Bir Düşünün, Şimdi Teslim Olacak Mısınız?
Bugün o günlerden biri. Bir kez daha düştünüz, bir kez daha başarısız oldunuz. Öyle görünüyor ki, ne kadar çok denerseniz deneyin, hayallerinizin bulunduğu o dağın üstesinden gelemeyeceksiniz. Her şeyin çaba gerektirdiğini biliyorsunuz, ama belki de artık teslim olma vaktinizin geldiğini düşünmeye başlıyorsunuz. Belki de artık, bunun için o kadar çok çaba harcamaya değmez.
Ancak sonra, yol boyunca attığınız tüm adımları hatırlamaya başlıyorsunuz. Ortaya koyduğunuz tüm çaba, mücadele ve tutarlılığı. Öğrendiğiniz her şeyi düşünüyorsunuz ve o zaman küçük bir gülümseme yüzünüze yayılmaya başlıyor. Bunun zor olduğunu biliyordunuz, ancak zirveyi henüz fethedememiş olsanız bile, hayatınızın bir parçası olan o yolun bir kısmını fethettiniz.
Artık bu dağa tırmanmaya başladığınız zamanki kişi değilsiniz. Artık limitlerinizi biliyorsunuz, tıpkı şu anda sahip olduğunuz her şeyi bildiğiniz gibi. Çok çeşitli şekillerde çok şey öğrendiğinizi biliyorsunuz. Evet, acı çekiyorsunuz. Fakat aynı zamanda mutlu ve cesursunuz. Hepsini riske attınız ve korkularınızın çoğunu fethettiniz. Ve şimdi soru şu şekilde ortaya çıkıyor; gerçekten şimdi teslim olacak mısınız?
“Hayatın başarısızlıklarının çoğu, insanlar vazgeçtikleri anda başarılı olmaya ne kadar yakın olduklarını fark etmediği için gerçekleşti.”
– Thomas Edison
Baştan başlamanın başarısızlık anlamına geldiğini kim söyledi?
Baştan başlamanın başarısız olduğunuz anlamına geldiğini kim söyledi? Yeniden denemenin delirmiş olduğunuz anlamına geldiğini kim söyledi? Muhtemelen hayatında defalarca teslim olan birisi. Tekrar başarısız olmaktan, bu korkuyla yüzleşmekten daha çok korkan biri. Bu nedenle, size tavsiyede bulunması gereken en son kişi odur.
Baştan başlamak hayal etmek demektir. Aradığınız yaşamı bir kez daha yaşamak demektir. Gerçekten olmayı hayal ettiğiniz kişi olmaya çalıştığınız anlamına gelir. Bu yüzden, gerektiği sürece çok çalışmaya devam etmeniz gerekiyor. En azından hayalleriniz değişene kadar. Kimsenin sizi mutlu eden şey için savaşmak yerine teslim olmayı ve kolay yolu seçmenizi söylemesine izin vermeyin.
Ve eğer bir fikir sizi mutlu ediyorsa, o şey elinizde bulunmasa bile, onun için savaşmak her zaman fayda sağlayacaktır. Çünkü yolun kaç dönüşü olursa olsun, günün sonunda yolculuk unutulacaktır. Hafızamız en güzel anları tutma eğilimindedir. Ve en çok arzuladığınız şeyleri elde etmek, o yol boyunca yaşanan kötü anları taşlardan kuma dönüştürecektir. Üzerinde yalın ayak yürürken tecrübe ettiğim şeyi hatırlayacağım kum.
“Düşünmeden tek bir gün geçiremeyeceğiniz bir şeyden asla vazgeçmeyin.”
– Winston Churchill
Kendinize ihanet etmek başarısızlık, tekrar denemek mücadele etmektir
Bir yanlışın, bir başarısızlık olduğu ya da terk etmenin mutlaka bir hata olduğu düşüncesini aklınızdan atın. Esas başarısızlık, değerlerinize ihanet etmek olacaktır. Bu, bir olasılık arzulandığında, konformizmi o olasılığa tercih etmek anlamına gelir. Öte yandan, ihtiyatlı davranmak bir başarısızlık değildir. Aslında, olasılıklar tükendiğinde ihtiyatlı davranmak en güçlü seçenek olabilir. Ya da keşfetmek için ayrılan imkanlar çok yüksek bir fiyat gerektirdiği zaman. Durumu teslim etmek, hayatınızı teslim etmekten daha iyidir.
“Cesaretini kırılmadı, çünkü yanlış olan her girişim, ileriye doğru bir adımdır.”
– Thomas Edison
Kararlılıkla tekrar çalışmak, her şeyi aniden çok daha basit bir hale getirir, çünkü bu sefer daha akıllısınızdır. Şüphelerle dolu sırt çantasını çıkardınız ve bilgi bakımından zengin bir deneyim için değiş tokuş ettiniz. Başkalarının, sizi teslim olmaya teşvik etmeye çalışan kişilerin sahip olabileceği görüşler, onlara aittir. Böylece sizi etkilemezler. Ne hissediyorsanız ona göre yaşamaya başlarsınız.
Ve işte o zaman, yakın bir gelecekte geriye bakıp “Her şey bitti. Ben başardım.” dersiniz. Çünkü yapabileceğinizi biliyorum. Çünkü istediğiniz şey için savaştığınız zaman, diğer herkesten daha güçlü olduğunuzu biliyorum. Ve şimdi bundan şüphelenseniz de, inanın bana, bunu yapabilirsiniz. Ayrıca bu yazıyı okumanızın da tesadüf olmadığını biliyorum. Çünkü o doruk noktasına ulaşmaya çok yakınsınız. Biraz daha ilerlemeye devam edin, neredeyse oradasınız. Kendinize ve değerlerinize güvenin.