Logo image
Logo image

Beyninizi Yoksullaştıran 5 Alışkanlık

3 dakika
Beyninizi Yoksullaştıran 5 Alışkanlık
Son Güncelleme: 10 Temmuz, 2018

Beynin yoksulluğundan daha büyük bir yoksulluk yoktur. Kendinizi değersiz hissettiren, sizi pasif ve korkak kılan budur – eğer potansiyelinize ulaşmak istiyorsanız ideali bu değildir. Bugün sizlere beyninizi verimsizleştiren bazı alışkanlıklardan ve neden bu alışkanlıkları durdurmanız gerektiğinden bahsedeceğiz.

Beyninizi yoksullaştıran alışkanlıklar takındığınız tutumla yoğun bir şekilde ilişkilidir. Sonunda yalnızca dayanıksız bir güven hissi sağlayan sürüdeki koyunlardan biri olursunuz.

“Yoksul insan o kadar yoksuldur ki yoksul insanı nasıl “tanımlaması” gerektiğini bilmez.”

– Eusebio Gomez Navarro

Yoksul bir beyin görüntüden ötesini göremez. Beyniniz olgunlaşmanıza izin vermez. Vasatlıkla sınırlı kalırsınız ve gerçekten yaşamadan yaşamınızı sürdürürsünüz. En iyisi notlarınızı almaya bakın çünkü başlamak üzereyiz.

1. Kendine acıma

Beyninizi zayıflatacak bir şey varsa o da varoluşsal olarak zayıf olduğunuzu farz etmenizdir. Kendinizi kurban konumuna koymak ve kendinize acımak bunun örnekleridir. Bu davranışlar genellikle tembelliğinizi ve yıkıcı davranışlarınızı haklı çıkarmanızı da sağlar.

Eğer kendinizi değersiz hissediyorsanız çoktan öyle olmuşssunuzdur. Ancak bununla da bitmez. Kendinize acımak ilişkilerinize zarar verir. Ayrıca hayatta iyi şeyleri hak etmediğiniz fikrini de güçlendirir. Bu da karşınıza ne çıkarsa çıksın vazgeçmeye meyilli olduğunuz anlamına gelir. Sadece bu da değil, sürekli üzgün olan ve şikayet eden biriyle geçinmek gerçekten zordur.

Some figure

2. Takıntılı bir şekilde para biriktirmek

Aşırı bir şekilde tasarruf yapmak sürekli yoksul olduğunuzu ifade etmenin başka bir yoludur. Beyninizi zayıflatan bir başka alışkanlıktır. Para biriktirebilmek gerçekten önemlidir ancak aşırıya kaçtığında korku ve cimrilik gibi tutumlarını besler.

Ekonomik açıdan sorumlu davranan ve finansal açıdan kendini güvene almak isteyen insanlardan bahsetmiyoruz. Acil durumlar için para biriktirmek herkesin istediği iyi bir şeydir. Biz çok para kazanmasına rağmen hala kuruş kuruş para hesabı yapan ve pazarlık etmeye çalışan insanlardan bahsediyoruz. Bu insanlar finansal açıdan sıkıntıya girme korkusuyla, ortada gerçek bir risk yokken bile, para harcamaları gerektiğinde para harcamaktan kaçınan kişilerdir.

3. Maddi şeylere önem vermek

Maddi şeylere fazlasıyla önem veren insanlar kompülsif olarak para biriktiren kişilerdir. Her şeyi parayla ölçme alışkanlığı beyninizi net bir şekilde yoksullaştıran alışkanlıklardan biridir.

Bu kişilere sorsanız materyalist olmadıklarını söyleyeceklerdir. Ama davranışlarına dikkat ederseniz bunun böyle olmadığını göreceksiniz. Tüm endişeleri her zaman parayla ilgilidir. Her zaman maaşlarını ve başka insanların ne kadar para kazandıklarını düşünürler. Tüm hayalleri daha fazla şey satın almakla ilgilidir. Başka bir konuda söyleyecek bir şeyleri yoktur.

4. Kazancından fazlasını harcamak

İlk bakışta öyle görünmese de parasını israf eden kişiler, kompülsif olarak para biriktiren insanlara ve materyalist insanlara çok benzer. Bu tür kişiler neredeyse her zaman parayı ve para harcamayı düşünürler. Para harcamak, finansal açıdan sorun yaşamalarına sebep olsa bile, onları inanılmaz mutlu eder.

Kazandığınızdan fazla para harcamak beyninizi yoksullaştıracaktır. Çünkü sonunda paranın başrolde olduğu dinamikler hayatınıza girecektir. Tüm endişeleriniz borç, indirim ve ucuzluk etrafında odaklanmaya başlayacaktır.

Some figure

5. Yapmayı sevmediğiniz şeyleri yapmak

Sevmedikleri şeyleri yaparak vakit geçiren insanlar hayatlarını boşa harcıyorlar. Dünyadaki zamanımızın kısıtlı olduğunu, bundan faydalanmanın da bize bağlı olduğunu unutuyorlar. Bu tür bir tutum takındıklarında, bir şeylerin olmasını bekliyor gibi hissederler. Bir şeyin çıkıp onları istemedikleri şeyi yapmanın getirdiği mutsuzluktan kurtarmasını umarlar.

İş hayatın önemli bir bölümüdür. Hatta en çok iş yerinde vakit geçiririz. Bu yüzden sevdiğiniz işi yapmaktan vazgeçmek hayatınızdan ve mutlu olmaktan vazgeçmekle eş değerdir. Bu kendini cezalandırmanın bir türüdür.

Tüm bu alışkanlıklar ve sürekli çatışmaya sebep olmak veya sağlıksız ilişkileri sürdürmek gibi diğer alışkanlıklar tam anlamıyla beyninizi yoksullaştırır. Hayatı oldukça dar ve iç karartıcı lenslerden görmenize sebep olur. Siz daha farkına bile varmadan sert ve duyarsız birine dönüşebilirsiniz.