Hala Ayağa Kalkamıyorsanız Sorun Değil, Acele Etmeyin
Yazan ve doğrulayan psikolog Sergio De Dios González
Her şeyin üstesinden bugün gelemediyseniz endişelenmeyin. Hala ayağa kalkamıyorsanız sorun değil, acele etmeyin. Unutmayın ki kırılan bir kalbin parçaları insanın içindedir ve bu parçaların sebep olduğu tahribatı dışarıdan görebilmek zordur. Yürümeye, nefes almaya ve düşünmeye çalışmak size acı verebilir. Yalnızca dinlenin, acıyı hissedin ve yaralarınızı kucaklayın. Yavaş yavaş vücudunuzun hafiflediğini hissedeceksiniz ve zihninizin daha güçlü olduğunu göreceksiniz.
Albert Ellis, hayal kırıklığına uğradığımız, bir şeyleri kaybettiğimiz ya da travmatik bir olayla karşılaştığımızda mekanik olarak yaptığımız şeylerden birinin kendimizi suçlamak olduğunu söyler. Böyle zamanlarda yaptığımız bir diğer şey de hayatımızı idare etmeyi başaramadığımız için kendimizi bir şekilde “küçümsemek”tir. Sabahları yataktan kalkmak için gerekli enerjiyi bulamadığımız için ya da belirli durumlarla ve olaylarla yüzleşmeye cesaret edemediğimiz için kendimizi küçümseriz.
Sağlığınıza kavuşmak için ihtiyacınız olan bütün zamanı kullanın. Çünkü bu, varış zamanını kimsenin bilmediği bir yolculuktur. Ancak kesin olan bir şey var ki, sükunetin, iç huzurun ve sağlığın hakim olduğu varış yerine ulaşacaksınız.
Bunu yapmak, ayak bileğinizi burktuktan hemen sonra koşmaya çalışmaya benziyor. Hissettiğiniz acı için ve aklınızın istediği kadar hızlı olamadığınız için öfkelenir, ayağınızdaki sakatlığın bakıma ihtiyacı olduğu gerçeğini gözardı edersiniz. Yapmanız gereken şey, bırakın koşmayı, bir süre için yürümeyi bile başaramayacağınızın farkına varmak.
Kendinize zaman verin, ama bu zamanı iyi kullanın
Diğer insanların size söylediklerine kulak asmayın ve acele etmeden, ne kadar zamana ihtiyacınız olduğunu hissediyorsanız kendinize o kadar zaman tanıyın. Herkesin kendi ritmi vardır. Her yeni güne tutunmak ve denemek için herkesin kendine göre bir düzene, stratejiye, içsel farkındalıklara ve dışarıdan gelecek desteğe ihtiyacı vardır. Bunu anlamak işin temelidir. Şimdiye kadar, hoşunuza gitse de gitmese de, iyileşme sürecinize başlamanızı engelleyen yanlış fikirlere sahiptiniz.
“Perspectives on Psychological Science”daki bir yazı, doğal olarak nasıl güçlükleri yenme gücümüz olduğuna dair bir fikrin popüler hale geldiğini söylüyor. İnsanlar sürekli olarak zamanın her şeyi iyileştirdiğini, yalnızca beyninizin kendi işini yapmasına izin vermeniz gerektiğini söyler. Sonra beyniniz yavaş yavaş, stresten kurtulabilmeniz için ya da zorlukların üstesinden gelebilmeniz için, içinizdeki gücü ortaya çıkaracak derler.
Bu söylenenler yanlıştır. Zaman tek başına hiçbir şeyi iyileştirmez. Kendimizi toparlayacağımız süreçte bize yol gösterecek bir yardımcı pilotumuz da yok. Araştırmaların ortaya koyduğu bulgulara göre, bu tür fikirler sizi psikolojik bir edilgenliğin içine sokar. Ve bu inanışlar siz hiç gelmeyecek bir tedaviyi beklerken sizi yutabilecek bir bataklığa düşmenize sebep olur.
