Psikolojide, zeka hakkında konuştuğunuzda, gölgelerin nesnelerle karıştırıldığı bir kara deliğe girersiniz.
Zekayı tanımlamaya çalışırken, insanların ortak bir karara vardığı şu fikir vardır; insanlar zekidir çünkü problem çözmekte, yeni fikirler üretmekte ve yeni bakış açıları edinmekte iyilerdir.
Modern psikoloji, küresel zekadan ziyade farklı zeka türleri fikrini de destekler. Bu yeni anlayış sayesinde, hepimiz Einstein, Mozart ve Cervantes’in hepsinin zeki olduğunu kabul edebiliriz.
Onları test etmek zorunda kalmadan bunu söyleyebiliyoruz, çünkü başarıları, başyapıtları ve keşifleri yeteneklerinin yeterli birer kanıtıdır. Zeka; çaba, hafıza ve yaratıcılık gibi parıldayan diğer yetenekler tarafından beslenir.
Birçok bilim adamı zekanın güçlü bir genetik bileşene sahip olduğuna inanmaktadır. Ama unutmayın, DNA’mız bize hayatta oynamamız gereken kartların çoğunu vermektedir ama tabiki hepsini değil.
Beynin esnekliği en yüksek seviyedeyken, özellikle yaşamın ilk birkaç yılında, yaşadığımız çevreden daha fazlasını elde edebiliriz. Bu aşamada beyin, gelecekteki yapıların, özellikle de sosyal davranışlarda yer alanların temellerini atmaktadır.
Zeka çalışması, bireysel farklılıkları ölçmek ve miktarını belirlemeye ilgi olduğu iki ilginç bağlamda başladı. Birincisi, I. Dünya Savaşı sırasında ABD ordusunda Robert Yerkes’in çalışmasının devreye girdiği askeriye alanı oldu. Diğeri ise eğitimdi (bkz. Alfred Binet, Fransız eğitim sisteminin yeniden yapılandırılması çalışması).
Her iki durumda da, zekayı çalışmanın sebebi akıllı insanları zekası düşük olan insanlardan ayırmaktı. Nihayetinde, insanların hala bugün yapmaya çalıştıkları bir şey olan, zekayı ölçecek güvenilir bir araç yaratmak istediler.
Organizasyonun benzersiz metotları
Zeki insanlar yaratıcı insanlarla ortak bir şeye sahip gibi görünüyor: düzensizliğe karşı görünür bir sevgi. Onlarla yaşayan insanlar için çok fazla sorun yaratabilen bu özellik, farklı çözümler bulma yeteneklerinin bir sonucudur.
Çoğu zaman, her şeyden farklı olarak, işleri kendi yollarıyla organize ederler. Örneğin, Einstein’ın masasını organize etme şekline bakın:
Kathleen Vohs ve beraber çalıştığı kişileri, bir grup gönüllüyü rastgele iki gruba ayırdıkları ilginç bir çalışma yürüttüler.
Bir grup düzensiz masalarla dolu bir ofise girdi, diğer grup ise toplu masalara sahip bir ofise girdi. Her gruba çeşitli problemleri çözmek için beyin fırtınası yapmaları istendi. Peki sonuç? Dağınık masaları olan insanlar, düzenli ofistekilerden daha fazla ve daha iyi fikirler verdi.
Bir elin parmaklarını geçmeyen arkadaşlıklar
Zeki insanların çok fazla arkadaşı olmadığı görülmektedir. İlişkilere harcadıkları zaman, yenilerini inşa etmektense, sahip olduklarının tadını çıkarmaları eğilimindedir.
Buna ek olarak, çalışmalar, son derece zeki kişiler arasında, arkadaş sayısı ve algılanan tatmin veya genel esenlik arasında negatif bir ilişki olduğunu göstermektedir.
Bu ilginç bir şeydir, çünkü genel popülasyondaki ilişkiyi analiz ederseniz, durum tam tersidir: arkadaşı daha fazla olan kişinin, algılanan tatmini daha fazladır.
