmaktadır.
Dr. Lopera, Alzheimer hastalığına yönelik bir tedavi geliştirmek için uzun yıllar boyunca çalışmıştır. Bu alanda önemli gelişmeler sağlanmış olsa da, piyasada hastalığın tedavisi için kullanılabilecek çok az sayıda ilaç bulunmaktadır. Bu nedenle, yapılan çalışmalar bir süredir tedaviden çok hastalığın önlenmesi konusu üzerinde yoğunlaşmıştır.
Günümüzde bu hastalığın erken tanısını çok daha doğru bir biçimde sağlayan metotlar günden güne artmaktadır. Ancak bu metotların, herkesin erişimine açık olmayan, oldukça karmaşık ve özel teknikler içerdiğini belirtmek gerekir. Yani bunlar sadece araştırma grupları üzerinde denenmektedir. Bununla birlikte kısa bir süre içerisinde bu tür uygulamaların herkese açık hale geleceği ve bu sayede Alzheimer hastalığının önlenmesi konusunda ciddi bir gelişme kaydedileceği düşünülmektedir.
Alzheimer Tedavisinde Farklı Bir Yöntem
Dr. Francisco Lopera, araştırması için farklı bir yol keşfetmiştir. Elbette bu yeni yol büyük bir olasılıkla Alzheimer tedavisinde de farklı bir yöntem anlamına gelmektedir. Bu süreç 1984 yılında kendisi henüz bir nöroloji pratisyeni olarak çalışırken başlamıştır. Bir gün, daha 47 yaşında olan ve hastalığın oldukça ilerlemiş bir aşamasında bulunan bir hastası muayenehanesine gelmiştir. Bu vakayı araştırmaya başlayan Lopera, hastanın babasının, büyükbabasının ve amcalarının da aynı sorunu benzer şekilde yaşadıklarını keşfetmiştir.
Bu durum hastanın soy ağacını incelemesine neden olmuş ve ailenin incelediği ilk grubunda Alzheimer’ın kalıtsal bir türünün bulunduğunu keşfetmiştir. Daha sonraları araştırmacı olarak çalışmaya başladıktan sonra da benzer durumlarda iki aileye daha denk gelmiştir. Bu ilk buluşundan 11 yıl sonra çalışma grubu, bu vakanın gerçekten Alzheimer olduğunu ve bu örnekte gen mutasyonu nedeniyle kalıtsal bir biçimde aile üyelerinde ortaya çıktığı bulgusuna ulaşmıştır.
Yıllar geçtikçe karşılarına yeni vakalar çıkmış ve bunların tamamında aynı özelliğe rastlamışlardır. Bu durumun dünyada başka bir örneği bulunmadığından bu tür vakalara “paisa mutasyonu” adını vermişlerdir. Ancak gerçek anlamda çığır açacak olan olağanüstü durum henüz keşfedilmemiştir.
Dr. Francisco Lopera ve Yeni Ufuklar
Dr. Lopera, Alzheimer hastalığında beyinde bir tür “çöp” birikmesi yaşandığını ifade etmektedir. Bunlar, amiloid adı verilen proteinlerden oluşmaktadır. Bu proteinlerin parçaları bir araya gelerek “topak” benzeri bir yapı oluşturur. Bu topaklar nöronlara yapışır ve pek çok fonksiyon bozukluğu ardı ardına gelmeye başlar. “Çöp”ün diğer bir kısmında ise tau adı verilen ve nöronları sarıp kilitleyerek ölmelerine neden olan bir yapı bulunmaktadır. Tau çok daha tehlikeli ve zararlı bir yapıdır.
Dr. Lopera tarafından tedavi gören hastalardan biri, mutasyon geçiren ailelerden birinden gelmekteydi. Hasta bu durumu kendisi ifade etmiştir. Ancak diğer akrabalarının aksine bu hastalığa erken yaşlarda yakalanmamıştı. İlk Alzheimer semptomları ortaya çıktığında kadın 70 yaşını geçmişti. Bu durum son derece sıra dışı olduğu için araştırmalar özellikle bu noktaya odaklandı.
Boston’da yapılan kapsamlı çalışmalar sonucunda uzmanlar hastanın beyninin, diğer vakalardan da fazla miktarda tamamen amiloid proteini ile dolu olduğunu tespit ettiler. Ancak beyinde tau çok az miktarda vardı. Araştırmalar bu hastada tau maddesini engelleyen farklı tür bir mutasyonun olduğunu ortaya koydu. Bu sayede hastalığın ortaya çıkmasının neden geciktiği sorusuna da cevap bulunmuş oldu.
Bu bulgu Nature Medicine adlı tıp dergisinde yayımlanmış ve araştırmacılar için yepyeni ufukların açılmasına yol açmıştır. Bu hastadan elde edilen bilgiler sayesinde gen terapisinin yapılabileceği düşünülmektedir. Yani kişinin sahip olduğu genetik bilgilerin diğer insanlara uygulanması gibi bir teknik kullanılabilir. Ayrıca koruyucu mutasyon mekanizmasını taklit eden bir ilacın geliştirilme olasılığı da önümüzdeki seçenekler arasında bulunmaktadır.
Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.
Tribín, H. S., López, P. J. M., Rico, J. M. M., del Mar Moreno, L., Suárez, L., del Mar Sánchez, C., … & Ariza, N. (2019). INNOVACIONES MÉDICAS REALIZADAS POR COLOMBIANOS O EXTRANJEROS EN COLOMBIA. Medicina, 41(1), 68-76.
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.