Schopenhauer'ın Mutlu Olma Kuralları
Schopenhauer’ın mutlu olma kuralları karamsarlığı ile tanınan bir Alman filozoftan doğmuştur. Kendisinin fikirleri, mutluluğun yapay bir yanılsamadan başka bir şey olmadığı teorisi etrafında dönmüştür.
Hatta, filozofun ölümünden sonra, notlarının ve kişisel eşyalarının arasında Mutlu Olma Sanatı adlı bir taslak bulunmuştur. İlginç bir şekilde, yaşamı boyunca savunduğu pesimist fikirlere rağmen, bu notlarda ıstırap çekmekten kaçınmak için bizlere yardımcı olabilecek bir dizi kural geliştirmiştir. İnsanların, belirli bir mutluluk durumuna ulaşabilmesini istemiştir.
1. Schopenhauer’ın Mutlu Olma Kuralları: Kıskançlık Duymaktan Kaçınmak İçin Karşılaştırmalardan Kaçının
İlk kural kıskançlıktan kaçınmaya dayanır. Schopenhauer’a göre kıskançlık çok negatif bir duygudur ve bu duyguyu deneyimlemek bizleri sürekli bir tatminsizlik durumuna sokar.
Kıskançlık bizleri mutluluktan uzaklara götürür. Ayrıca, diğerleri ile karşılaştırmalar yapmak kendimizden şüphe duymamıza da neden olur. Bu nedenle, ıstırap çekmekten kaçınmak için en iyisi karşılaştırma yapmaktan kaçınmaktır, çünkü her bir insan farklıdır. Her bir bireyin kendi durumunu kabul etmeliyiz.
2. Kötü Sonuçlar İle İlgili Endişelenmeyin
Schopenhauer’ın mutlu olma kuralları listesindeki bir diğer kural bizlere, verdiğimiz olası kötü kararlar dolayısıyla ortaya çıkan başarısızlıkları kabul etmemizi öğretir. Bundan dolayı, bu Alman filozof bizi her zaman elimizden gelenin en iyisini yapmak konusunda teşvik eder. Bu şekilde, kötü bir sonuç ile ilgili kötü hissedemeyiz, çünkü her zaman elimizden gelenin en iyisini yapmışızdır.
3. Her Zaman İçgüdülerinizi Takip Edin
Schopenhauer aynı zamanda son derece mantıklı olan çok yaratıcı insanlar da olduğunun bilincindeydi. Bu, bazı insanların kendilerini eylemlere, diğerlerinin ise daha ziyade düşüncelere adadıkları anlamına gelir. Kısaca, bu mutlu olma kuralı bizlere kendimiz olmak ve kendimizi daha iyi tanımak için içgüdülerimizi dinlemeyi öğretir.
4. Mutlu Olmak İçin Başka Kimseye Bel Bağlamayın
Bu dördüncü mutlu olma kuralı bize sadece kendimize güvenmemizi öğretir. Bu şekilde diğer kişiler ya da kontrolümüzün dışarısındaki kararlar tarafından hayal kırıklığına uğratılmayız. Diğer insanların ruh halimizi etkilemesine izin vermemeliyiz.
5. Dileklerinizi Abartmayın
Sınırlarımızın farkında olmak ve kendimizi gerçekçi olmayan arzulara kaptırmamak, bunları yerine getiremezsek bunalmış hissetmemizi de engelleyecektir. Bundan dolayı içerisinde olduğumuz durum ve bizim için mevcut olan hedefler hakkında düşünmeliyiz. Bu, hayal kuramayacağımız anlamına gelmez. Basitçe, olasılıklarımıza uyum sağlamamız gerektiği anlamına gelir.
6. Beklentilerinizi Kontrol Edin
Arzularımızın yanı sıra beklentilerimizi de adapte etmeyi öğrenmeliyiz. Bu şekilde bir proje ya da kişi hakkındaki abartılı beklentilerden kurtulabiliriz. Kısacası, bu kural hayatımıza karşı daha realistik bir bakış açısına sahip olmak ve engeller ile nasıl daha uygun bir şekilde yüzleşebileceğimizi bilmek üzerine kurulmuştur.
7. Sahip Olduğunuz Şeylere Değer Verin
Mutlu olmak söz konusu olduğunda nasıl maddi varlıklarımızın ötesine bakabileceğimizi bilmek çok önemlidir. Bu bizi sadece ilk kuralda bahsettiğimiz gibi kıskançlık deneyimlemekten korumak ile kalmaz, bunun yanında gerçekten önemli olan şeylere daha fazla değer vermemize de yardımcı olacaktır. Bu bağlamda, onlara gerçekte hak ettikleri önemi vererek arkadaşlarımız ve ailemiz ile daha iyi ilişkilere sahip olabiliriz.
8. Bu Güne Daha Fazla İlgi Gösterin
Bu son kural, geçmişimiz ve geleceğimiz ile ilgili düşünürken geçirdiğimiz zaman ile ilgilidir. Geçmişin problemleri hakkında düşünerek kendimizi kaybetmek bizlere herhangi bir fayda sağlamayacaktır. Bunun yanı sıra, geçmişte verdiğimiz kararları değiştiremeyeceğimizi de kabul etmemiz gereklidir. Diğer yandan, gelecek hakkında hayal kurarak çok fazla zaman geçirmek de mutsuzluğa neden olabilir. Bundan dolayı, sadece bu günün keyfini çıkarmalıyız.
Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.