Bir An İçin Durun: Hissettiğiniz Rahatsızlığın Size Söylediklerine Kulak Verin
Yazan ve doğrulayan psikolog Sergio De Dios González
Bazen bir an için durmak, bir rahatsızlık hissettiğinizde dünyanın en zor şeyidir. Eğer nahoş bir şeyse, hislerimize kulak vermenin anlamsız olduğunu düşünürüz ve çözüm bile aramayız.
Ve bu rahatsızlığı dinlememiz, kabul etmemiz ve tanımamız gerekmiyormuş gibi davranırız. Bunun yerine onu saklar ya da kendimizden uzağa iteriz çünkü acı dolu hisleri kabul etmekte zorluk çekeriz.
Bazı duyguların sinsice yaklaştığını ve alan kapladığını unuturuz. Bunlar gürültü çıkarır ama bilgi dolu duygulardır. Bunları dinlemek, durumu kabul edip kendimizi daha iyi tanımamıza yardımcı olur.
Unutmayın ki iyi ya da kötü duygular yoktur. Dünyamızı takdir edip kendimiz olabilmek için her bir duyguya ihtiyacımız vardır.
Fakat duygularımıza kulak vermeyi öğrenmek, ne gelirse koşulsuz kabul etme becerisi anlamına gelir. Hiç kimseyi ve hiç bir şeyi yargılayamayız ve gerçekten şu anda yaşamayı öğrenmemiz gerekmektedir.
Bunların hiçbiri kolay işler değildir. Bu yüzden bu yazıda sizlere rahatsızlığı kabul edip şu anda yaşamak için farkındalığı bir araç olarak kullanabilmeyi öğreteceğiz.
İçinde bulunduğumuz koşullar ne kadar zor olursa olsun, sadece bunları aşma becerimizi sınamaktadır.
Duygularınızı Dinleyin ve Onları Onaylayın, Onlar Sizin Bir Parçanız
Duygularınızı dinlemek, kabul etmek ve onaylamak, gerçekliğe teslim olmak anlamına gelmez. Teslim olmak, yenilmenize izin vermek ve yaşadıklarınız konusunda hiçbir şey yapamayacağınıza kendinizi ikna etmek demektir.
Öte yandan, hissettiklerimizi kabul etmek ve onaylamak yaşadıklarımızı anlamamıza yardım eder. Bunu hissederiz ve duygusal evrenimizin bir diğer parçası olarak kabul ederiz.
Bu, düşüncelerin, duyguların ve içimizdeki sesin gücünü fark etmemizi sağlayacaktır. Söylediğimiz veya düşündüğümüz her şeyin (bunu birine iletmiş olsak da olmasak da), aslında bize yaşadıklarımızdan daha fazla zarar verebileceğini unutmayın. Esasen, hissettiğiniz şeyleri kabul etmeyi reddettiğinizde bu hasar artacaktır.
Rahatsızlığınıza kulak vermenin ne kadar faydalı olabileceği konusunda şaşıracaksınız. Bir konsültasyon esnasında, hastalardan duygularına dikkat etmelerini istediğimizde, önemli değişiklikler yaşanır.
Mesela, onları hissettiğinde anksiyete ataklarını durdurmaya çalışmayı bırakan bir hasta hatırlıyorum. Atakları durunca anksiyetenin, çocuğunun ölümü nedeniyle yaşadığı acıdan kaynaklandığını fark etti. Kaynağı tanıyınca ataklar azaldı ve sonunda tamamen ortadan kayboldu.
Duygularınızın ardına saklandığı bilgelik, onara kulak verip rahatsızlığınıza dikkat ettiğiniz an açığa çıkacak.
Anksiyete konusunda uyguladığımız yöntem bize diğer negatif enerji yüklü duygular konusunda da yardımcı olabilir. Bunlar, üzüntüden öfkeye kadar değişen duygulardır. Bu duygularla birlikte yaşamak zordur ama onlar bu şekilde konuşur ve siz de dinlersiniz.
İşte bu yüzden basit bir fikir sunuyorum. Bırakın, acı veren duygularınız sizinle kalsın. Hemen saf dışı bırakmaya çalışmadan onların mesajını dinleyin. Eğer bu duygular sizi bunaltırsa, profesyonel yardım isteyin.
Dinlemek ve Kabul Etmek İçin Bir Araç Olarak Farkındalık
Kendimizi dinlemenin ve rahatsızlığımızı kabul etmenin en basit yollarından biri, farkındalıkta yatar. Duygularımızı dinlemek, zihnimizi gözlemlediğimiz takdirde her zaman kolaydır. Bu nedenle her an düşündüklerimizi fark etmek, hislerimiz konusunda başka türlü fark etmeyeceğimiz detayları görmemize yardım eder.
İşte bu, gözlem gücüdür. Dikkatli bir şekilde gözlem yaptığımızda sadece tecrübemizin nüanslarına dikkat ederiz. Dinleme becerilerimizi kullandığımızda bunu yaparız.
İşte bu yüzden düşündüklerimizi, hissettiklerimizi ve vücudumuzda duyumsadıklarımızı gözlemlemek çok önemlidir. Ayrıca bu gözlemden en iyi şekilde faydalanmak için karşımıza çıkabilecek tecrübelerin bizi itelemesine izin vermeden bunu yapmalıyız. Bunun için şu stratejilere başvurabilirsiniz:
- Başlangıç ve buluşma noktası olarak nefes almak. Nefes almak, yaşadığımız ana ulaşmanın en kolay yollarından biridir. Nefes almaya odaklanmak, farkındalık hâlini uygulamaya başladığınızda çok önemlidir. Elbette, bir iki saniyeliğine dikkatinizi kaybedebilir ve düşüncelere dalabilirsiniz. Ama nefes alışınıza geri dönmek, sizi şu ana getirecektir.
- Her şey daha iyi olmadan önce kötüye gider. Hissettiklerimizi dinlemeye başladığımızda, olanları kabul ettiğimizde rahatsızlığımız artabilir. Ama unutmayın ki bu iniş çok kısa sürecektir. Bunu doğru bir şekilde yaptığımızda daha iyiye gitmemiz çok sürmeyecektir.
- Onu gerçekten tanıyabilmek için vücudunuzu tarayın. Bedenimiz, onlarca bilgiyi saklıyor içinde. Duyularınızın ve gergin hissettiğiniz anların farkında olmak, kendinizi daha iyi tanıyarak duygularınızı serbest bırakmanıza yardımcı olacaktır.
- Kendinize ve tecrübenize nazik davranın. Çoğu zaman kendimizin en kötü yargılayıcısı durumundayız. Negatif tecrübelerimizin tümünü kınıyor ve değer yargısı yaparak hislerimizi çoğaltıyoruz. Yaşadıklarımız iyi ya da kötü değildir. Bir şekilde olur ve çoğu zaman bunu değiştiremeyiz. Durumu kabul edin ve tecrübenizin bir başka kısmı olarak tanıyıp boş verin gitsin, zira yargılamak hiç bir işe yaramayacaktır.
Artık rahatsızlık yaratan düşünceler hisler ve duyguları göz ardı etmeyi bırakmak için gerekli araçları biliyorsunuz. Ondan kaçınmaya çalışarak rahatsızlığınızı beslemeden yaşayabilirsiniz bundan böyle.
Sadece rahatsızlığınıza ve acının size söylemeye çalıştıklarına kulak verin. Sonra ondan ders çıkarın, çünkü onu aşmanın sırrını yine aynı rahatsızlık hissi saklıyor.
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.