Hiçbir Açıklama Olmadan Terk Edilmek (Hayalete Dönüşen Sevgili)

Birçok insan kalbine birinin girmesine tek şartla izin verir: o kalbi kırmamak. İlişkinin başında partnerimizi bizi ileride üzmemesi için onu uyarırız, fakat bu bir işe yaramaz ve en savunmasız olduğumuz anda bizi gafil avlar. Örnek olarak, hiçbir açıklama olmadan terk edilmek. Partnerlerden biri “Konuşmamız lazım.”, “Seni arayacağım.” ya da “Üzgünüm, buraya kadarmış.” bile demeden aniden ortadan kaybolur.

Kalbi kırık tüm insanların çözümlenmemiş hikayeleri olduğu söylenir. Her nasılsa, başımıza gelen kötü olaylar, beynimizde yer edinmiş geçmişte yaşanan rahatsız edici olayların kalıntılarını uyandırır. Hiçbir açıklama olmadan terk edilmek çok karmaşık bir ayrılık türüdür. Çünkü, çözülmemiş sorunlardan ziyade sonu olmayan hikayelerle ve hiçbir açıklama yapmadan giderek uykusuz geceler geçirmemize neden olan sevgilinin hayaletiyle baş başa kalırız.

“Terk edilmiş yer, yangına davetiye çıkarır.”

– Anonim

Bunun yeni bir konu olmadığını biliyoruz. Her özelliğe bir etiket yapıştırmanın gelenek olduğu Amerika Birleşik Devletlerinde bu davranışa “ghosting” (hayalete dönüşme) denilmektedir. Bir kişinin hayatından aniden çıkma eylemi olan ghosting son zamanlarda daha sık karşılaşılan bir ayrılık türü olmaya başlamıştır. Hatta, günümüzde insanların ortalama olarak hayatında 1-2 kez bu şekilde terk edildiği düşünülmektedir. Daha da kötüsü, belki de başkaları için “hayalete dönüşen” kişi biz bile olabiliriz.

Hiçbir açıklama yapmadan terk etmenin bir erkeklere özgün bir ayrılık şekli olduğu söylense de, birkaç farklı görüşü göz önünde bulundurmalıyız. Hiçbir neden söylemeden terk etmek, partnerini önemsemeyen ve olgunluğa ulaşamamış kişilerin yaptığı bir eylemdir. Ayrıca bu sadece erkeklere özgün bir ayrılık şekli değildir. İlişkilerde hem kadının hem de erkeğin hayalete dönüşmesi, içinde bulunduğumuz teknoloji çağında sosyal medyada ilişkilerin tek bir tuşa tıklayarak bitirebildiği ve diğer kişinin kolayca engellenebildiği için çok daha yaygındır.

Hiçbir açıklama olmadan terk edilmek ve nedeninin belirsizliği

Birini terk etmeden önce bir açıklama yapılması gerektiğine dair yazılı bir kural yoktur. Hiç kimse bizi bir ayrılık konuşması yapmamız ve bu kararı vermemizin nedenlerini tek tek açıklamamız için bizi zorlamaz. Partnerimizle kalplerimizin neden aynı şekilde atmadığını veya ilişkinin sona ermesinin nedenlerini açıklamamızı gerektiren bir sözleşme imzalamayız.

Hiç kimsenin, duygusal bir ilişkide yapılması ve yapılmaması gerekenler hakkında yazılı kurallar oluşturamadığı bir gerçektir. Fakat saygı, olgunluk, medeni cesaret gibi bazı ahlak kuralları vardır. Bu tip ilkeler, doğuştan öğrenilmez, yetişme döneminde aile tarafından öğretilir. Bazı insanları bu gibi ahlak kuralları bilmemesinden dolayı, hiçbir açıklama yapılmadan terk edilen ve kalbi kırılan birçok insan vardır.

Hiç bir açıklama yapılmadan terk edilmiş insanların deneyimleme eğiliminde olduğu tüm psikolojik süreçler hakkında çok fazla klinik literatür olmasa da, hemen hemen diğer terk edilen insanlarla aynı süreçlerden geçtiklerini söyleyebiliriz. İşte terk edilen insanların geçtiği aşamalar:

• Kişi ilişkisinin bittiğine inanmakta güçlük çeker. Ayrılık için net bir açıklama yapılmamasından dolayı, kişi iletişim halinde kalmak ve buluşma ayarlamak için başarısız olacağı girişimlerde bulunabilir. Bu da daha büyük bir kaygıya, umutsuzluğa ve kişinin hayatına devam etmekte zorlanmasına neden olur.
• Nedenini bildiğiniz bir ayrılık yaşamak ile önceki gün her şey normalken ertesi günü ortada hiçbir neden yokken terk edilmek kesinlikle aynı şey değildir. Şüphe ve irrasyonel olanı rasyonelleştirme çabası, kişinin zaman zaman kendini suçlu hissetmesine ve bir terk edilme nedeni olduğuna inanmasına neden olur.
• Ayrılık sonrası yas dönemi aylarca sürebilir ve hatta hiç bitmeyebilir. Kalpte oluşan yaralar ve hiç bitmeyen kuşku zamanla kızgınlık, hayal kırıklığı ve güvensizliğin yerleşmeye başladığı bir boşluk yaratır. Bu da sağlıklı  ve kaliteli yeni bir ilişkiye başlamayı zorlaştırır.

