Bir Ayrılık Sonrası Beynimizde Ne Olur?
Kötü bir ayrılık, sizi içi boşalmış, yıkılmış ve şaşkına dönmüş bir halde bırakabilir. Çektiğimiz acı sanki bizi yarıp geçer gibi hissederiz. Bilimsel araştırmalar da bu acının gerçekliğini gösterir; uzun süredir birlikte olan çiftlerin, ortak bir hafıza havuzu oluşturduklarını ve her iki insanın da bağlı olduğu bir sitemin parçası olduğunu göstermektedir.
Bir ilişki sona erdiğinde, bu kopukluk hali travmatik olarak hissedilir. Neredeyse insanın bir uzvu kesilmiş gibi, madde bağımlılarının kullandığı uyuşturucuyu bıraktıktan sonra hissettikleri geri çekilme hissiyatı misali, vücudumuz, uzun bir zaman dilimi boyunca alışmış olduğu o güzelliğin özlemini çekmeye başlar.
Birine aşık olmak, beyinde birçok etkinin meydana gelmesine temel hazırlayan, duygusal bir süreçtir. Bu nedenle, sevdiğinizden ayrılmak, beyni birçok açıdan etkiler. Bir ayrıldıktan sonra, fiziksel ağrı ile ilişkilendirilen alanlar, duygusal acılar ile beraber harekete geçer.
Duygular dalgalar gibidir. Onların sana doğru gelmesini engelleyemezsin, ama hangisinin seni taşımak istediğini seçebilirsin.
Kalp krizi ve beyin
Farklı çalışmalar, bir kişinin aşık olduğu zaman faaliyete geçen beyin bölgelerinin – sevilen kişiye bağlılığı ve ona karşı olan arzuları besleyen kısımlar- ayrılık sonrası da aktif olduğunu göstermektedir. Bu durum, acının yanı sıra, kişinin, ayrıldığı eşine karşı hala bağlılık hissetmesine sebebiyet verebilir.
Amerika Birleşik Devletleri Chicago Üniversitesi Bilişsel ve Sosyal Sinirbilim Merkezi direktörü John Cacioppo, yaratılış gereği, istikrarlı duygusal bağlar kurabilecek seviyede tasarlandığımızı ve güvendiğimiz ve inandığımız insanın bizi yüz üstü bırakmasından ötürü, bu bağlar koptuğunda çok acı çektiğimizi söylüyor.
Ayrıldıktan sonra harap bitap olduğunu düşünen insanlar üzerinde yapılan diğer çalışmaların sonuçları, vücudun ağrıya ve strese vermiş olduğu tepki olarak salgılanan hormonların aynı olduğunu göstermektedir. Bu hormonlar, ayrıca sindirim sistemini ve kalbi de etkiler.
Benzer bir durumla karşı karşıya kaldıysanız, ayrılığın çok acı olduğunu biliyorsunuzdur ama her ne olursa olsun, hayat devam ediyor. Arkadaşlarınız, aileniz, tutkularınız ve kendi iç dinamikleriniz, durumu olabilecek en az hasar ile atlatmanıza yardımcı olacaktır. Ayrılma süreci tekrar aşık olmak gibidir, ama bu sefer tersine istikamette. Romantik tutkuya karşılık gelen sinirsel reaksiyonlar, her iki durumda da benzerdir.
Gösterdiğiniz dirayet, yıkılmadan önce ne kadar dayanabilmeniz değil, yıkıldıktan sonra ne kadarına katlanabildiğiniz ile ilgilidir.
Bir ayrılığın üstesinden gelen beyin
Farklı çalışmalar, iki insan arasında romantik bir ilişki geliştikçe, sevdiğiniz insanı her geçen gün daha da mükkemmelliştirmeye devam ettiğiniz göstermektedir. Fakat ayrılık sonrası, yine tüm bu duygular sizi esir alır. Ayrılık sonrası, beyin sanki hala ilişki devam ediyor gibi, ödül mekanizmasını işletmeye devam eder. Yeterli tepkiyi alamadığı zaman, aktivasyon düzeyini arttırarak tepki verir.
Beynin ödül sisteminden gelen bu talep, önünde sonunda, ayrılmanın ardından dürtüsel ya da aptalca davranmanıza neden olan şeydir. Eski sevgilinize yazdığınız ayrılık mesajları ya da umutsuz yalvarışlar, aslında içinizde meydana gelen kimyasal fırtınaların dışa vurulmuş halidir.
Evet, aşk bittiğinde acı verir. Aylarca sürebilen, gerçek, fiziksel acılara sebebiyet verir, ancak bu acı, ayrılık sonrası şifa bulma ve büyüme sürecinin bir parçasıdır. Başından bir ayrılık geçen insanların beyin filmleri, kişilik, karar alma ve planlama görevlerini üstlenen prefrontal kortekste hala hareketlilik olduğunu göstermektedir.
Başka bir deyişle, yas tutarken ve ağlarken, beyninizdeki kimyasallar halihazırda, davranışlarınızı yeniden yönlendirmek, duygularınızı dengelemek ve işleri ve sizi tekrar yola koymak için çalışır.
‘O’ olmadan yaşayamayacağını düşündüğün zamanları hatırlıyor musun? Bak, hala yaşıyorsun.
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.