Logo image
Logo image

İnsanlara Verdiğiniz Değeri Fikirlerine Bakarak Değil Size Karşı Davranışlarına Göre Belirleyin

2 dakika
İnsanlara Verdiğiniz Değeri Fikirlerine Bakarak Değil Size Karşı Davranışlarına Göre Belirleyin
Son Güncelleme: 08 Şubat, 2018

Günümüzün toplumuna göre yanımda değilsen karşımdasın demektir. Bu yüzden insanlara fikirlerine bakarak değil size karşı davranışlarına göre değer verin. Sonuçta fikirler, bir şey hakkındaki bilgimizin ya da deneyimlerimizin doğru olduğunu düşündüğümüz bir ruh halidir.

Görüşler, bireylerin eğitimsel ve kültürel koşullarını yansıtır. Ancak, bu bireylerin başkalarına olan davranışları daha kişisel bir şeyin göstergesidir: empati yapma kapasiteleri. Başkalarına karşı davranışlarımız kendimiz hakkında çok şey anlatır.

Empati yapmak başka bir kişinin nasıl hissediyor olabileceğini anlamaya çalışma kabiliyetidir. Kendimizi onun yerine koymayı ve onun önceliklerine göre değerlendirme yapmayı gerektirir. Empati, duygusal ve bilişsel olarak olarak ikiye ayrılır. Duygusal empati başkalarının ruh haline uygun olan duyguyla karşılık verme becerisidir. Diğer yandan, bilişsel empati ise karşımızdakinin bakış açısını ya da psikolojik durumunu anlamaya çalışma becerisidir.

Empati kurabilen bir kişi diğer insanlara birinin onu anladığını, dinlediğini ve duygusal anlamda değer verdiğini hissettirir. Psikolojik açıdan bakıldığında, insanlarla geliştirdiğimiz bağların belirleyicisi o çok önemsediğimiz fikirlerimizden ziyade başkalarıyla nasıl ilişki kurduğumuzdur.

“Fikirler istem dışıdır. İstem dışı olan ise saygıdeğer ya da ayıplanacak bir şey değildir. Bir kişi fikirleri yüzünden iyi ya da kötü olarak değerlendirilemez.”

– Percy Bysshe Shelley

Neden başkaları üzerinde bir intiba bırakmamız gerekiyor?

Edindiğimiz bütün bilgiler ve dünyayı düzenleme şeklimiz hep algısal filtremizden geçer. Etrafımızdaki gerçekliği yorumlama şeklimiz kendi kişisel yüklerimizin bir ürünüdür. Beklentilerimiz, gerekliliklerimiz ve değerlerimiz şeklinde gelen yüklerimiz.

Başkalarını nasıl algıladığımız onları tanımaya ve anlamaya çalışma süreciyle bağlantılıdır. Yani başkalarını nasıl gördüğümüz kendimizi anlamaya çalışırken kullandığımız prensiplere göre şekillenir. Benlik algımız başkalarını algılamamızla yakından bağlantılıdır çünkü bir noktada nasıl biri olduğumuzu başkalarının tepkilerinden öğreniriz. 

Some figure

Kendimizi yönlendirmek için başkalarını ana hatlarıyla gruplara ayırarak kendi prensiplerimizi bunlara göre belirlememiz gerekir. Bu değerlendirme türümüzün evrimiyle ilgili bir durumdur ve adapte olmamızı sağlar. Başkalarıyla ilgili belli fikirler edinmeliyiz ki kendi tepkilerimizi de ona göre uyarlayalım. Yakınlaşmak, olabildiğimiz kadar uzak durmak ya da sadece kayıtsız kalmak gibi kararlar almak adına değerlendirme yapabilmemiz için bilgi edinmemiz gerekir.

“Başkalarına verebileceğimiz en değerli hediye varlığımızdır. Dikkatimizin tümünü sevdiğimiz şeylere odakladığımız zaman çiçek gibi açarlar.”

– Thich Nhat Hanh

Hayatımızı kolaylaştıran insanlar

Etrafınızı hayatınızı kolaylaştıran insanlarla çevreleyin. Size iyi davranan ve değerli olduğunuzu hissettiren insanlar bazı ortak karakter özelliklerine sahiptir. Bunlar cana yakın, asil, şefkatli, saygılı ve başkalarını dinlemeyi seven kişilerdir. Diğer yandan, yaşam tarzınıza, kararlarınıza ya da dünya görüşünüze saygı duymayan kişiler tam tersi özelliklere sahiptir.

Etrafınızda, sınırlandırılmış ve sizinle aynı şekilde düşünen kibirli insanların olmasını mı tercih edersiniz yoksa çoğu fikirleriniz uyuşmasa da sizinle ilgilenen, dostane, nazik ve şefkatli insanların olmasını mı?

Some figure

Herkesin görüşü kendine aittir. Ancak çevremizde empati kurabilen insanlar olmasının her günle daha iyimser bir şekilde baş edebilmemizi sağladığı da bir gerçektir. Çünkü bu insanlara güveniyor olmak başlı başına iyimser olmak için yeterli bir sebeptir. Fikirlerin gerçeği bir yorumlama şekli olduğunu fakat bunun tek yol olmadığını unutmayalım. Başkalarıyla ilişki kurabilen ve onlara değer verebilen insanların etrafımızda olması bize birçok fayda sağlar. Bakış açımızı diğer kültürlerle ve inanışlarla genişletmenin dışında bu durumun özellikle onların fikirlerinin içeriğiyle bir ilgisi yoktur.

Her gün aynı geçiyorsa bunun sebebi, kişinin hayatını zenginleştiren iyilikleri algılamayı bırakmasıdır.