Çocukluk Çağı Depresyonu - Etkili Müdahaleler
Yazan ve doğrulayan psikolog Alicia Escaño Hidalgo
Çocukluk çağı depresyonu çocukları etkilediği kadar yetişkinleri de etkiler. Ancak, benzer bir klinik tablo ile kendini gösteren bazı davranışsal bozukluklar söz konusu olduğunda nasıl iyi bir ayırıcı tanı yapacağınızı bilmek önemlidir.
Çocukluk sırasında depresyon kendisini genellikle üzüntü yerine kızgınlık olarak gösterir. Depresif çocuklar genellikle daha fazla uyku problemi yaşama eğilimindedirler. Çocukluk depresyonu hem erkek hem de kız çocuklarında benzer bir tekrar oranına sahiptir. Ancak, bunların tamamı ergenlik sırasında değişir, depresyon ergenlikte daha çok kadınları etkiler ve yetişkinliğe kadar bu şekilde kalır.
Çocukluk çağı depresyonu oluşumunun arkasındaki faktörler çeşitlidir. Genetik ya da kalıtsal değişkenler ve disfonksiyonel bir ortam bir araya geldiğinde depresyon kesinlikle tetiklenebilir.
Ebeveynler depresyon geçirdiyse ya da halihazırda depresyondaysa çocuğun da hayatının bir noktasında bu durumdan muzdarip olması son derece olasıdır. Okul, ders dışı gereksinimler ve otoriter ve çelişkili talimatlar da risk faktörleridir.
Size şu an çocukluk çağı depresyonu tedavisi için mevcut olan en etkili psikolojik tedaviler ile ilgili daha fazla bilgi vermek istiyoruz. İyi haber şu ki, çocuklar psikolojik terapiden yetişkinlere kıyasla daha fazla fayda alıyorlar.
“Çocukluk çağı depresyonu şehir içlerinde daha yaygın olma eğilimindedir ve en sık ilişkilendirildiği şeyler ciddi sosyal yoksunluk, zorbalık, aile içi şiddet, savaş zamanı deneyimleri ve kıtlıktır.”
– Robert Winston
Çocukluk Çağı Depresyonu Tedavileri
Farmakoterapi ile ilgili olarak şunu söyleyebiliriz: yetişkin depresyonu tedavisinde hem farmakolojik hem de psikolojik tedaviler etkili olmak ve her ikisi de ilk sırada olan alternatifler olarak değerlendirilmek ile birlikte, ergenlik ve çocukluk çağı depresyonu söz konusu olduğunda yeterli ampirik desteğe sahip olan tek yöntem psikolojik terapidir.
Bu nedenle, çocuklarda ilaç kullanımı yetişkinlerde olduğundan daha az etkilidir ve daha fazla yan etkiye sebep olur. Var olan terapiler ile ilgili konuşmak gerekirse, aşağıdakilerden bahsedebiliriz:
Stark’ın Öz Denetim Terapisi
Bu terapi, depresyonu kişisel gözlem, değerlendirme ve beklenmedik durumlarda kendi kendini yönetme süreçlerindeki başarısızlıklara bağlı bir durum olarak değerlendiren Rehm modeline dayanmaktadır. Buradaki hedef bireyin yaptığı zevkli aktiviteleri seçip kayıt altına almak, duygudurumlarını değerlendirmek ve tüm bunları yapmanın anlık sonuçlarına değil uzun vadeli sonuçlarına odaklanmaktır. Çocuğa başarılarını pekiştirmeyi ve bu başarılara gerçekçi bir şekilde değer vermeyi öğretmek önemlidir.
Kahn’ın Ergenlik ve Çocukluk Çağı Depresyonu İçin Kendi Kendine Modelleme Programı
Bu programda başlangıç döneminde her okul yaşında, depresyonda olan çocuğun tipik davranışları videoya alınır. Biri hem açık hem de üstü kapalı bir şekilde depresyon ile bağdaşmadığı belirtilen bir davranış dizisi seçer. Sonrasında çocuk benzer uyumsuz davranışların provasını yapar ve bu da kabul edilir. Sonrasında çocuk bu videoyu izleyip kendisini pozitif bir şekilde davranırken görebilir.
