Borderline Kişilik Bozukluğu Hakkında Bir Şey Biliyor Musunuz?
Şüphesiz ki Borderline (sınırda) kişilik bozukluğunu duymuşsunuzdur. Borderline, bir engel, bir limit ve iki parçayı ayıran sınır çizgisi anlamına gelir. Genellikle bu, bu bozukluğu çok iyi tanımlayan bir olgudur. Bir şekilde bundan muzdarip olan insanlar, bir şeylerin kenarındaymış gibi hissederler. Bu yazı boyunca ayrıntılı olarak inceleyeceğimiz şey de bu.
Kişilik bozukluklarına daha yakından bakış
Kişilik bozuklukları, bunları yaşayan kişi ve çevresi için uygun olmayan davranışlar, düşünceler ve duyguların yerleşmiş bir modeli anlamına gelir.
Hepimizde bu bozuklukların bazı özellikleri vardır. Bazılarımız, diğer insanlardan ziyade belirli kişilerle daha fazla özdeşleştiğini hisseder ancak herkes, belirli bozukluklara ait olma eğiliminde olan kişilik özelliklerine sahiptir. Örneğin, son derece etkileyici, canlı ve aktif olan insanlar vardır.
Bu, mani (bipolar bozukluğun karakteristiği) ile karıştırılabilir, ancak belirli bir şart kümesine uymadığı sürece, bunun dışında bir şey mutlaka ifade ediyor diyemeyiz.
Bir kişilik bozukluğundan şüphelenmenin temel gerekliliği, kişilerin, bozukluk tanısı için gerekli tüm kriterleri karşılamaları anlamına gelir. Aynı zamanda durumun, sosyal ve kişisel ilişkilerini ve günlük yaşamlarının diğer yönlerini de (iş, ev, iş arkadaşları, arkadaşlar vb.) ciddi şekilde etkilemesi gerekir.
Kişilik bozuklukları rahatsızlık ve acı verir
Kişi acı çekebilir, ancak bunun kaçınılmaz olduğunu düşündüğünden dolayı onu kabul etmeye çalıştığı için acı çeker. Dahası, bu acıyı, dünyayı nasıl davrandıkları ya da algıladıklarının bir sonucu olarak tanımlamamaları oldukça yaygın bir şeydir.
DSM-IV-TR’nin tanımladığı üzere, “bir kişilik bozukluğu kişinin kültürünün beklentilerinden keskin bir şekilde farklı olan, içsel deneyim ve davranışın kalıcı ve esnek olmayan bir kalıbıdır. Ergenlik çağında ya da erken yetişkinlikte başlar. Zaman içinde istikrarlıdır ve birey için rahatsızlık ve ön yargıya neden olur.”
Borderline kişilik bozukluğunun karakteristikleri
Borderline kişilik bozukluğunda çok prototip özellikler vardır:
- Onlar için, birinin onları terk edeceğini düşünmek, aşırı derecede acı çekmenin bir kaynağıdır. Bu nedenle, özellikle arkadaşları, eşleri ve aile üyeleri için, bunun olmasını önlemek adına ellerinden gelen çabayı gösterirler. Aslında, bir koruma biçimi olarak, başkaları tarafından terk edilmeden önce onlar ayrılırlar. Başkalarını reddetmeyi seçenler onlardır. Paradoksal olarak, aradıkları şey, o kişilerden ayrılmamaktır. Yine de, bu “olası terk edilişten” dolayı çekilen acılar o kadar fazladır ki, bu savunma mekanizmasına başvurmaları gerekir.
- Başkaları ile sürdürdükleri kişiler arası ilişkiler dengesizdir ve idealleştirme ve mutlak devalüasyon bölümleri arasında dönüşümlü gibi gözükmektedir. İdealleştirme aşamasında, diğer kişiyi harika ve dünyasal bir tanrı olarak görürler. Daha sonra, o kişiler değersiz ve kötü biri olurlar.
Kendi imgelerinin bozulması
- Kendi imgeleri çarpık ve çok kararsızdır. Kişilik bozukluklarının aynı zamanda yeme bozukluklarıyla ilişkili olması da oldukça yaygındır. Bulimia en sık rastlanan olaylardan biridir. Bunun, hissettikleri acımasız dürtülerle ve bir yere kanalize olma ihtiyacıyla ilgisi çok fazladır. Çoğu zaman ihtiyatsız ya da pervasız davranışlar sergilerler. Mesela, aşırı masraf yapmak, belirli maddelerin tüketimi ya da cinsel bağımlılık olabilir.
- Bu kişilerin duygularına gelince, duyguları oldukça fazla değişme eğilimindedir. Depresif bir ruh halinden, çok hevesli bir ruh haline kolayca geçebilirler. Çok kaygılı olma eğilimindedirler ve bu da sürekli sinirlilik hali altında yaşamalarına sebep olur. Bu değişiklikler birkaç saat ya da gün içinde gelişebilir. Günün sonunda, başkaları ile sürdürdükleri istikrarsız ilişkiler, kendileriyle sahip oldukları ilişkinin bir yansımasıdır. Bunu çoğu zaman hiçbir şekilde geçmeyecek ve ezeli bir şey olarak kabul ettikleri için, bu çok acı verir.
- Bu kişiler, öfke ya da saldırganlık nöbeti geçirdikleri zaman suçluluk duygusu çekerler ve utanç duyarlar. Bu, onları asla değişmeyecek “şeytani” ya da “kötü” insanlar gibi gösteren bir şeydir. Bunları bir gerçeklik olarak kabul ederler ve kendileri hakkında sahip oldukları bu görüntüyü değiştirmeleri de zordur.
Acımasız bir boşluğu doldurma
- Bu bozukluğun çok karakteristik bir belirtisi vardır ve o da kişinin yaşadığı kronik boşluk hissidir. Sanki hissettikleri boşlukları dolduramıyorlarmış gibidir. Sahip oldukları kaç tane dürtüsel, pervasız, geniş davranışlar vs olursa olsun, bunlar asla yeterli değildir. Bu boşluğu hissetmemek için aşırı uyarıma ihtiyaçları olur. Fakat bu duyu her zaman tekrar tekrar gelir, hiçbir zaman ortadan kaybolmaz.
- Bunun karşılığında, ayrıştırıcı semptomlar çok sıktır ve belirgin stres atakları sırasında ortaya çıkar. Bu sanki bir şey düşünürken tamamen farklı şeyler hissetmek gibidir. Sanki tek bir kişinin iki tamamen farklı tarafıymış gibidir. Bütün bunlar, birey içinde bütünleşme hissini engeller. Sanki her şey dağılmış gibi görünür ve onu düzeltemezler, çünkü bunu nasıl yapacaklarını henüz öğrenmemişlerdir.
Bu yüzden psikoterapi, Borderline kişilik bozukluğu tanısı alan insanlar için çok önemli bir yardımcıdır. Psikoterapi, bu kişilerin tüm zorluklarını sosyal ve duygusal olarak yönetmelerine ve fark etmelerine yardımcı olacak bir araçtır.
Burada, son olarak, size bu kişilik bozukluğunun oldukça kişisel bir bakış açısıyla açıklandığı bir video bırakıyoruz.
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.