Mizah Mı Öfke Mi?

Mizah Mı Öfke Mi?
Valeria Sabater

Yazan ve doğrulayan psikolog Valeria Sabater.

Son Güncelleme: 21 Aralık, 2022

Her zaman, zor durumlarda bile pozitif olup ışıldayan ve sizi karnınız ağrıyıncaya kadar güldürmeyi başaran insanlar vardır etrafınızda. Onlar böyledir işte. Onlar bunu kendileri için, dünya için, dinleyecek bir müzik ve peşinden gidilecek bir ritm olduğu için yaparlar çünkü dünyayı karmaşıklaştıran şeyin insanlar olduğunu bilirler. Öte yandan bir de her şeye karşı çıkan ve işleri daha da bulanıklaştıran tipler vardır. Başkaları bir sürü köprü görürken bu insanlar yalnızca duvarları görmeyi seçerler. Ortalık süt limanken bile bir fırtına yaratıp öfkeleriyle her şeyi alt üst ederler. Yani hayatta mutlu ya da sinirli yaşamak bizim elimizde.

İnsan ilişkileri neden bu kadar karışık? Her zaman dediğimiz gibi; psikolojik sağlığımız için zararlı olan insanlar yerine bizi daima eğlendiren pozitif kişilerle birlikte olmak gerekiyor. Ancak her ne kadar bu en sağlıklı yol olsa da, böyle ilişkiler kurmak her zaman mümkün olmuyor. İnsanlarla birlikte bir topluluk içinde yaşamak zorunda olduğumuzdan, başka insanların bakış açılarını anlayabilmemiz ve her şeyden önce pozitif insanlar ya da sinirli canavarlar olsalar bile bu insanlarla birlikteyken nasıl hayatta kalınacağını bilmemiz gerekiyor.

Mizahla yaşamak

“Hayatı mizahla ve sevgiyle yaşamak gerek. Anlamak için sevgi, katlanmak için ise mizah gerek.”

Her şeyden şikayetçi olan insanlar genelde depresyona girer. Diğer taraftan her şeye gülen insanlar agresif ve hatta kendilerine zarar verme eğilimindeki bazı özelliklerini gizliyor olabilir. Her davranışın bir aşırı hali vardır ve davranışın ardında bir sebep yatar. Bu nedenle, davranışları anlamalı, başka dünyalardan olan ve sanki uydumuzmuş gibi bizi etkileyen bu insanların davranışlarını okumayı ve yorumlamayı bilmeliyiz.

memnuniyetsiz kirpi

Bizi her zaman güldüren insanlar her zaman mutlu mu?

Colorado Üniversitesinden psikolog Peter McGraw, “mizah laboratuvarını” yaratmasıyla ünlü. Burada mizahı tedavi olarak kullanıyor ve kronik hastaların veya kanser hastalarının yaşam kalitelerini artırmak için gülmeyi “ilaç” olarak kullanıyorlar. Gülmekten çok, hayata pozitif bakmak, güçlü durmak ve davranışları değiştirmek kanser gibi hastalıklara sahip insanların yaşam kalitesini artıran asıl faktörler olsa da bilim bu tür çalışmaları destekliyor.

Dr. McGraw teorisinde 4 tip mizahtan söz ediyor. İlk olarak, her konuda bizi güldüren insanların her zaman mutlu olmadıklarını unutmamak gerekiyor. Böyle insanlar aslında daima pozitif olduklarını göstermiş olmuyorlar. Günlük hayatta sıkça karşılaştığımız bu dinamikleri anlamak için kategorileri daha yakından incelemekte fayda var.

  • Agresif mizah: Bu tür mizah anlayışı, genelde ironi ve iğneleme yoluyla bizi güldüren insanlarda yaygındır.
  • Kişisel gelişim mizahı: bu türden mizah stresi yenmekte etkili olduğu için oldukça sağlıklıdır. Geçirilen kötü bir güne veya yapılan bir hataya dönüp bakıldığında böyle bir mizahla karşılık vermek; kendi kendine gülebilmektir. Belirli bir görevde veya işte daha iyisini yapamayacağımızı söyleyerek ironik mizahı da katmış oluruz. Herhangi bir durumda gerginliği ortadan kaldırmak için birebirdir.
  • Kendini aşağılama yoluyla mizah: bu, yukarıda bahsettiğimiz mizahın bir başka türü. Kendimize karşı acımasız şeyler söyleyerek yaparız. Genelde belirli bir özgüven eksikliği olduğu zaman veya kişi depresyona gireceğinde ve dikkatleri üzerine çekmek istediğinde kullanır.
  • Yakınlık mizahı: en işe yarar ve mükemmel mizah türü budur. Bizi güldüren, birbirimize yaklaştıran ve mutluluk ile huzur getiren birinin yaptığı mizahtır.
    yemek yapan melek

Bütün bu türleri göz önünde bulundurarak, birinin çok iyi mizah duygusu olduğunu söylediğimiz zaman, o kişinin hangi türden mizah anlayışına sahip olduğunu ve bunun etrafındakileri nasıl etkilediğini artık söyleyebiliriz. Örneğin bazen bir espriye çok güleriz ancak daha sonra bu söylemin içinde bir kötü niyet olduğunu anladığımızda içimizi bir huzursuzluk kaplar.

Her şeyden şikayetçi olanlar… Hayatımızı zorlaştırmaktan mutlular mı?

“Mutluluk gurusu” olarak bilinen Harvard Üniversitesinde psikolog olan Tal ben-Shahar’ın duygular ve ruh halleri üzerine pek çok yayını bulunuyor. Onun bu yayınları, her şeyden şikayetçi olanların veya kendisi ve başkaları için zorluklar yaratmaktan keyif alanların davranış kalıplarını daha iyi anlamak açısından referans oluşturuyor.

“Kötü mizah bizi küçültür.”

– Domenica Cieri Estrada

Bu davranışların altında yatan cevap çok basit: mutsuzluk. Mutsuz olmayı kimse hak etmez ve mutsuzluğun arkasında genelde kötü sonuçlanmış veya kötü yönetilmiş durumlar vardır. Örneğin hayal kırıklığı ile başa çıkamama, problem çözmede yetersiz yöntemler kullanma, gerçekçi olmayan beklentiler, dar bakış açısı, etkili düşünme eksikliği, düşün özgüven, düşük duygusal zeka…

gülen maskeyle ağlayan kişi

Hepimiz böyle zor zamanlar geçirebiliriz; zaman zaman zorluklar etrafımızdaki her şeyi olumsuz görmemize neden olabilir. Pozitif düşünme becerimiz bu durumdan kötü etkilendiği için de her konuşma bir tartışmaya dönüşebilir. Hepimiz bir gün cesaretimizin kırıldığı zor zamanlarla sınanabiliriz ki bu çok normaldir.

Fakat önemli olan kendimizi bu zehirli sulardan kurtarmak ve yola kaldığımız yerden devam edebilmektir. Bunu başarabilmek için ise iradeye ve oto kontrole ihtiyacımız var. Kendinizi mağdur ilan etmeyi bırakın; kırılan parçaları bir araya getirin ve özgüvenle birleştirin bu parçaları; motivasyonla parlatın. Bu şekilde her gülenin aslında mutlu olmadığını; her halinden şikayet edenin de kayıp vakalar olmadığını anlamış olursunuz. Kendi kendimizi iyileştirebilir, mutlu ve dengeli bir yaşam sürebiliriz.


Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.