Dark: Zamanın Bize Ait Olmadığını Gösteren Dizi

Dark, prestijli dijital dergi Rotten Tomatoes'a göre en iyi Netflix dizisi seçildi. Size Dark'ın savunduğu bu özel argümanı anlatacağız.
Dark: Zamanın Bize Ait Olmadığını Gösteren Dizi
Cristina Roda Rivera

Yazan ve doğrulayan psikolog Cristina Roda Rivera.

Son Güncelleme: 21 Aralık, 2022

Alman bilim kurgu dizisi Dark’ın üçüncü ve son sezonunun yayımlanma tarihi verildi: 27 Haziran 2020. Bu thriller(gerilim) dizisi, prestijli Rotten Tomatoes portalı tarafından tüm Netflix platformundaki en iyi dizi seçildi. Dark, Baran bo Odar ve Jantje Friese tarafından 2017 yılında yaratıldı.

Dijital platformda yayınlanan bu dizinin çok iyi içeriklere sahip olması nedeniyle bu tanımı alması şaşırtıcı değildir. Interstellar (Yıldızlararası) filminin izniyle şimdiye kadar hiçbir film yapımının yapamadığı gibi zaman fikrini bilimsel ve metafiziksel bir şekilde hayal etmemizi sağlar.

Bu sav, Friedrich Nietzsche’nin Şen Bilim ve İşte Böyle Buyurdu Zerdüşt eserlerinde topladığı ebedi dönüş fikrine dayanan zaman kavramını döngüsel bir şey olarak sunar. Ancak salt felsefi olandan farklı olarak Dark, zamanın sonsuz bir döngü olarak işleyişinin gerçek olasılığını yükseltir; bu da geçmiş, şimdiki zaman ve geleceğin klasik kavramlarının ortadan kaldırılmasını sağlar. Bu nedenle karakterler bu zamanlar arasında hareket edebilir ve öncesinde veya sonrasında meydana gelen olayları etkileyebilir.

Dark Argümanı

Dizinin tüm olay örgüsüne hakim olan ana argüman, zaman yolculuğunun kurgusal Alman şehri Widen’ı nasıl etkilediğini açıklamaktır. İlk sezon, 2019 yılında Alman Kara Ormanı’na benzer bir ormandaki mağarada kaybolan Mikkel adında bir çocuğun ortadan kaybolmasıyla başlıyor.

Bu orman yer altı mağaralarıyla ve insanlığın gidişatını değiştirebilecek bilimsel bir keşif de dahil olmak üzere belirli gizemleri gizleyen bir nükleer santralle doludur.

Olaya karışan gençlerden biri olan Jonas, olay örgüsünün ne olduğunu araştırmaya karar verir. İlk araştırmaları onu her şeyin birbiriyle ilişkili olduğunu keşfetmeye yönlendirir. Önce babası Michael’ın birkaç ay önce intihar etmesi ve ardından söz konusu mağaranın iki yönlü zaman geçitlerini oluşturması, onu bu merak uyandıran gizemli olayların peşinden sürükler.

Ancak mağaradaki iki yönlü zaman geçidinin yanı sıra zamanda yolculuk etmenin bir başka yolu daha vardır. Dizinin ilerleyen bölümlerinde zamanda yolculuğun nasıl mümkün olduğu yavaş yavaş gösterilmektedir.

Dört aile, bir gizem

Hikaye köyde yaşayan dört ailenin etrafında dönmektedir: Kahnwald, Nielsen, Doppler ve Tiedemann. Olaylar 1953, 1986 ve 2019 yıllarında üç farklı zaman çizelgesinde ilerlemektedir. 2019 yılı, olaylar örgüsünün anlatıldığı yani hikayenin ilk başlangıç fişeğini atıldığı dizinin bugünkü başlangıç ​​noktasıdır. .

