Logo image
Logo image

Bir Şeylere Tutunmak Onların Gitmesine İzin Vermekten Fazla Acıtır

4 dakika
Bir şeylere, inançlara veya insanlara tutunmak size zarar verebilir. Bunlara bağlı olmamalı, özgür olmalısınız. Bunlara ihtiyaç duymamalı ve duygusal anlamda kendinizi geliştirmelisiniz.
Bir Şeylere Tutunmak Onların Gitmesine İzin Vermekten Fazla Acıtır
Son Güncelleme: 22 Aralık, 2022

Bir şeylere tutunmak son derece tehlikeli ve zarar verici olabilir. Bildiğiniz veya alışık olduğunuz şeylerin güvenliğine sığınmak göreceli olarak kolaydır. Problem şu ki, bir şeye veya bir kişiye tutunmak, bunları bir ihtiyaç olarak algılamak kötü sonuçlara sebep olabilir.

İlgi meraklısı olmak ve kendinizi mutlu olmak için sözde ihtiyacınız olan gereklilikler ve inançlarla kuşatmak egonuzu beslemekten başka bir şey yapmaz. Bu şekilde sadece kendi iyiliğinizi köleleştirirsiniz. Dışarıdan gelen herhangi bir şey, bu bir insan dahi olsa, size gerçek mutluluğu veremez.

Aynı şekilde, geçmişte yaşamak da iyi bir şey değildir. Belki nostalji size ilham verebilir ve sizi daha iyi biri yapabilir, ancak anılarınızı tekrar tekrar yaşamak da hala bir şeylere tutunmak demektir. Bu şeyleri göremezsiniz, onlara dokunamazsınız ancak hala zihninizde vardırlar ve bir fikre tutunmak tehlikelidir. Bir şeylere tutunmak onların gitmesine izin vermekten daha fazla acıtır, bunun sebebi de budur. Bununla ilgili biraz daha düşünün.

Bir şeylere, düşüncelere veya bir insana tutunmak acı çekmenize sebep olabilir.

Some figure

Yalandan İhtiyaçlar Yaratmak

Sizi neler mutlu eder? Düşünün. Mutluluğunuz için elzem olan şeyler nelerdir? Bir partner? Bir ev? Hayallerinizdeki iş? Birinci olmak, veya ilk 5’te olmak? Belki de çocuk sahibi olmak?

Bu şeyler her neyse, kendinize bunlar ile ilgili gerçekten düşünmek için zaman verin. Mutlu olmak için bunların hepsine gerçekten ihtiyacınız var mı? Daha çok istediğiniz şey hangisi? Eşyalar, hayaller ve insanlar mı, yoksa onlara sahip olmanızın size verdiği his mi?

Çoğunlukla, ve farkına bile varmadan, kafanızdaki mutluluk kavramına bağlı olan şeylerin bir listesini yapmaya başlarsınız. İdeal dünyanıza ait olan, gerçek olduğuna inandığınız beklentileriniz olabilir. Problem, bu şeyleri onlara inanmaya başlayacak kadar içselleştirdiğinizde başlar.

“Bir işe girdiğimde tek başıma yaşıyor olacağım”, “Tek başıma yaşarken gerçekten yapmak istediğim şeyleri yapacağım”, “Bütün bu çalışma ve çaba işe yarayacak ve hayallerimi gerçekleştireceğim”, “Bir partnerim olacak, beraber bir yuva kuracağız, ve ben mutlu olacağım”… Bunlar sadece bazı örneklerdir.

Bu şekilde, bir zamanlar fantezi olan bir şey, gerçekleştirmek istediğiniz bir geleceğe dönüşür. O kadar fazla çaba harcarsınız ki, bu şeyler gerçekleşmediğinde her şey başınıza yıkılır. Belki de olaylar tam olarak sizin gitmelerini istediğiniz gibi gitmeyecek. Hasta hissetmeye başlayacaksınız, ancak kafanızda oluşturduğunuz o mutluluk idealine özlem duymaya devam edeceksiniz.

Şimdi, sadece kendinizle ilgili negatif düşüncelerinizle değil; sinir, öfke, hayal kırıklığı, hüsran, hoşnutsuzluk gibi duygularınızla da yüz yüze haldesiniz. Bilmeden ve istemeden, birtakım yalan ihtiyaçlara tutunarak kendi kendinize bir tuzak kurdunuz.