Rothbaum’un Birincil ve İkincil Kontrol Pekiştirme Eğitimi
Bu, iki kontrol sürecine dair modele dayanan bilişsel davranışçı bir tedavidir:
- Birincil. Bu kontrol süreci bir çocuğun yaşamının objektif koşullarını değiştirmeyi amaçlar.
- İkincil. Bu, inançlar gibi subjektif şeyleri değiştirir. Bileşenleri zevkli aktiviteler, öz kontrol, bilişsel yeniden yapılandırma ve aşamalı rahatlamadır.
Méndez’in Programı: Duygu – Aksiyon – Davranış
Bu program üç ana bileşen içerir:
- Duygusal eğitim
- Zevkli aktiviteler
- Bilişsel yeniden yapılandırma
Spesifik vakanın fonksiyonel analizine bağlı olarak uyku hijyeni ya da problem çözme gibi farklı prosedürler de söz konusu olabilir. Bu, “duygusal sessiz sinema” ya da aktivite kartları gibi grup oyunları ile gerçekleşebilir. Bu noktada ebeveyn katılımı önemlidir. Ebeveynler uzman ya da yardımcı terapist gibi davranabilecekleri gibi hasta gibi de davranabilirler. Bu tedavi türü ilaç kullanımını göz önünde tutmaz.
Lewinsohn’un Depresyon İle Başa Çıkma Dersi
Bu ergenler için tasarlanmış bir tedavidir. Format 10 ergenlik çağındaki çocuk içindir ancak bireyler ile birlikte de kullanılabilir. Hedef olumlu pekiştirme sağlamak ve yıkıcı düşünceleri yapıcı olan düşünceler ile değiştirmektir. Bunun bileşenlerinden bazıları öz denetim, sosyal beceriler, zevkli aktiviteler, rahatlama, bilişsel yeniden yapılandırma, problem çözme, iletişim, başarıların devam ettirilmesi ve ebeveyn katılımıdır.
Brent’in Ergenler İçin Bilişsel Davranışçı Terapisi
Bu Beck’in stilinde bir bilişsel terapidir. Ek olarak, ergenler sosyal beceriler ve iletişim becerileri hakkında da eğitim alırlar. Duygusal eğitim de önemlidir ve bunu yapmak için “his termometresi” kullanılır. Ayrıca bir problem çözme bileşeni de bulunmaktadır.
Sonuç Olarak
Çocukluk çağı depresyonunu engellemek önemlidir. Bunu yapmaya başlamanın iyi bir yolu hem ebeveynleri eğitmek hem de çocuklar için sağlam ve güvenli sınırlar belirlemenin önemini vurgulamaktır.
Buna benzer bir şekilde, pozitif pekiştirme açısından zengin olan bir ortam da çocukluk çağı depresyonu gelişimini engelleyebilir. Bunun için ebeveynlerin çocuklarının kendi başlarına ya da diğer çocuklar ile serbest bir şekilde oyun oynadıkları bir zaman dilimi olmasının ne kadar olumlu olduğunu anlamaları önemlidir.
Düzeltme her zaman çocuğun davranışları ile uyumlu olmalı ve her zaman cezalandırma hedefi olmayan bir şekilde yapılmalıdır. Elbette hafif bile olsa fiziksel cezalandırmanın herhangi bir formu kesinlikle önerilmez.
Ancak, eğer çocuk halihazırda depresyon semptomları gösteriyorsa o zaman ilk tedavi seçeneği bilişsel davranışçı terapi olmalıdır.
Ergenler için tercih edilebilecek iki alternatif bilişsel davranışçı terapi ve kişiler arası terapidir. Her iki terapide de, terapinin istatistiksel anlamda müdahale eksikliği veya plasebodan daha etkili olduğunu kanıtlayan en az iki deneysel gruplar arası çalışma vardır.
Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.
- American Psychiatric Association (APA) (2014): Manual de Diagnóstico y Estadísitico de los Trastornos Mentales, DSM5. Editorial Médica Panamericana. Madrid.
- Comeche, M y Vallejo, P, M (2016). Manual de Terapia de Conducta en la infancia. 3º edición. Editorial: Dykinson-Psicología
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.