Yayın Yanlılığı

Yayın yanlılığı nereden gelir? Görünen o ki, tıbbi literatürde, sarsıcı sonuçların yayınlanmasını sağlayan yanlılık dergi editörlerinden kaynaklanmaktadır.
Yayın Yanlılığı
Paula Villasante

Yazan ve doğrulayan psikolog Paula Villasante.

Son Güncelleme: 22 Aralık, 2022

İstatistikte yanlılık (bias), araştırma veya deneylerde yaşanabilen sistematik bir hatadır. Bir yanlılık olması durumunda, bazı yanıtlar diğerleri yerine özellikle seçilir. İlginçtir ki, bu yanlılık araştırmaların çoğunda az ya da çok görülür. O halde, yayın yanlılığı nedir ve arkasındaki sebepler nelerdir?

En önemli olan şey bu konsepti anlamaktır, ki bundan uzak durulabilsin, veya bu yanlılık azaltılabilsin veya düzeltilebilsin. Yanlılık araştırma sürecinin herhangi bir basamağında gerçekleşebilir. Bu basamaklar; planlama, hayata geçirme, analiz etme, sonuçları sunma ve yayınlama olarak sıralanabilir.

Dolayısıyla, yayın yanlılığı sadece pozitif sonuçlar gösteren araştırmaları yayınlama eğilimidir.

Pozitif sonuçlar, araştırmacıların diğerlerine kıyasla tercih edeceği sonuçlar olarak tanımlanabilir. Bu sonuçlar genelde korelasyonlar veya farklılıklar gibi istatistiksel olarak anlamlı sonuçlar olur.

Diğer yandan, bu yanlılık dolayısıyla, yayıncılar negatif sonuçları yayınlamazlar. Tahmin edebileceğiniz gibi, negatif sonuçlar pozitif sonuçların tam zıttıdır, yani herhangi bir istatistiksel olarak anlamlı korelasyon veya farklılık yoktur.

Yayın yanlılığının bir diğer formu da araştırmacıların daha uygun veya daha popüler olan sonuçları yayınlamasıdır. Dolayısıyla, bir derginin editörünün bu yazarın makalesini yayınlama ihtimali daha yüksek hale gelir.

Geçtiğimiz yüzyılın ortasında, yayın yancılığı konseptini ilk defa Sterling ortaya atmıştır. Sterling, dergilerin istatistiksel olarak anlamlı sonuçlara sahip araştırmaları yayınlama ihtimalinin daha yüksek olduğunu işaret etmiştir. Aynı şekilde, dergiler istatistiksel olarak anlamsız olan araştırmaları yayınlamama eğilimindedir.

Araştırma yapan insanlar.

Yayın yanlılığının kanıtı

Bahsettiğimiz gibi, yayın yanlılığını işaret eden ilk yazarlardan biri Sterling’di. Bu nedenle, bu yazar dört farklı derginin bir yıl boyunca (1955’ten 1956’ya) yayınladığı tüm makaleleri inceledi. Sonrasında, şunu buldu: araştırmacılar deneylerinin istatistiksel olarak anlamlı mı anlamsız mı olduğunu bulmak için testler yaptıklarında, makalelerin %97’si sıfır (null) hipotezini reddetmişti.

Araştırmanın sonuçlarına göre, yayınlanmış olan araştırmaların istatistiksel olarak anlamlı olma oranları yayınlanmamış araştırmalarınki ile karşılaştırıldığında, 128’e 1 ile 1’e 1 arası bir oran ile yayınlanmış olanların istatistiksel olarak daha anlamlı olduğu ortaya çıkıyor. Ancak çoğu araştırmada bu oran 10’a 1 ile 1’e 1 arasında.

Yanlılığı etkileyen faktörler

Maria Carmen Rosa Garrido’ya göre, günümüzde yayın yanlılığı üzerinde etkisi olan birkaç faktör var:

  • Birincisi, yazarın araştırmasındaki istatistiksel olarak anlamlı olmayan sonuçları yayınlamama yönündeki kararı.
  • İkincisi, dergi editörlerinin negatif sonuçlu araştırmaları yayınlamaktan kaçınması veya yayınlamayı reddetmesi. Bu, metodolojik kalite sonuçların güvenirliğini onaylayabilecek seviyede olsa dahi hala gerçekleşiyor.
  • Üçüncüsü, bu tür araştırmaların diğer araştırmacıların bibliyografik araştırmalarında dışarıda tutulması.

