Logo image
Logo image

Bazı Tavırlar Mesafeden Bile Daha Mesafelidir

4 dakika
Bazı Tavırlar Mesafeden Bile Daha Mesafelidir
Sergio De Dios González

Yazan ve doğrulayan psikolog Sergio De Dios González

Tarafından yazılmıştır Valeria Sabater
Son Güncelleme: 21 Aralık, 2022

Bazı tavırlar, insanları koca bir buz denizinden bile daha çok soğutup uzak tutabilir. Bu birlikte yaşadığımız bir aile üyesi ya da her gün gördüğümüz bir iş arkadaşı olabilir.

Katı bakış açıları, sabit fikirleri ve değişmeyen inançları, çok olumsuz olan duygusal duvarlar ve tuzaklar kurar.

Sık sık söylediğimiz gibi sosyal ve romantik ilişkilerimizde sözlerden bile önemli olan şey, tavrımızdır. Psikolojide insanların tavırlarına nelerin oluşturduğuna dair ilginç bazı bilgiler söz konusu.

Louis Leon Thurstone demişti ki tavırlarımız ön yargılarımızın, korkularımızın, değerlendirmelerimizin ve daha mutlu bir hayat sürme eğilimimizin kaotik bir amalgamına benzer. Ya da tam tersine, bir kişinin günlük yaşamında fırsattan çok çatışma gördüğü temel bir komplekstir.

Esasen, her gün gördüğümüz bir şey var. Tavırları ve düşünce ve hareket şekilleriyle birlikte yaşama becerimize büyük katkıda bulunan ya da bunu engelleyen bazı insanlar vardır.

Belli psikolojik eğilimler, sosyal bağlamlarda ifade edilir ve hiç kimse bunlardan muaf değildir. Bunun yanında kimi zaman bu eğilimler açığa çıkan çatışmalara dönüşen memnuniyetsizlik tohumlarını ekebilir.

Some figure

Farklı tavır türleri ve bu konuda bilmemiz gerekenler

Viktor E. Frankl zamanında demiştir ki: “Her şey alınabilir bir insandan, tek bir şey hariç: insan özgürlüklerinin sonuncusu- kişinin her koşul altında tavrını seçme, kendi yolunu seçmesi.”

Bundan çıkaracağımız sonuç tavırlarımızı bilgece kullanmak kadar temel ve etkili araçların çok az olduğudur.

Ne var ki bunları aklımızda tutarak bu karmaşık ve kimi zaman da çelişkili dünyada daha iyi ayakta kalabilmek için yapıcı, esnek ve sağıklı olmaya odaklanmalıyız.

Hiç şüphesiz akla gelen ilk sorulardan biri bir tavrı nasıl geliştirip içselleştirebileceğimizdir.

Tavırların öğrenildiğini bilmek önemlidir. Çocukluğumuzda çoğu kez farkın varmaksızın değerlerimizin, yorum ve inançlarımızın çoğunu ailemizden alıp “emeriz”.

Yine de değişmeye çalıştığımız bir zaman gelir. Yeni tecrübelerimiz ya da farklı sosyal çevrelerdeki etkileşimlerimiz veya medya bize öğretilen fikirleri yeniden değerlendirmemize neden olduğu için bunu yapmaya çalışırız.

Şunu anlamamız gerekiyor: tavırlarımız istikrarlı ve zamanda sabit değildir. Çoğu zaman tavrımızı değiştirip daha iyi hâle getirebiliriz. Bu muhteşem bir şeydir çünkü sürekli olarak büyüdüğümüz ve değiştiğimiz anlamına gelir.

Tavırlar: iyi, kötü ve çirkin

Yukarıda zaten söyledik. Tavırlar kimi zamana insanlar arsında bir çatışma ve mesafe kaynağı olabilir. Ve hatta aşılmaz bir dağ hâlini alabilir.

