Akıl Dışı Korkular Döngüsünü Nasıl Kırarız?
Korkmayan kimse var mıdır? Korku, bizi tehlikelere karşı uyaran ve ayakta kalma içgüdümüzü aktive eden tamamen normal bir tepkidir. Ama bu duygu temelsiz bir şeyden kaynaklanıyorsa, akıl dışı bir hale gelebilir ve bizi hareketsizleştirebilir. İşte buna “akıl dışı korku” diyoruz.
“Vazgeçmeyin. Soğuktan yansanız da, korku sizi ısırsa da, güneş yok olsa ve rüzgarlar dinse de sakın pes etmeyin.”
– Mario Benedetti
Bu türden akıl dışı korkular yaşıyorsanız, bir çözüm bulmak zorundasınız. Korku yüzünden eliniz ayağınız bağlı halde daha fazla zaman harcamayın.
Korkmaktan korkmayın
Korkunuzun üstesinden gelmek için yapmanız gereken ilk şey, karşı koyma kararını verebilecek tek kişinin kendiniz olduğunu kabul etmektir.
Korkumuzla yalnızca kendimiz yüzleşebiliriz. Başka kimse bizim adımıza korkularımızı aşamaz. Bunu başardığımızda ileride yaşayacağımız korkulara karşı da daha güçlü ve dirençli oluruz.
Her zorluk, denediğiniz her yeni şey sizi korkutacaktır, peki bu kötü bir şey mi? Asla. Korku bizi tetikte tutar, kendimizi sınayıp daha büyük adımlar atmaya zorlar.
Peki korkmaktan korkmamak için ne yapmalıyız? Şu ipuçlarını deneyebilirsiniz:
- Korkularınızla yüzleşmek için kendinize ve imkanlarınıza güvenin.
- Korkuyu olumlu duygularla değiştirin.
- Korktuğunuzda harekete geçin. Sizi felç etmesine izin vermeyin.
- Korkuyu yeni bir şeyin üstesinden nasıl geleceğinizi öğrenmek için bir fırsat olarak görün.
Her şeyden olumlu bir sonuç çıkarabilirsiniz. Akıl dışı korkular da aslında o kadar kötü değildir; onlara karşı tutumunuzu değiştirmek için iyi fırsatlardır.
Bir şeyden korkuyorsanız, söyleyin! Böylece korkunuzu tanıyabilir, yeni gözlerle görebilir ve daha iyi üstesinden gelebilirsiniz. Bunun mümkün olmadığını mı düşünüyorsunuz? Deneyin!
“Kendinizi tanıyın, kendinizi kabul edin ve kendinizi geliştirin.”
– Aziz Thomas Aquinas
İmkanlarınız güvenmek ve olumlu düşünmek sayesinde hayatınızda mutlu olmanızı engelleyen akıl dışı korkulardan kurtulabilirsiniz.
Korkuya yeni gözlerle bakın
Korkumuzu tanıyıp onu aşmak üzere becerilerimize güvenmeye istekli olduğumuzda, artık korkunuza yeni gözler bakma zamanı gelmiş demektir.
Korkuya gözlerinizi kapamak, onun yok olup gitmesini sağlamayacaktır. Bu, hepimizin gösterdiği ilk tepkidir ama faydasız ve aptalcadır.
Küçükken evinizde bir şeyler olduğunu düşünerek kaç kez korktuğunuzu bir düşünün. Neden gözünüzü kapayıp yorganın altına saklanıyordunuz? Bu, korktuğunuz şeyin çekip gitmesini sağlıyor muydu?
Aslında başardığınız tek şey, ona dikkat etmenin bir çözüm olduğunu düşünmeden durumu görmezden gelmektir.
“Artık daha çok anlama zamanı, ki daha azından korkalım.”
– Madame Curie
Ne yazık ki, sorun kendiliğinden çözülmez. Korkunuzu yenmenin tek yolu onun varlığını kabul etmektir, çünkü bir şeyi aşmak için önce onu anlamanız gerekir.
Korku içinde yaşamak mı yoksa korkularınızdan hemen kurtulmak mı istiyorsunuz?
Korkularınızdan tamamen kurtulmak ya da en azından ortaya çıktıklarında onlarla başa çıkabilmek istiyorsanız, yapmanız gereken ilk şey, korkularınızdan asla kaçmamaktır.
Korkunuzdan kaçarsanız, hayatınız boyunca peşinizi bırakmazlar. Hayattaki birçok şey gibi kaçmaktan yorulup onlarla yüzleşeceğimiz bir zaman gelecektir.
Korkularınızla yüzleşin, ve bunu yaptığınızda düşündüğünüz kadar güçlü olmadıklarını göreceksiniz.
Korkularınızın altında ezildiğinizi hissederseniz, onları dinleyin! Onları tanıyın, üzerlerinde düşünün ve bu sayede sorunu daha kolay çözebileceksiniz.
Korkunuzun gözlerinin içine bakın ve sizi sindirmesine izin vermeyin! Siz, korkularınızdan daha güçlüsünüz. Kendinize güvenin ve gücünüze inanın. Sizi yenmelerine izin vermeyin!
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.