Karışık Duygular Nelerdir?

Karışık duygular, belirli durumlara veya kişilere karşı hissettiğimiz duygusal ve sezgisel kararsızlıkla ilgilidir. Aynı anda hem sevgi hem de nefret hissedebilir miyiz? Bu durumdan nasıl çıkılır? Bilim buna ne diyor?
Karışık Duygular Nelerdir?

Son Güncelleme: 13 Mayıs, 2021

İngiliz avukat George Carman’ın dediği gibi, “karışık duygular bir içecek karışımı gibi, ruh için bir kafa karışıklığıdır.” Herkesin balına gelebilen bu kararsızlık ve çelişki, duygusal normalliğin aralığı içinde olmalıdır. Hiç birine karşı zıt duyguları aynı anda hissetmedik mi veya ne istediğimizle istemediğiniz arasında şüpheye düşmedik mi?

Birine karşı aşk ve nefret ya da cazibe ve reddedilmiş duygularını hissetmek için özellikle çalkantılı bir zamanda olmak gerekli değildir… Bu tür durumlar birçok insanın hayatında meydana gelir ve ruhumuzun doğasının bir parçasıdır.

Zihin mükemmel bir cihaz değildir, ancak bu çelişkiyi kabul edeceğimiz anlamına gelmez. Bu döngüden nasıl çıkılır? Karışık duygular gerçekten nelerdir? Yazımızın devamında bu konunun derinliklerine iniyoruz.

karışık duygular

Karışık duygular nelerdir?

Çatışan duygular olarak da adlandırılan karışık duygular, hayatın farklı zamanlarında her birimizde ortaya çıkan ve görünüşe göre çelişkili olan duygulardır. Yani aynı nesneye veya duruma göre değişkenlik gösteren zıt duygulardır. Basit bir örnek: aynı anda birine karşı hem sevgi hem nefret hissetmek.

Bu, güçlü bir rahatsızlığın yanı sıra kendi içinde çelişkili duygulara neden olabilen duygusal bir ikilem yaşama paradoksudur. Karışık duyguların tutsağı olan Freud’un (1926) sözleriyle “kişi, aynı kişiye karşı kendi içinde sağlam temellere dayanan bir aşk ve haklı bir nefret yaşar”.

Bununla birlikte, karışık duygular yalnızca sevgi ve nefreti içermez (genel olarak durum böyle olsa da), aynı zamanda çekim, tiksinti, şefkat, saygı, tiksinti, öfke, ilgisizlik vb. duyguları da kapsar. Bildiğimiz gibi, duygusal aralık çok geniştir ve duyguların her biri kendine özel nüanslarla doludur.

“Şüphe içimizdeki çelişkili duyguları kışkırtabilir.”

– Elissa Washuta

Duyguların kararsızlığı

Duygusal spektrumdaki kararsızlık terimi, ilk kez psikiyatrist Eugen Bleuler (1910) tarafından “zıt duyguların ve eşit güçte ruhsal yaşamın bir ve daha fazla duygu durumları arasında bir seçim yapmadan bir arada var olmasına atıfta bulunmak için kullanılmıştır.”

Bu nedenle, kararsızlık sadece patolojik durumları değil, aynı zamanda patolojik olmayan (yani “normal” sayılan) psikolojik yaşamın farklı yönlerini de belirtmek için kullanılır.

Karışık duygularla nasıl baş edilir?

Kendi içinde karışık duyguların olduğu bir durumu kabul etmek ve yönetmek özellikle bunlardan bazıları düşük bir arzu durumuna sahipse kolay değildir. Örneğin, uzun süredir bakmakta olduğumuz bir kişi öldüğünde hissedebileceğimiz özgürleşme hissi gibi.

Bu nedenle, eş zamanlı duygular arasındaki yüzleşme hayal kırıklığı, öfke, üzüntü, belirsizlik, kararsızlık yaratabilir… ve ilerleyemediğimizi (ve bunu nasıl yapacağımız hakkında hiçbir fikrimizin olmadığını) hissettirebilir. Ne yapabiliriz? Aşağıda size bazı fikirler sunuyoruz:

  • Her şeyden önce, bu şüpheleri hissettiğinizi ve bu durumun sizi insan yapan özelliklerden biri olduğunu kabul edin. Kendinizi yargılamayın, böyle hissetmek kötü değildir; hepimiz şüphe duyarız, korkarız ve hatalar yaparız.
  • İçinizde ne hissettiğinizi  anlamaya ve analiz etmeye çalışın. Kendinize düşünmek, harekete geçmek için zaman tanıyın ve hiçbir şeye karar verirken kendinize baskı yapmayın. Soğukkanlılığınızı yeniden kazanmaya çalışın.
  • Kararsızlığı yönetmek için onu dışarıdan gözlemlemek, içeriden bilmek ve sonunda anlamak çok önemlidir. Kendinize dışarıdan bakmayı deneyin: Bu kişi siz olmasaydınız, ona neler söylemek isterdiniz?
  • Eğer kendinizi ne yapmanız ve ne yapmamanız (ve ne hissedip ne hissetmediğiniz) arasındaki bu sürekli şüpheye boğulmuş hissetmeye devam ediyorsanız, belki de yardım istemeyi düşünmelisiniz: psikoterapi bu yolu aydınlatmak için iyi bir seçenektir.

Peki bilim ne diyor?

Çeşitli araştırmalar, çelişkili ve karışık duyguların kararsızlıkla eşanlamlı olmadığını, aksine insanların duygusal karmaşıklığıyla ilgili olduğunu ortaya koymaktadır.

İnsanlar, yani bizler, o kadar zengin bir duygusal dünyaya sahibizdir ki, bu tür çelişkili duyguları deneyimlememiz olağandır.

Duygusal durumları ayırt etme yeteneği

Waterloo Üniversitesindeki araştırmacılar, özellikle Grossmann, Huynh ve Ellsworth tarafından 16 farklı kültürden 1.396 kişinin yürüttüğü bir çalışma (2016), bu tür duyguları araştırmış ve şok edici sonuçlar elde etmiştir.

Katılımcılar, belirli yaşam koşullarında (örneğin, bir aile üyesiyle sorun yaşadıklarında, hastalandıklarında veya aşırı çalıştıklarında) hangi duyguları deneyimlediklerini belirtmek zorunda kaldılar.

Çalışma neyi ortaya çıkardı? Batı kültüründe, karışık duyguların olumsuz veya istenmeyen duygular olduğu yönünde fikirlere sahibizdir ve bunları doğrudan kararsızlıkla ilişkilendiririz. Bununla birlikte, araştırmaya göre, bu tür çelişkili duygulara sahip insanlar, duygusal durumlarını ayırt etmede daha başarılıdırlar ve aynı zamanda yaşamlarında daha iyi bir denge kurarlar. İlginç bir durum, öyle değil mi?

Endişeli bir kadın

Bu duyguların üzerine son düşünceler

Peki bu sizin başınıza da geldi mi? Bu durumlarda nasıl davrandınız? Kendimizi içine dalmış bulabileceğimiz o duygusal döngüden çıkarmak için sihirli bir formülün olmadığı bir gerçektir.

Ancak hepimizin karmaşık varlıklar olduğunu düşünmek ve her birimizin bazen şüpheye düşebileceğinin bilincinde olmak ve çoğu zaman bu belirsiz duygu hissiyle yaşamak aynı zamanda bizi eşi benzeri olmayan varlıklar yapar.

Durumun sizi bunalttığını veya buna karşı koyamadığınızı hissederseniz, elbette ki, yardım istemelisiniz. Bu döngüden çıkabilirsiniz ve tüm duyguların var olma nedenleri vardır: haydi onlardan bir ders çıkaralım ve bu duyguları hissetmek için kendimize izin verelim; onlara karşı gelmeyelim.


Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.


  • Delle Luche, R. & Bertacca, S. (2007). L’ambivalenza e l’ambiguità nelle rotture affettive. Milán: Franco Angeli.
  • Grossmann, I., Huynh, A. C., & Ellsworth, P. C. (2016). Emotional complexity: Clarifying definitions and cultural correlates. Journal of Personality and Social Psychology, 111(6), 895–916.
  • Morgado, I. (2007). Emociones e inteligencia social: las claves para una alianza entre los sentimientos y la razón. Barcelona: Editorial Ariel.
  • Bietti, L. M. (2009). Disonancia cognitiva: procesos cognitivos para justificar acciones inmorales. Ciencia Cognitiva3(1), 15-17.
  • Berrios, R., Totterdell, P., & Kellett, S. (2015). Eliciting mixed emotions: a meta-analysis comparing models, types, and measures. Frontiers in psychology6, 428.

Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.