İşi Yerinde Nasıl Mutlu Olursunuz
Günlerimizin çoğunu işte geçiririz. Bu nedenle, önceliğimiz çalıştığımız yerde mutlu olmayı sağlayabilmek olmalıdır. Eğer iş yerinde mutlu olamazsak, bu mutsuzluk ve memnuniyetsizlik hayatımızın diğer alanlarını etkilemeye başlayabilir.
Her ne kadar karmaşık görünse de, iş yerinde mutlu olmak bazı alışkanlıkları edindiğimiz sürece mümkün olacaktır. Bazı durumlar karşısında bakış açımızı değiştirmemiz gerekebilir. İşimiz için yaptığımız şeyler hakkında nispeten mutlu olmamız önemlidir. Aksi takdirde mutluluğu bulmak çok zor olacaktır.
Bu nedenle, işinizde tatmin olmak için ilk adım, işinizin sizi rahatsız eden kısımlarını belirlemektir. Aslında, Srikumar Rao gibi, birçok kişi mutluluğu bulma konusu ile ilgilendi. Bunların hepsi ise, ilk yapmamız gereken şeyin bizi neyin rahatsız ettiğini bulmamız olduğu konusunda aynı görüşteler.
Srikumar Rao, aynı zamanda olumlu bir tutumun önemini vurgulamaktadır. Hint yazar tüm çalışmalarında, bir çalışanın mutlu olabilmesi için tüm yapması gereken şeyin bir bir bakış açısı değişikliği olduğunu savunuyor. Bu bakış açısındaki değişim için olumsuz şeylerden uzak durmamız ve olumlu şeylere yönelmemiz gerekir. Bunu nasıl yapacağınızı göstereceğiz.
1. İşinize değer verin
Mutlu olmanın ilk adımı yaptığınız işe değer vermektir. Evet, olduğunuz pozisyon için kendinizi uygun görmeseniz bile performansınız gerçekten önemlidir. Hatta, çoğu zaman iyi hissetmek bulunulan durumdan çok ona bakış açınız ile alakalıdır.
Bununla beraber, güne iyi bir ruh hali ile başlayan insanlar gün içerisinde daha iyi bir performans sergilerler. Bu nedenle, yaptığınız işe değer verir ve güne pozitif enerji ile başlarsanız mutluluğu bulmanız daha kolay olacaktır.
Aynı zamanda, ne zaman sınırlarınızı belirleyeceğiniz ve ne zaman işten çıkacağınızı bilmeniz de önemlidir. Bu özellikle işiniz duygusal veya fiziksel sağlığınızı riske atması durumunda geçerlidir.
2. Kendinizle bağ kurun
Kendinizle ve iç sessizliğinizle bağ kurmak mutluluğun anahtarlarından birisidir. Bu sayede, sizi rahatsız etmeye neden olan gereksiz korku ve endişelerden kurtulacaksınız. Buna ek olarak, bunu yaparak kendiniz olmanıza izin vereceksiniz. Başkalarının beklentilerini karşılama korkusu olmadan onlara nasıl biri olabildiğinizi gösterebileceksiniz.
Takımınıza uymak, farklılıklarınıza rağmen kim olduğunuzu veya nasıl davranacağınızı değiştirmenizi gerektirmemelidir. Anahtar kendiniz olmaktır. Kim olduğunuzu saklarsanız, kendinizi rahatsız hissettiğiniz bir konumda bulabilirsiniz. Bu nedenle, en başından itibaren kendinize güvenin. Yeteneklerinizi göstermenin ve tüm potansiyelinizi ortaya çıkarmanın tek yolu budur.
“İşte mutluluk vardır. Bir şeyi başardığımızın farkına varmaktan daha güzel bir mutluluk yoktur.”
– Henry Ford
3. Hedefler belirleyin ama hata yapmanıza da izin verin
Şüphesiz ki, iş stresi ve mutsuzluğun sebeplerinden birisi de belirlediğimiz hedeflere ulaşamamaktır. Birçok çalışan, idare edebileceklerinden daha fazlasını üstlenmeye çalışır. Yavaş yavaş sinirlenmeye ve cesaretlerini yitirmeye başlarlar, çünkü bir çok şeyi aynı anda yapmaya çalışmak imkansızdır.
Bu sizin başınıza gelirse, bir organizasyon ve planlama sistemi oluşturmanızı öneririz. Bu, görevlerinizi tamamlama yeteneğinizi ölçmenizi sağlayacaktır. Ayrıca, başkalarına yardım edemeyeceğiniz zamanlar olduğunu da unutmayın. İş yükünüz çok fazlaysa ve tamamlanması imkansızsa, yöneticinizden yardım veya daha fazla kaynak istemeniz gerekir.
Bu anlamda bir konuşma başlatmaktan korkmayın. Çoğu insan yardım etmek ister ve size yardım etmekten mutluluk duyar. Çabalarınız genellikle karşılıksız bırakılmayacaktır.
Son olarak, insanlarla sohbete başlamak önemlidir. Korkunun sizi yeni arkadaşlar aramaktan veya insanları tanımaktan alıkoymasına izin vermeyin. İş yerinde arkadaşlarınız veya konuşabileceğiniz kişiler olması size bir destek sistemi ve işe gitmek için bir neden verebilir.
Kısacası, iş yerinde mutlu olmak yalnızca kendinizi iyi hissetmenizi sağlamaz, aynı zamanda verimlilik seviyenizi olumlu yönde etkiler.
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.