Yayın yanlılığı nasıl engellenir veya ortadan kaldırılır

Yayın yanlılığını engellemek veya ortadan kaldırmak için bazı yazarlar şunları önerir:

  • Hipotez testlerini ortadan kaldırmak
  • Meslektaşlar tarafından yapılan ön incelemeler
  • Yetersiz örneklem büyüklüğü olan çalışmaları yayınlamayı bırakmak
  • İstatistiksel olarak anlamlı olmayan sonuçlara ilişkin daha pozitif bir tutum geliştirmek
  • Meslektaş incelemelerini ve yayınlama süreçlerini iyileştirmek

Yanlılığı değerlendirmek

Bir çalışmanın yanlı olup olmadığını, ve eğer yanlılık varsa ne kadar bir etki yarattığını değerlendirmek için birçok istatistiksel süreç geliştirilmiştir.

Bunların çoğu, herhangi bir önemli alandaki küçük örneklem boyutuna sahip araştırmaların nispeten geniş bir etki büyüklüğü aralığı ortaya çıkarması gerektiği varsayımına dayanmaktadır. Aynı sırada, örneklem boyutu büyük olan araştırmalar, nüfusun geneline benzer bir sonuç ortaya çıkarmalıdır.

İstatistik çalışan öğrenciler.

Dergi editörleri ve yayın yanlılığı

Yayın yanlılığı nereden gelir? Görünen o ki, tıbbi literatürde, sarsıcı sonuçların yayınlanmasını sağlayan yanlılık dergi editörlerinden kaynaklanmaktadır.

Bu şüphenin dayandığı bir temel vardır. 1980’de, British Medical Journal (İngiliz Tıp Dergisi), onlar için ideal olan makalelerin “klinik uygulamaları etkileyen sonuçlar … ve prognozu (öngörüyü) iyileştiren veya sık görülen hastalıkların tedavisiniKanser Hastası Çocukların Hayat Kalitelerini İyileştirmek basitleştiren bulguları” açıklayan makaleler olduğunu belirtmiştir. Dolayısıyla, kazayla da olsa yayın yanlılığına değinmiş oldular.

Yayın yanlılığını engellemek için en etkili önlem, tüm klinik çalışmaların kayıt altına alınmasıdır. Yani, gelecekteki hedefimiz bunu önlemek olmalıdır.

Sonuç olarak, bu yanlılığın bilim dünyasındaki önemini vurgulamamız önemlidir. Yanlı kanıtlar kullanırken, verdiğiniz kararlar verebileceğiniz en uygun kararlar olmayabilirDolayısıyla, tıbbi dünyada, bu durum hastalar veya genel anlamda tıbbi topluluk için iyi olmayan, uygunsuz ve yanlış reçeteler yazılmasına sebep olabilir.


Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.


  • ASALE, R. (2018). sesgo, ga. Retrieved from https://dle.rae.es/?id=XipMgHq
  • Bonita, R., Beaglehole, R., & Kjellström, T. (2008). Epidemiologia básica. OPS.
  • Manterola, C., & Otzen, T. (2015). Los sesgos en investigación clínica. International Journal of Morphology, 33(3), 1156-1164.
  • Gómez-Restrepo, C. (2008). Acerca del sesgo de publicación en literatura sobre antidepresivos. Revista Colombiana de Psiquiatría, 37(1), 8-10.
  • Garrido, R., & ª Carmen, M. (2016). Sesgo de publicación:¿ existe también en estudios de metanálisis?. Index de Enfermería, 25(1-2), 7-8.
  • Vevea, J. L., & Woods, C. M. (2005). Publication bias in research synthesis: sensitivity analysis using a priori weight functions. Psychological methods, 10(4), 428.
  • Dickersin, K. (1994). Sobre la existencia y los factores de riesgo del sesgo de publicación.
  • “The editor regrets . ..” [Editorial]. Br Med J 1980;280:508.
  • Sterling, T. D. (1959). Publication decisions and their possible effects on inferences drawn from tests of significance—or vice versa. Journal of the American statistical association, 54(285), 30-34.

Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.