Zaman çizelgeleri birbirinden 33 yıl uzaktadır ve karakterler bu üç zaman çizelgesinin her biri arasında hareket ederken birbirleriyle etkileşime girer. Bunu, Widen’de bulunan nükleer santralden bir madde sızıntısının neden olduğu tahmin edilen kara delik aracılığıyla yaparlar.

İnsanlık tarihi boyunca zaman kavramı

Dark, döngüsel zaman teorisiyle ilgilenen bir seridir. Dizide bu konuyla ilgili birçok teori bulunmaktadır. Bunları bulmak için, zaman kavramıyla ilgilenen bazı düşünce akımlarını gözden geçireceğiz. Bunlardan bazıları aşağıdaki gibidir:

  • Bengi dönüş veya ebedi tekerrür teorisi, Aztekler, Hintliler, Yunanlılar veya Mısırlılar gibi birkaç eski uygarlığın üzerinde hemfikir olduğu bir konudur. Nesnel gerçeklikte olaylar kendilerini döngüsel olarak tekrar eder. Bu Dark’ta açıklanan argümanda en çok yansıtılan fikirdir.
  • Zamansal kavrayışla ilgili ikinci fikir, doğrusal bir zaman anlayışı öneren ve herkesin genellikle doğru olduğunu varsaydığı Yahudilikte ve Hristiyan dininde ortaya çıkar.
  • Louis Auguste Blanqui veya Friedrich Nietzsche gibi düşünürler de bengi dönüş fikrini savunuyorlardı: koşullar ve olaylar döngüsel olarak kendilerini tekrar eder.
  • Aristoteles, önceki olayların nerede olduğunu ve gelecek olanları nasıl bileceğini doğrulamanın engellenmesi nedeniyle geçmişin ve geleceğin varlığını reddetmiştir.
  • Modern çağda zaman kavramına ilişkin iki düşünce akımı vardır: Bir yanda, Einstein’ın görelilik kuramının yayınlanmasına kadar en çok kabul gören, Isaac Newton’un fizik araştırmalarından ortaya çıkan nesnelci kuram vardır.
  • Immanuel Kant tarafından önerilen öznelci teori, zamanın kişisel deneyimlerden yola çıkarak açıklandığını ortaya koymuştur. Dolayısıyla, öznelci bir yaklaşımdır. Bu fikir, zamansal anlayışı psikoloji alanına aktarır.
  • Diğer taraftan, Einstein’ın görelilik kuramı, sicim teorisi ve Stephen Hawking’in kara delikler üzerine yaptığı araştırmanın katkıları henüz Dark‘ta meydana gelen olaylar örgüsünde gösterilmemiştir.
saate bakan

Dark dizisinde zaman kavramıyla ilgili meydana gelen olay nedir?

Dark, kara delik figürünü, üç zaman boyutu arasındaki yolculuğu açıklamak için kullanılır. Nükleer santralden sızan enerji salınımı, kasabanın içinden geçen mağaraların labirentindeki bu deliği faaliyete geçirmiş olabilir.

Dark, zaman fikrini doğrusal bir boyut olarak değil, Nietzsche’nin bengi dönüş kavramına dayanan sonsuz bir döngü olarak aklımıza yerleştirir. Bu aynı zamanda Mayalar, Kızılderililer, Çinliler veya eski Mısırlılar gibi uygarlıkların zamanında sahip olduğu kavramdır.

Dizinin konusu temsil edilen zamanların ötesine geçmenin mümkün olduğunu belirtmese de geçmişe dönen iki karakter (Jonas Kahnwald ve Claudia Tiedemann) vardır. Amacı, gerçekleri değiştirmek ve serinin farklı kahramanlarının üç dönem arasında hareket etmesine izin veren mekanizmayı yok etmektir.

Bununla serinin savunduğu en önemli argümanlarından birini doğrular: Geçmiş, geleceği, gelecek de geçmişi etkiler. Her şey birbiriyle ilişkilidir. Başlangıç ​​veya bitiş yoktur, zaman tüm olayların bir arada var olduğu ve tüm zamansal gerçekliklerin birbirine bağlı olduğu bir çember gibidir.


Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.