Poligraf (Yalan Makinesi): Gerçekten Etkili midir?

Poligraf (Yalan Makinesi): Gerçekten Etkili midir?
Gema Sánchez Cuevas

Yazan ve doğrulayan psikolog Gema Sánchez Cuevas.

Son Güncelleme: 27 Nisan, 2019

Yaygın olarak “yalan dedektörü” olarak bilinen poligraf, kökeni 20. yüzyıla dayanan bir alettir. Adı ise “çok” anlamında poli ve grafik ve yazıya atıf yapan grafik kelimesinden gelir. Bu nedenle, poligraf için aynı anda birçok grafik oluşturmaktan sorumlu bir makine olduğunu söyleyebiliriz. Peki, bu grafikler neyi ölçer? Onlar sadece görüşülen kişinin yaşadığı fizyolojik tepkiyi belirler.

Poligraf, duyguların vücudumuzun tepkilerinde ortaya çıkabileceği fikrinden gelir. Örneğin, korku hissedersem, bu korku terlemeye, kalp atış hızının artmasına ve nefes almanın düzensizleşmesine neden olur. Her şeyden önce, poligraf en çok suç işlediğinden şüphelenilen kişiler için kullanılır. Hukuk yetkilileri, sanığın ifadeleri sırasında doğruyu söyleyip söylemediğini belirlemek için kullanır.

Poligrafın kısa tarihçesi

1920’lerden itibaren insanlar aldatmayı algılayabilecek bir makine oluşturmaya başladı. Yalan makinesinin doğumunu böyle gördük. William Marston projeyi oluşturmaktan sorumluydu. Farklı kan basıncı ölçümlerine dayanarak bir aldatma eğrisi oluşturdu. Bununla birlikte, bilim insanları onun yalan dedektörünün sonuçlarını kanıt olarak kabul etmediler. Aslında, bilimsel topluluk bunu meşru bir prosedür olarak onaylamadı.

Daha sonra Berkeley’den bir psikiyatrist ve polis olan Larson, selefinin yalan dedektörünün değiştirilmiş bir versiyonunu yaptı. Bununla güvenlik güçlerini modernize etmek ve yöneticilerin bazen tanıklık almak için kullanacağı vahşetten kaçınmayı amaçladı. Kan basıncı ile birlikte ölçülecek başka bir bilgi öne sürdü: solunum ritmi. Bunu, sonuçların doğruluğunu arttırma niyeti ile ekledi. Böylece, 1924 yılında polis, poligrafı soruşturmalarında kullanmaya başladı.

poligraf

Ancak, bu ara makine bugünkü haline gelmek için daha da fazla gelişmelerden geçmek zorunda kaldı. Keeler bu yeni gelişmeleri ekledi. Keeler’in eklediği yeni ölçülebilir değişken elektrodermal aktivite idi. Elektrodermal aktivite, cildimizin ne kadar elektrik iletebileceğidir. Bilim insanları bir şüphenin, bir yalanın cildimizin elektrodermal aktivitesini arttırdığına inandılar. Bu fizyolojik reaksiyon korku veya endişe ile ilgilidir.

Poligraf nasıl çalışır?

Poligraf içinde sıkça kullanılan iki test vardır ve çalışma şekilleri birbirinden farklıdır. Bununla birlikte, her ikisi de şüphelide belirli duygusal değişiklikler yaratmak amacıyla soruları formüle etmeye dayanmaktadır. Burada amaç şüphelinin duygularını fizyolojik tepkilerinde göstermesini sağlamaktır.

Kontrol Soru Testi

Bu en sık kullanılan testtir. Görüşme yapan kişinin sorduğu üç farklı soru türü vardır: alakasız, alakalı ve kontrol soruları.

Alakasız sorular

Bunlar bize herhangi bir önemli bilgi vermeyecek sorulardır. Bunlar genel sorulardır ve görüşmecinin araştırdığı durumla ilgili değildir. Görüşülen kişinin bu soruları cevaplarken herhangi bir uyarılma veya etkilenim göstermesi beklenmemektedir.

Alakalı sorular

Bu sorular aslında soruşturmayla ilgilidir. Gerçekleşen olay hakkında özel sorulardır. Cevapların olumsuz olmasını beklemeliyiz (olumlu bir cevap vermek için gerçekleri kabul etmemiz gerekir). Suçlu kişi daha fazla etkilenim (hem duygusal hem de fizyolojik) yaşayacaktır.

Kontrol soruları

Bunlar son derece belirsiz sorulardır. Çok kesin değildirler. Sorulara, yanıtın kendisinden şüphe duymadan, olumsuz bir şekilde cevap verilmesi imkansızdır. Çoğunlukla çok uzak gerçekleri ifade eder.

