Ekstrapiramidal Sendrom Nedir, Neden Ortaya Çıkar?
Ekstrapiramidal sendrom, genellikle antipsikotik ilaçlarla yapılan tedavilere olumsuz reaksiyon olarak ortaya çıkan bir motor bozukluğudur. Ekstrapiramidal sistemde lezyon oluşmasından kaynaklanan bir motor bozukluğu olan bu rahatsızlık, beynin merkezinde bulunan gri yapı, buna giden yollar ve bağlantılarını içeren basal ganglion tarafından tarafından üretilir.
Ekstrapiramidal sistem, istemsiz hareketler ve kas esnekliğinin kontrolünden sorumlu bir sistemdir. Aynı zamanda bu sistem otomatik, dürtüsel ve öğrenilmiş hareketleri de düzenler. Bu nedenle, bu sistemde görülen bir problem sonucunda hareket, esneklik ve duruş bozuklukları ortaya çıkar.
Ekstrapiramidal hastalıkların en bilinen ve yaygın olarak rastlananı sa. Bu bağlamda, ekstrapiramidal sendromu tanımlamak için Parkinson hastalığının semptomları hakkında detaylar vereceğiz.
Ekstrapiramidal Sendrom Neden Ortaya Çıkar?
Ekstrapiramidal sendrom, genellikle antipsikotik ilaçlarla yapılan tedavilere karşı vücudun gösterdiği olumsuz bir reaksiyon olarak ortaya çıkmaktadır. Ancak bunun yanında beynin belirli bölgelerinin hasar görmesi sonucunda da bu rahatsızlık ortaya çıkabilir. Bu sendroma yol açan temel neden, organizmanın motor fonksiyonlarını kontrol etmekten sorumlu olan bir transmitter olan dopaminin regülasyonunda çeşitli eksikliklerin bulunmasıdır.
Antipsikotik ya da nöroleptik ilaçlar, tedavi için kullanıldıkları hastalıkları kontrol altına almak için genellikle D2 dopamin algılayıcılarını bloklar. Bu sayede, psikoz durumunda meydana gelen dopaminerjik aktivasyonun yükselmesini kontrol altına alma hedeflenir. Ancak buna karşın, dopamin algılayıcılarının bloke edilmesi ise ekstrapiramidal sendrom dediğimiz motor bozukluklarına yol açmaktadır.
En yaygın antipsikotik ilaçlar, ekstrapiramidal sendromun görülmesinin başlıca nedenleri arasında bulunmaktadır. Aslında bu sık görülen yan etkiden kaçınmak için bazı alternatif ilaçlar da bulunmaktadır. Bu sendroma yol açan en yaygın ilaçlara örnek olarak haloperidol ya da klorpromazine verilebilir.
Ekstrapiramidal Sendromun Semptomları
Ekstrapiramidal sendromun en temel semptomları şu şekilde sıralanabilir:
- Hipokinezi (hareket azalması): İstemli hareketlerin yerine getirilmesinde yavaşlama ve kabiliyet düşüklüğü görülmesi durumudur. Çok fazla çaba gösterilmesine karşın yavaş ve hantal hareketler sergilenir.
- Hipertoni (kas tonusunun artması): Özellikle kol ve bacaklarda yüksek kas gerilmesine ek olarak yüz, boyun ve dil kaslarında akut distoni (kas tonusu bozukluğu) ortaya çıkmasıdır.
- Akatizi: Rahat bir biçimde oturmayı engelleyen huzursuzluk, anksiyete ve sıkıntı gibi durumlara verilen addır.
Bunlara ek olarak, bu sendromu şekillendiren pek çok diğer motor semptomları bulunmaktadır. Bu semptomlara örnek olarak şunları sıralayabiliriz:
- Hiperkinezi: Tikler, atetoz (el ve bacakların titremesi) ya da miyoklonus gibi istemsiz hareketler.
- Dinlenme esnasında ya da vücudun belirli bir pozisyonda bulunması süresince istemsiz, salınımlı ve ritmik titremeler.
- Baş ve vücudun öne doğru eğilmesi, dirsekler, dizler ve bileklerin bükülmesi gibi Parkinson hastalığı ile bağlantılı duruş ve hareketler.
- Mimik yitimi: Yüz kaslarındaki sertleşme nedeniyle yüzde ifade eksikliği.
- Yürüyüş tarzında değişim, kolları hareket ettirmeden küçük adımlar kullanarak yürüme ve çok kolay bir biçimde denge kaybı.
- Konuşma ve yazma becerilerinde değişim.
- Vücut duruşu refleksi, otomatik ve ani hareketlerde eksiklikler.
Ekstrapiramidal Sendromun Tedavisi
Genel bir kural olarak, acil müdahale gereken vak’alarda ekstrapiramidal sendromun tedavisi için antikolinerjik ve dopaminerjik ilaçlar kullanılmaktadır. Ancak çoğu kez öncelik, bu istenmeyen reaksiyona yol açan ilaçların tüketimini durdurmak olarak belirlenmektedir. Hastanın yaygın kullanılan antipsikotiklerle tedavi görmesi durumunda, bu ilaçları daha az yan etkisi olan ilaçlarla değiştirmek, sıklıkla alınan önlemler arasında bulunmaktadır.
Bununla birlikte, antipsikotik ilaçlarla tedavi sürecinde ekstrapiramidal sendromun ortaya çıkmasını önlemek için kullanılan dozların çok hassas bir biçimde belirlenmesi ve aynı zamanda oluşabilecek komplikasyonların erkenden önüne geçmek için alınması gereken önlemleri belirleyebilmek adına hastalık belirtilerinin yakından takip edilmesi gerekmektedir.
Kas sertleşmesi ve motor hareketlerindeki değişimlerin tedavisi için, özellikle bu durum beyinde ekstrapiramidal yollarda meydana gelen hasar nedeniyle ortaya çıkmışsa, fizyoterapi önemli bir uzmanlık alanı olarak ön plana çıkmaktadır. Hastanın rehabilitasyon süreci öncesinde fizyoterapinin faydaları çok büyük önem taşımaktadır. Bu aşamada en öncelikli hedef, hastanın yaşam kalitesini yükseltmeye çalışmaktır.
Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.
- Hernández, O. M., Fajardo, X. R., Fernández, E. A., Rodríguez, O. L. M., & Urra, F. M. (2006). Síndrome extrapiramidal inducido por neurolépticos. Revista Médica Electrónica, 28(3), 185-193.
- Cicero, A. F., Forghieri, M., Cuzzola, D. F., Cipressi, F. E. D. E. R. I. C. A., & Arletti, R. (2002). Extrapiramidal syndrom, anticholinergic effects and orthostatic hypotension induced by antipsycotic drugs under everyday practice conditions in Italy: the PPHSS study. Rivista di psichiatria, 37(4), 184-189.
- Ortega-Soto, H. A., Jasso, A., Ceceña, G., & Ávila, C. A. H. (1991). La validez y la reproducibilidad de dos escalas para evaluar los síntomas extrapiramidales inducidos por neurolépticos. Salud Mental, 14(3), 1-5.
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.