Kişisel Güç İçin İki Hayat Kuralı

Doğu filozofları hayatı belli bir biçimde görür. Düşüncelerinizin dünyanızı yarattığını, ancak neyin olup neyin olmadığına kişisel güç kurallarının karar verdiğini söylerler.

Kişisel güç kuralları size olacak şeyleri tanımlayabilecek ya da koşullandırabilecek kalıplardır. Belirli durumlara yol açarken diğer durumları uzakta tutan, bu şekilde evrensel bir denge oluşturan sürekli zihinsel egzersizlerden ortaya çıkarlar. Doğu kültürleri bu evrensel dengeye, ve basitçe bu dengenin bir parçası haline gelmeniz gerektiğine inanırlar.

Dolayısıyla, bu kişisel güç kendi düşüncelerinizden doğar. Kişisel güç için iki hayat kuralı vardır ve bu kurallar, her şeyin sizin istediğiniz şekilde gitmesi için sahip olmanız gereken düşünce tiplerini içerirler.

“Her şeyden çok, kaderimizi belirleyenin hayatlarımızın durumları değil, kararlarımız olduğuna inanıyorum.”

– Tony Robbins

Kişisel Güç

Bazı Doğu felsefeleri düşüncelerin sınırsız gücü olduğunu belirtir. Eğer bir şey ile ilgili düşünürseniz, o şey gerçek hale gelecektir. Buna göre, eğer korkunun hayatınızın kontrolünü ele geçirmesine izin verirseniz kendinizi korkutucu durumlarda bulursunuz. Ancak, eğer korkularınız ile yüzleşmek isterseniz siz yürüdükçe yollar daha da açık hale gelecektir.

Bu büyü ya da ezoterizm ile ilgili değildir. Basitçe, zihninizin önemli olarak gördüğü şeylere dikkat ettiğinden emin olmak ile ilgilidir. Korkunun sizi daha fazla tehdit görmeye itmesi de bundandır. Eğer saldırgan bir köpek korkunuzu hissederse büyük ihtimalle size havlayacak, hatta belki de size saldıracaktır. Korku, diğerlerine, korkulması gereken bir şey olduğu mesajını verir.

Diğer yandan, çözüm bulmak üzerine çalışan sakin bir zihin olumsuz deneyimlerin bile güzel ve yapıcı şeylere dönüşmesini sağlayacaktır. Örneğin, bir yangın bir hayat kurtarmanıza neden olabilir. Neye odaklandığınız önemlidir.

Olumlu Bir Faktör Haline Gelmek

Doğu filozofları kişisel gücün ilk kuralının herhangi bir durumda olumlu bir işaret ışığı haline gelmeye çalışmak olduğunu belirtir. Birinin pozitif bir ışık haline gelmesi gerekir.

Usta Jan Anguita, uyumsuz düşüncelere sahip iki kişinin asla birbirini bulamayacağını ve bir şeyleri beraber deneyimleyemeyeceğini söyler. Bu, Jung’un eşzamanlılık teorisine benzer bir kavramdır.

Kısaca, eğer her durumda pozitif bir faktör haline gelmeye karar verirseniz benzer şekilde düşünen insanları bulursunuz. Bu kişisel güç kurallarından biridir ve bunların tamamı zihniniz buna odaklandığı ve siz bunu elde edene kadar çalışacağı için gerçekleşecektir.

Sevginin Her Şeyi Fethedebileceğine İnanın

İkinci kural, ne olursa olsun, sevginin her şeyi fethedebileceğini söyler. Doğu filozofları sevgi eksikliğinin olumsuz bir güç olduğuna inanır. Bu, kendisini dünyaya yansıtmak için yeterli güce sahip değildir. Ancak sevgi, var olan her şey üzerinde büyük bir etkiye sahiptir.

Usta Jan Anguita bunu harika bir metafor ile özetler:

“Yüz kişi birlikte karanlık bir odada durabilir. Ancak, eğer sadece bir kişi bir kibrit çakarsa bu diğer herkesi aydınlatmaya yetecek ışığı verecektir.”

Bundan dolayı, sevgi o kibrit olabilir. Sevgi ile dolu tek bir insan etrafında olan kişiler üzerine bir ışık yansıtabilir.

Kişisel güç kuralları o kadar önemlidir ki, Doğu filozoflarına göre eğer sadece bir kişi bir ışık ve sevgi kaynağına dönüşmeye karar verirse, şartlar ne olursa olsun yıkım ve kaostan kaçınılabilir. Birinin buna karşı çıkıp çıkmaması önemli değildir.