Bu fenomeni açıklayan bir evrim teorisi vardır: akıllı insanlar, diğer insanlar kadar birçok alanda desteğe ihtiyaç duymuyorlar. Diğer insanlarla olmak, onlara bir faydadan ziyade bir engel olabilir.
Kötü sözlerin geniş dağarcığı
Hayattaki asıl amacınız kötü bir üne sahip olmak ya da anlaşamadığınız insanlarla takılmak değilse, hakaret etmek, en iyi yaklaşım gibi görünmüyor.
Ancak internette ve yazılı basında bile, uygunsuz dil kullanmayı seven köşe yazarları açısından hiçbir eksiklik yaşamıyoruz. Bu, kötü kelimeleri kullanan insanların daha zeki olduğu anlamına mı geliyor? Hayır, söylemeye çalıştığımız şey bu değil.
Kişinin üretebileceği farklı küfürlerin miktarının zeka ile ilişkili olduğu görülmektedir. En azından psikolog Kristin ve Timothy Jay tarafından 2009’da yapılan bir çalışmada bu kanıtlamaya çalışılıyor gibi görünüyor.
Onların çalışmasında, katılımcılardan mümkün olduğunca çok küfür söylemeyi denemelerini istediler. Sonuçlar, daha uzun bir kötü kelime listesi üretenlerin, diğer kelime dağarcığı kategorilerinde de aynı şeyi yapabileceğini ortaya koydu.
Zeki insanlar için yaygın olan başka şeyler vardır; geç uyanmak, ideolojik olarak sol eğilimi ve çevreyi önemseme gibi. Aynı zamanda, oldukça zeki insanların, olası bir uyarım eksikliğini telafi etmenin bir yolu olarak bağımlılık geliştirme riski altında olduğu görülmektedir.
p>“Kadınlar erkeklerden daha az para kazanmalıdırlar çünkü daha zayıf, daha minik ve daha az zekidirler.” Polonyalı bir Avrupa Parlamentosu üyesi bu sözleri yalnızca birkaç yıl önce sarf etti. Ne yazık ki, hepimiz cinsiyet farkının ön plana çıktığı ve erkeklerin zekasının…
Bunun en güzel örneği şüphesizdir ki Gandhi’dir. Gandhi, ikna gücüyle ve her türlü şiddetten kaçınarak bir imparatorluğu yenmeyi başarmıştır. Fakat her gün karşımıza çıkan ve aynı mesajı veren birçok kahraman vardır: güç sahip olduğunuz değerlerde. Tarih boyunca pek çok insan…
p>Bu Ganalı öğretmenin sınıfında Microsoft Word’ün arayüzünü kara tahtada çizerek öğretmesi internette inanılmaz derecede popüler oldu. Bu girişim, dünyayı nasıl değiştirebileceğiniz (ya da geliştirebileceğiniz) için bazen sadece doğru tavıra ve iradeye ihtiyacınız olduğunu düşünmeye davet ediyor.
p>Vincent Van Gogh’un Yıldızlı Gece (Starry Night) adlı tablosuna bakmak, güneşin doğuşunu izlemek için erkenden kalmak, Milan Kundera’nın Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği (The Unbearable Lightness of Being) eserini okumak ya da gözlerinizi kapatıp Debussy’nin Clair de Lune adlı parçasını dinlemek, içimizde duygu fırtınaları kpoartan açıklanamaz deneyimlerdir. Sanatta…
p>Batı dünyasında en hızlı büyüyen trendlerden biri bumerang neslidir. Bu nesil bir süre bağımsız yaşadıktan sonra ebeveynlerinin yanına geri taşınan gençleri temsil eder. Bu bağlamda, bağımsız olmak farklı anlamlara gelir. Bu gençler üniversite yıllarında yurtlarda yaşamış olabilir ama daha sonra…
p>Hans Eysenck 20. yüzyılın en fazla tartışmaya yol açan ve en üretken psikologları arasındaydı. 1977’de öldüğü zaman, psikoloji makalelerinde en çok alıntılanan araştırmacılardan biriydi. Hans Eysenck 80 kitap yayınlayarak ve binlerce makale yazarak alana oldukça önemli katkılarda bulundu. Aynı zamanda ilham…