Budizmin 4 Temel Öğretisi
Budizm ve Hinduizm öğretileri kişisel gelişim psikolojisini anlama açısından pek çok içgörü sunar. Reenkarnasyon ya da ruhsal görüntünüzü değiştirmek gibi fikirleri kabul etmeseniz de, bu gelenekler insan olarak ortak korkularımızı aydınlatıyor ve içsel sağlığımıza kavuşmak için stratejiler öneriyor.
Budizm bizi hayatın çok ilginç yönleriyle tanıştırıyor, hayatta bir amaca sahip olma ihtiyacı, dürüst ve alçakgönüllü davranmak, içsel bir tanımlama için kendi yeteneklerimizin farkında olmak gibi.
Budizm, Buda’nın kanunları, onun amaca ve ağırbaşlılıkla uygulanması gereken prensiplere dönüşen öğretileri demek.
İnsan olarak biz, öğrenmek ve aslında gerçek doğamız olan ruhsal parçamıza yakınlaşmak için fiziksel bedenlerimizle “örtünmüş” durumdayız.
Gelin bugün, Budizm’in 4 temel öğretisinden bahsedelim ve bu zorlu prensipleri anlamaya çalışalım.
Budizm’in 4 Temel Öğretisi
Budizm her zaman bir çark şeklinde temsil edilir. Bunun, Buda’nın, kanunlarını dünyaya indirdiği şekil olduğuna inanılır.
Bu çark, baştan sona devam eden bir döngü olan, ölüm ve yeniden doğum anlarını sembolize eder. Bu çarka Buda’nın öğretileri yayılmıştır. Arınmış çark sayesinde insanlık, beyninin açılmasını ve ilerlemesini sağlayacak bu prensipleri edinme şansına sahiptir.
1. Acı Çekmek
Derin bir tatminsizlik duygusu insanın içine işlemiştir. Doğmak ve ölmek bize acı verir, geçmişi ve yaptığımız hataları hatırlamak beynimizde devamlı tedirginlik hissi yaratır.
Genel olarak hissettiğimiz duygular sürekli bir boşlukta olma hissi, korku ve acıdır. Mutluluk nispeten az bulunur bir şeydir; her zaman hayalini kurarız ama nadiren ona erişiriz.
Peki, bu tatminsizliği neye borçluyuz? Duyduğumuz bu temel insani kaygının sebebi ne? Budizm’in ikinci öğretisi bunu bize açıklayacak.
2. Bağlılık: Acı Çekmenin Sebebi
Genellikle çevremizdeki her şeyle sağlıksız bir bağ kurarız. Buda’nın öğretilerine göre, insanlar olarak biz, bencilliğimizi ve savunmasızlığı desteklemek için, maddi şeylere ve diğer insanlara tutunuruz.
Bu ölçüsüz bağlılıklar, insanlığın acı verici tutkulara sahip olmasına sebep olur; zehirli bir hal alır, bizi zayıflatır ve hasta eder. Geçici şeylere bağlanırız ve onları kaybettiğimizde acı çekeriz.
3. Çektiğimiz Acı Son Bulabilir
Budizm öğretisine göre, insanlar amacı olan ruhani varlıklardır; amacımız, bilgeliğimiz, alçak gönüllülüğümüz ve gerçeği arayışımız sayesinde yükselmek ve bir yandan yanlışlarımızdan ders alırken bir yandan da maddi şeylere bağlılıktan kendimizi kurtarmaktır.
Bu gerçekleşene kadar, Budizm’in Çarkı dönmeye devam eder. Hatalarımızı düzeltmek ve bu can alıcı ızdırabı, acıyı dindirmek için sonsuz sayıda fırsatımız olacaktır.
Ruhsal açıdan özgürlüğümüze kavuşmak için maddi şeylere duyduğumuz bağlılıktan kurtulmalı ve böylece her eylemimizin bir etkisi ve sonucu olduğunu anlamalıyız.
Düşündüğünüz her şey, yaptığınız her şey, sesli olarak ifade ettiğiniz her şey hem çevrenizdekileri etkiler, hem de içsel bir etki yaratır. Bu nedenle hepimiz daha büyük bir bütünün parçasıyız ve her birimiz o dengeyi sağlayan eşit parçalarız. Erdemli olmak ve iyi “karma”ya sahip olmak için Budizm Çarkı’nın kalbine ya da kendi kalbinize ulaşmalısınız.
4. Bizi Acımızın Son Bulduğu Yere Götüren Yol
Tatminsizliğini gidermek ya da acını sonlandırmak için iyilik yapma yeteneğinin farkında olmalısın. Kendini iyileştirme gücün olduğunu anla, böylece başkalarına da yardım edebileceksin.
Üçüncü temel öğreti, kendimizin farkına varmamız ve bu hayatta bir amaç – hayatımızı ve diğer insanların hayatlarını zenginleştiren “yüce bir amaç” bulmamız için bizi cesaretlendiriyor.
Bunun gerçekleşmesi için, “insanlara ya da eşyalara sahip olmak” gibi kör bir saplantıya kapılmamalısınız. Bağlanmamaya kendinizi alıştırmak her zaman daha iyidir; eğer bunu yapmazsanız, yine acının herhangi bir türünü hissedeceksiniz.
Bu son gerçek bize, içsel iyileşmeye ulaşmak için “Sekiz aşamalı Kutsal Yol”un pratiklerini günlük hayatımızda uygulamamız ve bu düşündürücü prensipleri hayatımıza katmamız gerektiğini gösteriyor:
- Kendimizi ve etrafımızdaki şeyleri doğru anlamak.
- Yalansız bir şekilde gerçekleri görmemize yardım eden doğru bir zihniyet.
- Ayrıca doğru kelimeleri kullanmak gerek; zarar vermeyen, barış, denge ve sevgi getiren kelimeleri.
- Hayatınızı gerçekten değerli olan o sebebe ya da amaca odaklayın: iyilik yapmak, dürüst olmak ve gerçeği aramak.
- Doğru geçim yolunu seçin. Hayattaki amacınızı anladığınızda, onu gerçeğe dönüştürün.
- İyi olmak için çaba gösterin; vazgeçmeyin.
- Dikkatinizi toplayın.
- O yüce amaca konsantre olun. Asla yoldan sapmayın.
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.