Teşekkürler... Ama Hoşçakal

Teşekkürler... Ama Hoşçakal

Son Güncelleme: 06 Mayıs, 2018

Teşekkürler ve hoşçakal, söylenecek en zor kelimelerin ikisi. Minnettarlık, dört olası tavırdan etkilenebilir. Teşekkür etmek isteyenler var, ama nasıl yapacaklarını bilmiyorlar (ya da utanıyorlar). Bunun yanında yalnızca sosyal normların gerektirdiği zaman teşekkür edenler vardır. Öte yandan, ne teşekkür etmeyi isteyen ne de bunu nasıl yapabileceğini bilenler vardır. Son olarak da, teşekkür etmeleri gerektiğinin farkında olmayanlar insanlar vardır.

Diğer tarafta vedalaşıyoruz. Gerçekten canımızı acıtabilir bu ve söylemesi zor olabilir. Bir şeyin bittiğini ve bir daha yaşanmayacağının farkında olduğumuzda kullandığımız kelimedir. Bazı vedalar paramparça eder ve karnımızı delip geçer. Sessizce oturabiliriz, o kelimeyi bir türlü söyleyemeyiz. Bu şeyler göz önünde bulundurulduğunda, ikisini de gerektiren bir mesaj hazırlamanın ne kadar zor olduğunu hayal edebilirsiniz. Gerçek şu ki, karmaşık olsa da, belirli durumlar bunu gerektirebilir.

Teşekkürler, ama…

Hepimiz için bize zarar veren şeyler söz konusu. Bize uymadıklarını bildiğimiz halde, onları bazen hayatımızda tutarız. Kişilere, duygulara, nesnelere veya davranışlara bağımlılıklar çok yaygındır. Tanıdıklar, arkadaşlar ve hatta kendimiz bile bu zararlı unsurlara yakalanabiliriz. Onlara ne kadar çok zaman ayırırsak, o kadar bağımlı hale geliriz ve değişme ihtiyacına daha çok kör oluruz. Bizi üzen bir şeye teşekkür edebileceğimizi düşünmek zor.

“Durumunuzun teşekkür edebileceğiniz bir yönünü bulamıyorsanız, o zaman sizi bekleyen güzel günlere odaklanın ve onlara şimdiden teşekkür edin.”

-Nick Vujicic

deniz ve güneşe bakan kişi

Bir kişi veya durumdan memnun olduğumuzda teşekkür ederiz. Bir bağımlılık gibi, bu memnuniyeti aramak için endişe ya da zorlama tarafından yönlendirilebiliriz. Bu, seçim özgürlüğümüzü ortadan kaldırır ve kişiliğimizi çalar.

Bağımlılık öğelerinden birini takip ederken kaç kişi kendisi gibi davranıyor? Bir problemleri olduğunu fark etmeleri uzun bir zaman alabilir. Başkaları onlara yardım etmeye veya uyarmaya çalışırken bile aynı duvara tekrar tekrar vururlar. Mesela, karşılıksız aşk, bizi hor gören bir patronun onayını almak için uğraşmak ya da bizi istemeyen bir grubun parçası olmaya çalışmak tehlikeli ögelerdir. Sırf tatmin için bu şeylere bakamayız.

Hoşçakal, asla geri dönmemek üzere

Çok ama çok zor olan vedalar vardır. Vedanın kendisindne ziyade kime veya neye veda ettiğimiz yüzünden böyledir. Bu ister bir takıntı, bir kişi isterse bir nesne olsun, veda etmek ve asla geri dönüp bakmamak, motivasyon ve öz saygı gerektirir. Ancak, zorluğa rağmen, veda etmeyi öğrenebiliriz. Bunun için, olumsuz duyguların nasıl tolere edileceğini ve hem bugün hem de geçmişte üzüntü duygularını kabul etmeyi bilmek gerekir.

“Hayatımın geri kalanı için sana veda ederim, hayatımın geri kalanında seni düşünmeye devam etsem bile.”

– Jose Angel Buesa

Bir güle güle sonra ne olacağını her zaman bilmiyoruz. Uyum süreci, ilk düşündüğümüzden daha uzun ve daha karmaşık olabilir. Şüphe ve nüksetme olasılığı için hazırlık yapmalıyız. Bu şeylerden sakınmak için, yarım-vedalar etmekten kaçınmalıyız. Gerçekten ne düşündüğünüzü ve duygularınızı girişken bir şekilde ifade etmeniz, ilerlemenin ilk adımıdır.

Veda sözcükleri

Kötü olmasının yanında bize iyilik de sağlayan bir şeyden uzaklaşmamız gerektiğinde ideal olan iey, bir veda planı hazırlamaktır Bunu yazı ile yapabiliriz, bu yüzden düzensiz duygu ve düşünceler akışımız, yararlı bir anlam yaratacak şekilde düzenlenebilir. Yazılı kelimeler ile kafamız karıştığında referans olarak kullanılan fikirlerin bir düzenini kurabiliriz.

“Vedalar her zaman canımızı acıtır, çok uzun zamandır bekletilmiş olsalar bile.”

– Arthur Schnitzler

Mektup yazmak, hoşça kal demek için iyi bir yoldur. Başlık: – Teşekkür ederim ama hoşçakal. Veda etmeye teşekkür ederek başlamak çok önemlidir. Zararlı bir kişi, ilişki veya faaliyete bağlı kalmış olmanız boş yere değil. Hiç kimse, sebepsiz yere acı çekmeyi seçmez. Kötü bir durumda kalmaya devam etmemizin binlerce nedeni vardır: anlık tatmin, değişim korkusu, rahat bölgemizin dışına çıkma zorluğu, vb.

Ama sonra veda hakkında konuşmamız gerekir. Hem durum hem de bu durumdan kurtulma sürecinde karşılaştığımız olumsuz sonuçları ifade etmek önemlidir. Uyum sürecinin ne kadar zor olacağının yanı sıra değişim umudunu yaşadığımız an hakkında da. En önemlisi, vedalaştığınız zararlı unsur olmaksızın ileriye doğru hareket etme fırsatına odaklanmanızdır.


Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.