Bunun nedeni bazen insanların savunmacı tavırlar takınmasıdır, diğerleri ise değişmeye çok dirençlidir ve kendi etkileşimlerini ön yargıya dayandırırlar. Bazıları ise elbette narsisizm ve bencilliklerine dayalı bir dünyada yaşarlar.

Şimdi gelin günlük yaşamlarımızda hangi tür tavırlar görebileceğimize bir göz atalım:

  • Cömert ve huzurlu tavırlar. Bunlar pozitif tavırlardır ve birlikte yaşamayı en çok kolaylaştıran tavırlardır. Hazır olabilme, açık görüşlülük, kabul etme ve sevgi. Bu kişi daima karşılıklı faydayı gözetir.
  • Manipülatif tavırlar. Bu gibi durumlarda yalnızca tek bir şey peşinde koşan tipik kişiyi görürüz: kişisel çıkar. Her davranış ve söz, bu hedefi gerçekleştirmek üzere aldatma amacını içerir.
  • Ben merkezli tavırlar. Eksiklikler ya da belli ihtiyaçları olan insanlar vardır. Bu nedenle eylemlerinden her biri o ihtiyaçları giderme amacını taşır. Ve bunu genelikle kendilerine dikkat çekerek ya da kendilerini mağdur göstererek yaparlar. 
  • Agresif tavırlar. Bunlar kendileri ve başkaları arasında sınır çizmekten hoşlanan, ön yargılarının rehberliğiyle hareket eden kişilerdir. Genellikle problem yaratan agresif inançlar sergilerler.
Some figure

Daha mutlu olmak için ihtiyacımız olan dört tavır

Pozitif psikoloji bize mutluluğun çeşitli faktörlere dayandığını hatırlatır. Bunlardan biri tabiatımız yani genetik özelliklerimiz, diğerleri ise yetiştirilme çevremiz (yani sosyal bağlam, eğitim ve yetiştirilme şekli, iş, ilişkiler sağlık vs.) ve tavırlarımızdır.

Burada en ilginç nokta tavırlarımızın nasıl değişebileceği, kendimizi nasıl eğitebileceğimiz ve her gün başkalarıyla daha iyi yaşmak için nasıl çalışabileceğimizdir. Gerçek iyilik hissi için bakış açınız üzerinde çalışabilirsiniz.

Üzerinde düşünmemiz gereken bir şey bu. Şimdi gelin değişim görmek istiyorsak günlük hayatımıza hangi tavırları aktarmamız gerektiğini görelim. Bu tavırlar şunlardır:

  • Çevrenizdeki insanların davranışı konusunda daha pozitif bir bakış açısı edinin. Başkalarının daima sizin istediğiniz gibi davranamayacağını anlayın. Bu nedenle onları oldukları gibi kabul edip kendimizi nasıl geliştirebileceğimize odaklanmalıyız.
  • Geleceğe ve yaşanacaklara dair daha pozitif bir vizyon yaratın. Kendinize ve yarının sizin için sakladıklarına güvenmeye çalışın.
  • Mutlu olmak için neye ihtiyacınız olduğunu takıntı hâline getirmeyi bırakın. Çoğu zaman eksikliğini duyduğunuz şey içinizde saklıdır.
  • Daha güçlü bir öz güven geliştirin. Kendinizi hayatınızın başkahramanı yapın çünkü kendi mutluluğunuzun sorumlusu olan kişi nihayetinde sizsiniz.
Some figure

Sonuç olarak tavırlarla ilgili çalışmanın kapsamlı olduğu kadar da değerli olduğunu gördük.

Bazen düşmanca ya da karmaşık tavırlar sergileyen insanlarla yaşamanın son derece zor olduğu doğru olsa da işin sırrı kendi tavrınızı korumakta yatıyor.

Çünkü nihayetinde bizi harika kılan şey tavırlarımızdır. Mutluluğa ulaşmamıza yardımcı olurlar.

Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.