Hiçbir açıklama olmadan terk edilmek ile nasıl başa çıkılır?

Nedensiz ayrılık yoktur. Hiçbir açıklama olmadan terk edilmek düşündüğümüzden çok daha sık görülür ve bu nedenle bu tür ayrılıklarla nasıl başa çıkabileceğimizi, nasıl tepki verebileceğimizi, ve en önemlisi yaşamaya nasıl devam edebileceğimizi öğrenmeliyiz. Şimdi, bu gibi bir durumla karşılaşmanız durumda size yardımcı olabilecek tavsiyelere bir göz atalım.

Ayrılığı kabullenin

Yaptığınız aramalara cevap vermiyordur, attığınız mesajlara cevap yazmıyordur. Sizi sosyal medyada engellemiştir. Onunla hiçbir iletişim kurmadığınız günler haftalara dönüşür. Böyle bir durumda size yol göstermesi ve destek olması için bir arkadaşınız veya akrabanızdan yardım istemenizi tavsiye ederiz.

Ayrılığı kabullenmeniz için farklı kanıtlar da sunabilirdik, fakat böyle bir durumda diğer kişinin sizi terk ettiği ve yaşadığınız ilişkiyi bitirmek istediği oldukça açık olduğu için buna gerek duymuyoruz. Kişinin size geri döneceğine dair umutlanmayı bırakın ve olanları kabullenin: ortadan kaybolan sevgiliye elveda demenin vakti geldi.

Hissettiklerinizi doğrulayın

Size destek olan kişiler “geçmişi bırak, önüne bak.”, “her şeyin hayırlısı.” ve “onu unutmaya çalış.” gibi telkinlerde bulunacaktır. Fakat, ilk ve en gerekli adım, kendinizi ve hissettiklerinizi doğrulamaktır. Ne kadar üzgün olursanız olun, kalbinizde oluşan yaraları tanıyın, ağlayın, acınızı dışa durun, ve kendinizi yeniden keşfedin.

Her şeyi akışına bırakmalısınız.

Sorumluluk alın

Bunun için ne çok çok uğraşsanız da, hayalete dönüşen sevgiliye ulaşıp ona ayrılığın sebebini sormak her zaman mümkün olmayabilir. Bu nedenle ayrılık konuşması olmadan ayrılığa bir şekil vermekle yükümlüsünüz. Tam bu aşamada kendinize bir çözüm bulmalısınız, bunun için de cesaretli olmanız ve sorumluluk almanız gerekiyor.

Her şeyden önemlisi kendiniz için sorumlu olmasınız. Çünkü, partneriniz sizi terk ettikten sonra siz de kendinizi terk etmemelisiniz. İyileşmenizden %100 kendinizin sorumlu olduğunuzu unutmayın. Bunun geri dönüşü yok. Bizi terk eden kişiye ulaşmaya çalışmanın, buluşmak için yalvarmanın ya da size geri dönmesi için planlar yapmanın hiç bir anlamı yoktur.

Zaman ve çaba: acı ve öfke yönetimi

Hiçbir açıklama olmadan terk edilmenin geri de bıraktığı bir şey varsa bu kesinlikle acı ve öfkedir. Bu iki duygunun sadece zamanla geçmeyeceğini unutmamalısınız. Acı ve öfke kolay geçmeyen duygulardır, beynimize yerleşirler ve hayatımızı tamamen ele geçirebilirler.

Acı ve öfke duygusuyla başa çıkabilmek için yeni aktivitelere başlayabilir, arkadaşlarınız ve ailenizin desteğini alabilir ya da sizi heyecanlandıran yeni projelere başlayabilirsiniz. Tüm bunlar sosyal kimliğinizi zayıflatan ve mutsuz olmanıza neden olan karmaşık duyguların üstesinden gelmenize yardımcı olacaktır.

İyileşmek için geçmiş zamana değil şimdiki zamana odaklanın

Açıklaması olmayan bir ayrılıkla karşılaştığınızda, geçmişe odaklanarak yaşamanız oldukça muhtemeldir. “Bunun yerine başka bir şey yapmış olsaydı ne olurdu? Ya bunu söyleseydi? Nasıl oldu da … fark edemedim?”

Bu tür akıl yürütme, şüphesiz acı çekmenin sonucudur.

• Sonsuz akıl yürütme sorununu yenmek ve ayrılık sonrası tuttuğunuz yastan çıkabilmek için, geçmiş zaman yerine şimdiki zamana odaklanmanız gerekir. Şimdiki zamanla açıkça, dirençle ve ağırbaşlılıkla yüzleşmeniz, geçmiş zamanla olan bağınızı koparmanıza izin verecektir.

Son olarak değinmek istediğimiz bir konu var. Ayrılık sonrası yaşadığınız üzüntüyü sizin için yapıcı bir öğrenme süreci haline getirin. Terk edilmenin en büyük acılardan biri olduğunu biliyoruz, fakat insanoğlu hayattaki tüm sorunlarla başa çıkma potansiyeline sahiptir. Hiçbir açıklama olmadan terk edilmekle başa çıkabiliriz, çünkü bunun için gerekli kabiliyete sahibiz.