Bir Arkadaşınızın Ölümünden Sonra Hayat Aynı Değildir

Bir Arkadaşınızın Ölümünden Sonra Hayat Aynı Değildir

Son Güncelleme: 02 Eylül, 2017

Bir arkadaşınızın ölümünden sonra hayat aynı değildir. Yüzleşmeniz gereken acı, yavaş bir yeniden yapılandırma süreci gerektirir ve bu süreç oldukça yorucu ve acılıdır. Kaybettiğiniz arkadaş ve ruh ikizi, duygusal olarak açılabileceğiniz tek insan olabilir. Hayatınızı yoğunlaştırmış, zenginleştirmiş ve tamamlamıştır.

Hayatınız boyunca yüzleşmeniz gereken her kayıp eşsiz ve istisnaidir. Mesela, anne babanızın bir gün sizden ayrılacağını ve bırakacakları boşluğun yüreğinizi parçalayacağını biliyorsunuz. Ama hiç kimse buna hazırlıklı değildir ve ölümün, yani kaderin karanlık yüzünün arkadaşınızı, en çılgın fikirleri paylaştığınız o insanı sizden ayırabileceğine ise hiç hazırlıklı değiliz.

“Arkadaşınız, diğer yarınızdır, desteğinizdir, tebessümünüze eşlik eden müzik ve suç ortağınızdır. Böyle yoğun bir arkadaşlığın ölümünü kabul etmek, hayatın size indirebileceği en kötü darbelerden biridir.”

Harold Ivan Smith, sevdiğimiz birini kaybettiğimizde ortaya çıkan acı ile duygusal ve bilişsel yeniden yapılandırma süreci konusunda uzman bir yazardır. En bilinen kitaplarından biri, Grieving the Death of a Friend (Bir Arkadaşın Ölümünün Yasını Tutmak) adını taşıyor.  Yazarın açıkladığı gibi bir arkadaşımızı kaybetmek, hayatınızdaki en özgün, samimi ve mutluluk veren ilişkiye veda etmeyi içerir. 

Hepimiz biliyoruz ki bu muhteşem, tahmin edilmez ve bazen de son derece zalim dünyada gelip geçici misafirleriz. Kıymetini bilmediğimiz her şey, günün birinde iskambil kağıtlarından yapılmış bir ev gibi ufalanıp gidebilir. Her şey bu kadar kolay. Bir kaza ya da sevdiğinizin gün be gün solup gitmesine neden olan ölümcül bir hastalık olabilir bu.

Bir arkadaşa veda etmek, hiç kimsenin hazır olmadığı bir şeydir. Sanki bir parçanızı kaybedersiniz, öksüz gibi hissedersiniz kendinizi. Artık telefon konuşmaları, yemekleri kaçamaklar, öğlen kahveleri, paylaşacak kitaplar, izleyecek filmler ya da gözyaşı ve kahkahalarla içinizi dökeceğiniz sohbetler olmayacağını bilerek tökezlersiniz.

Şu ifade edilmeli ki bir arkadaşın ölümünden en çok etkilenen kesim, ergenlik çağındaki gençler.  “All Psychology Careers”, tarafından yayınlanan bir makaleye göre gençlerin %40’ı bir arkadaşını yitirmiş.

Genelde en güç ve karmaşık olan, bunların çok travmatik kayıplar olmasıdır. Gençler arasındaki yüksek intihar oranına bir bakmak yeterli. Genç kız ve erkekler üzerinde bu travmanın etkisini gösteren feci bir rakam söz konusu. Bu gerçeğin karşısında sezilerimizi kullanmak, tepki vermek ve bu durumları iyi yöneterek destek sağlamak gereklidir.

Bir arkadaşın ölümüyle yüzleşmek için stratejiler

Harold Ivan Smith’in  Grieving the Death of a Friend başlıklı kitabında açıkladığı gibi  bir kaybı kabul etmeye başlamanın yolu, harekettir. Aldığınız yaralar yüzünden hareketsiz kalmak yerine ağlayabilmeli, içinizi boşaltmalı, hatırlamalı, birlikte gülüp eğlendiğiniz yerlere gitmeli, eski alışkanlıkları tekrarlamalı ve bütün o güzel hatıraları hayatınızla bütünleştirirken bir yandan da kendinizi dünyaya açmalısınız.

“Ölüm, meşakkatli bir tecrübedir: diğer herkes için, bilhassa da geriye kalan diğer herkes için…”

– Mario Benedetti

Şunu belirtmeliyiz ki herkes acılarla kendine özgü biçimde yüzleşir. Bazı insanlar, duygularını serbest bırakarak daha hızlı bir şekilde ilerler. Diğerleri ise daha fazla zamana ihtiyaç duyar, sessiz kalmayı tercih eder, yalnız kalmaya ihtiyaç duyar. Zamanın iğnesi, yaşamınızın acılı parçalarını dikip bir araya getirecektir.

Acıyla başa çıkmanın yolları

Bir arkadaşı yitirmenin acısıyla başa çıkmanın bazı yolları şunlardır:

  • Acınızı kabul edin. Bu kaybın sizin için ne anlama geldiğinin tamamen farkında olmanız, kendinizi toplamak ve yaşananları anlamak, boşluğu, yokluğu kabul etmek için zamana ihtiyacınız olacağını bilmek önemlidir. Ailenizden destek alın ve arada sırada kaybettiğiniz arkadaşınızın ailesiyle konuşarak sizin için ne ifade ettiğini onlara hatırlatın. Bu sayede biraz teselli bulabilirsiniz.
  • Mutlu hatıralara odaklanın ve travmatik anıları güçlendirmekten kaçının. Arkadaşlığınız ve anısını, korunup her gün onurlandırılacak bir armağan olarak görün. Birlikte olduğunuz o zamanlara geri gidin ve tekrar hayata dönerken sizin bir parçanız olmasına izin verin.
  • Sorumluluklarınıza geri dönün ama yeni alışkanlıklar da edinin. İsteseniz de istemeseniz de yeni bir aşamaya geçiyorsunuz. Önceki sorumluluklarınıza geri döneceksiniz ama bu, daha fazla insanla tanışıp yine umutlu hissetmenizi sağlayacak yeni alışkanlıklar edinmek için güzel bir şey olabilir. Bütün bunlar olurken, o eski arkadaşlığı da kalbinizde tutarak sonsuza dek bir parçanız olmasını sağlarsınız.

Ruh ikiziniz, aldığınız nefes, hatıralarınız ve diğer yarınız olan o arkadaş, şimdi çok daha güzel bir yerden size gülümsüyor ve sizin için en iyisini istiyor.


Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.