Davayla ilgili herhangi bir ilişkileri yoktur. Ancak bir süre önce, meydana gelen olay ile bağlantısı olabilecek kişinin yaptıkları ile ilgili benzerlik olabilir. Örneğin, eğer suç bir cinayet ise, görüşmeci görüşülen kişiden yaşamı boyunca birisine zarar vermiş olup olmadığını sorar. Bu soru ile bir suçlu veya masum bir kişi aynı uyarılma seviyesi gösterecektir.

Görüşme yapan kişi, kontrol soruları sırasında daha büyük bir etkilenim seviyesi sunan masum insanı belirlemeye çalışır. Bu sorular daha belirsiz olduğu için, onlar cevaplarında hata yapmaktan çekinirler. Davayla daha alakalı sorularda, daha az etkilenimle cevap verirler çünkü suçla hiçbir ilgileri olmamıştır. Bununla birlikte, suçlu taraf alakalı sorularda daha yüksek bir etkilenim gösterecektir. Bunun nedeni, bedenin bu tür sorulara kontrol sorularından daha fazla tepki vermesidir.

Suçlu Bilgi Testi

Bu, suçlu bilgisini test etmek için bir testtir. Suçluların dava hakkında sahip olduğu bilgilere atıfta bulunur. Görüşme yapan kişi, yalnızca birisinin doğru cevap olduğu birden fazla cevap seçeneğiyle birkaç soru sorar.

Suçlular hangi doğru seçeneğin seçileceğini bileceklerdir. Görüşmeci doğru cevabı söylediğinde, daha büyük bir uyarılma gösterecektir. Bununla birlikte, davayı bilmeyen masum, olasılıkların her birinde aynı etkilenim seviyesini göstermelidir. Bunun nedeni, hangisinin doğru olduğunu bilmemeleridir, çünkü konu hakkında bilgisi yoktur. Bu yöntemle, doğru cevap suçlu tarafça tamamen tanınabilir olmalıdır. Ancak, masum insan ne seçileceğini bilemez.

poligraf

Poligrafın sınırları

Poligrafı yıllardır kullanmamıza rağmen, makinenin güvenilirliğini azaltan belirli sınırlamalar olduğu gerçeğini görmezden gelemeyiz. 2003 yılında Ulusal Araştırma Konseyi poligrafla ilgili bir rapor hazırladı. Bu cihazın dayandığı psikolojik temelleri analiz etti. Ayrıca takip ettiği prosedürleri de inceledi. Şunlar araştırmacıların elde ettiği en önemli sonuçlardır:

  • Poligrafın kesinliği. Makine tarafından ölçülen fizyolojik tepkiler yalnızca yalan söylendiğinde ortaya çıkmaz. Yani, yalan ile aynı şekilde fizyolojik olarak açığa vurulabilen çok çeşitli fizyolojik tepkiler vardır. Bu, makinenin hedeflediği hassasiyeti büyük ölçüde sınırlar.
  • Teorik temeller. Poligrafın dayandığı bilimsel teorik temeller çok zayıftır. Korku ve uyarılma terimleri iyi tanımlanmamıştır. Bu nedenle, yalan makinesi ölçümleri, bu sonuçları diğer kişilere ve gruplara genellerken güvenilir değildir. Kısacası, verileri incelenmemiş başka kişilere genelleyemezsiniz.
  • Kanıtın doğruluğu. Çalışmalardaki araştırma, testlerin doğruluğuna uymaz. Bu durumda, bir kişinin yalan söyleyip söylemediğinin tespitinin sonuçları çok önemli değildir. Ancak, bu gerçeklik eksikliği, masum insanları değerlendirirken yüksek bir hata oranı ortaya çıktığında ciddi sorunlara yol açabilir.
  • İnsanlar, bir şüpheliyi suçlamak için güçlü bir kanıt bulunmadığında poligraf kullanır. Bu yüzden poligraf sonuçları hiçbir şekilde karşılaştırılamaz.
  • Bir poligrafa yalan söylemeyi mümkün kılan karşı önlemler vardır. İnsanlar fizyolojik tepkilerini kontrol etmeyi öğrendiler. Makineyi, sonuçları kendi lehine sonuç verecek şekilde manipüle edebilirler.

Etkili midir?

Sadece bazı sınırlamaları vurgulamış olsak da, raporlar çok daha fazlasını gösteriyor. Buradan, yalan makinesinin tamamen güvenilir olmaktan uzak olduğunu tespit edebiliriz. Poligraf kullanan birçok alanı düşünürsek, bu çok endişe verici bir durumdur.

Gerçek şu ki, poligrafın bazı eksiklikleri vardır. Bir uyarıdır bu aslında, çünkü doğru sonuçların elde edilmesini sağlamayan bir yöntem kullanmak, gerçekten masum olan birini mahkum etme olasılığını önemli ölçüde artırabilir.


Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.


  • National Research Council, (2003). The Polygraph and lie detection., Washington, DC: The National Academies Press

Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.