Psikolojik iyileşme hakkında inanmayı bırakmanız gereken düşünceler
Popüler psikoloji ve bazı manevi öğretiler bir takım yanlış şeylere inanmamıza neden olabilir. Bu yanlış inanışlar, araştırmaların ortaya koyduğundan epey farklı ve bu fikirlere inanmak psikolojik iyileşme sürecinizin yavaşlamasına neden olabilir. Bu nedenle, bu yanlış mitlerin bazılarının farkında olmalısınız.
- Zaman her şeyin ilacıdır (yanlış) ⇔ Sizi iyileştiren şey bu süre içinde yaptıklarınızdır.
- Tüm acılar yalnızca üç ay sürer (yanlış) ⇔ Bir kayıp ya da ayrılık yaşayan herkesin olanların üstesinden gelmek için ihtiyaç duyduğu süre farklıdır.
- Güçlü insanlar her şeyin üstesinden gelebilir (yanlış) ⇔ Güçlü bir insan olmak tam olarak ne anlama geliyor? Birini “güçlü” olarak tanımlamak, insanları en kısa sürede iyi olmaları gerektiği fikrine itebilir ve bu oldukça tehlikeli olabilir.
- Hepimiz dirençliyiz (yanlış) ⇔ Direnç, karakterinize ve ihtiyaçlarınıza bağlı olan, üzerinde çalışmanız, geliştirmeniz, keskinleştirmeniz ve kişiselleştirmeniz gereken bir şeydir. Bir sabah kalktığınızda sahip olacağınız bir şey değil, öğrenmeniz ve yalnızca ihtiyacınız olduğunda değil, her gün uygulamanız gereken bir zanaattir.
Kış uykusuna yatmak ve iyileşmek için kendinize zaman tanıyın
Yazının başında, istediğimiz kadar hızlı koşamadığımızda ya da her zaman aynı kişi olamadığımızda kendimize kızdığımızdan, hızla iyileşmediğimizde kendimize öfkelendiğimizden bahsetmiştik. Bunun sebebi, bize durmaksızın iyi hissetmemiz gerektiğini söyleyen bir dünyada yaşıyor olmamız. Sürekli olarak pratik olmamız ve saf, parlak bir mutluluk yaşadığımız imajını vermemiz gerekiyor.
Ama hayat her zaman Instagram filtreleriyle gelmiyor. Yalnızca parmağınızı şıklatarak ruh halinizi iyileştiremezsiniz. Bu, zaman, çaba ve en önemlisi de odaklanma gerektiren bir süreç. Bu yüzden bu yazıda size kullanabileceğiniz iki basit strateji söyleyeceğiz.
- Kış uykusuna yatmak için kendinize zaman verin. Bu, uyuyup kendinizi hayattan izole etmeniz anlamına değil, kış uykusuna yatan hayvanların gerçekleştirdikleri fizyolojik sürecin bir avantajından faydalanmak anlamına geliyor: enerjiyi korumak. Vücudunuz artık yapamıyorsa, zihniniz tükenmişse dinlenin. Başka insanları öncelik sıralamasının başına koymaktan vazgeçin. İçeride nelere ihtiyaç duyduğunuzu fark edebilmek için dışarıdaki sesleri bir kenara bırakın.
- İyileşmek için acele etmeyin. Önemli olan başkalarının iyileşmeniz için uygun olduğunu düşündükleri süre değil, sizin ne kadar zamana ihtiyacınız olduğu. Unutmayın ki iyileşme kalkış ve varış zamanları belli olan bir yolculuk değildir. İyileşme bir süreçtir; iyileşme, manzaraya ya da sizi saran şeylere değil, kendinize odaklanmanız gereken rahatsız bir yürüyüştür.
Son olarak, en az diğerleri kadar önemli bir diğer şey de, iyileşme sürecinizde size eşlik edecek kişileri geri çevirmemenin iyi bir fikir olduğudur. Tek dikkat etmeniz gereken bu yolculuk için arkadaşlarınızı iyi seçmek. Size yol gösterecek bir profesyonelden yardım almanız bu süreci kolaylaştıracaktır. Özgürce koşmaya başlamadan önce yürümeyi yeniden öğrenmeniz gerektiğini fark etmenize yardımcı olacaklar.
Bunu başarabilirsiniz, biraz zaman alacak olsa da hedeflerinize ulaşacaksınız.
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.