Some figure

Bir Şeylere Tutunmak Acı Çekmenize Yol Açar

Kendi iyiliğinizi eşyalara, hayallere ve insanlara şartlı tutmak yanlıştır. Size bu tuzağa düşmemeyi öğreten kimse olmadığı gibi, hatta tam tersi oldu. Büyük ihtimalle size nasıl mutlu olabileceğinizi ve olmanız gerektiğini gösteren reklamların bombardımanı altındasınız. Bunu görmek için sosyal medyaya bir göz atmanız yeterlidir.

Bir şeylere veya birine tutunmak ve olayların bir spesifik şekilde gerçekleşmesi gerektiği fikrine bağlanmak tehlikelidir. Neden? Çünkü hiçbir şey sonsuza dek sürmez. Çünkü, esnek olmamak sizi sanki yerinizde sayıyor gibi, yıpranmış ve esir kalmış hissettirebilir. Herkes değişir, mesela şu an siz de 7 sene önce olduğunuz insandan farklı birisiniz. Eminim ki farklı birisiniz. Dolayısıyla, değişimi görmezden gelmek ve bir şeylere, fikirlere, insanlara tutunmak sizi mutsuz edecektir.

Bu, hayatınızı parmak uçlarınızda yaşamanız gerektiği anlamına gelmez. Ayrıca, herhangi bir şeyi veya birini umursamayı bırakacağınız anlamına da gelmez. Sadece, diğer insanlarla ve etrafınızı saran şeylerle nasıl iletişim kurduğunuza dikkat edin. Bu şeylerle ilgili ne şekilde düşündüğünüze dikkat edin. Bu şekilde, bir şeyi veya birini yalandan bir ihtiyaca dönüştürmeye başladığınızda bunu fark edebilir hale gelmiş olacaksınız.

Daha Fazla Şey Almak İçin Elinizdekileri Bırakın!

Bırakmak, hoşça kal demek. Kendinizi bir şeylerden ayırmayı denemek için birçok yol vardır, bu yarattığınız yalandan ihtiyaçların boyunduruğundan kurtulmanıza ve yarattığınız kalıpları kırıp gerçekten mutlu olmanıza olanak tanır.

Bir şeyleri bırakmak bir büyüme ve değişim sürecini de gerektirir, bu süreç de sadece hiçbir şeyin sonsuza dek sürmediğini, her şeyin değiştiğini öğrendiğinizde gerçekleşir. Önemli olan hayatın döngüsüne saygı göstermek ve bazı şeylerin olmaması gerektiğini anlamaktır.

Bir şeyleri bırakmak, düşüncelerin değişebileceğini ve bugün değerli olan bir şeyin yarın değerli olmama ihtimali de olduğunu bilmekle ilgilidir. Zihninizi yetiştirin, onu bu değişikliklerle yüzleşmeye eğitin, kalbinizi artık sizinle olamayacak insanları bırakmaya hazırlayın ve herhangi bir obje veya duruma olan bağlarınızı bırakın. Bu, bu şeylerin sizin için önemli olmayı bırakacağını göstermez, ancak mutlu olmak için bu şeylerin çoğuna ihtiyacınız olmadığını gösterir. Bunu anlamak en başında zor olabilir.

Some figure

Bir şeylerle bağınızı kırmak dengeli olmaya, egoizmden tamamen özgür olmaya giden bir yoldur. Bu, kendinizi gerçekten tanımak için kendi üzerinizde çalışmanıza fırsat tanır. Konfor alanınızdaki engelleri aşmanıza ve tutunduğunuz şeyleri kaybetmekten korkmayı bırakmanıza olanak sağlayacak cesur bir harekettir.

Bir şeyleri bırakmak, o şeyleri kaybetmeyi hayatın doğal bir parçası olarak kabul etmek, kabullenme alıştırmaları yapmak ve esnek bir zihin ve dürüst bir kalbe yatırım yapmak anlamına gelir. Hayat değişimle ilgilidir, ama aynı zamanda hareket ile de ilgilidir. Bunu unutmayın!

Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.