Stalin'in Kızı, Svetlana Alliluyeva'nın Hayatı

Svetlana Alliluyeva korkutucu Josef Stalin’in muhtemelen kalbini eriten tek insandı. Bu, o küçük bir kızkendi. O sırada, elbette, onunla oynayan sevgi dolu adam ile kendi topraklarında terör estiren Rus lideri arasında bir bağlantı kuramadı.

Bu kadın, 60’lı yıllarda, dönemin Sovyetler Birliğinden ayrılıp Amerika Birleşik Devletleri’ne sığınma talebinde bulunduğunda dünyayı şaşırttı. Bu ülkenin babasının en büyük rakiplerinden biri olduğunu unutmayın. O andan itibaren, ünlü Soğuk Savaş söz konusu olduğunda propaganda ödülü olarak kullanıldı. Onu, bir figür olarak babasının yönettiği rejimi itibarsızlaştırmak için kullandılar.

Svetlana Alliluyeva’nın yaşadığı azap ve çelişkiler, adını neden birkaç kez değiştirdiğini açıklıyor. Svetlana Iosifovna Stalin olarak doğdu ve sonra babasının soyadını değiştirdi ve Svetlana Alliluyeva oldu. Sonunda bu ismi kullanmayı bıraktı ve son olarak Lana Peters adını aldı.

Svetlana Alliluyeva, paradoksal bir çocukluk

Svetlana Alliluyeva, Iosif Stalin’in tek kızıdır. Svetlana’nın annesi Nadezhda Alliluyeva ile biri ilk evliliğinden, diğeri ikinci evliliğinden iki oğlu daha vardı. Stalin’in hayatını inceleyen biyografiler, bu liderin kalbini sadece üç kişinin yumuşattığına dikkat çekiyorlar. Bunlardan biri annesi Yekaterina Gueladze idi.

Kalbini eriten bir başka kişi de ilk eşi Ekaterina Svanidze idi. Ona gerçekten aşıktı ama çok genç yaşta tüberküloz nedeniyle hayatını kaybetti. Bazıları Ekaterina’yı kaybettikten sonra Stalin’in asla aynı olmadığını söylüyor. Bu liderin gerçekten sevdiği bir başka kişi de kızı Svetlana idi. Svetlana’nın her gün onu şımartan adamın Rusya tarihindeki en zalim adamlardan biri olduğu hakkında hiçbir fikri yoktu.

Svetlana Alliluyeva, eğitimini dünyanın geri kalanı yokmuş gibi Moskova Kremlin‘de aldı. Dış dünyada olanları tamamen göz ardı ederek bir tür fildişi kulede yaşıyordu. Bakıcısı tarafından büyütüldü. Babası onunla fazla zaman geçirmedi, ama her zaman onu ne kadar sevdiğini göstermeyi başardı. Aslında Svetlana’nın annesi ona mesafeli gibi görünüyordu.

Ortada olmayan bir anne

Svetlana Alliluyeva altı yaşındayken annesi aniden öldü. Resmi kaynaklar, ölümcül bir apandisit atağı geçirdiğini göstermektedir.

Bu her zaman bir gizem olmasına rağmen, Svetlana’nın annesi Nadia’nın ölümünün doğal olmadığını gösteren yeterli kanıt var. Stalin’e deli gibi aşık olmuştu, bu kesindir. Ancak, üniversiteye gitmek için ayrıldığında Rusya’da yaptıklarını görünce hayal kırıklığına uğradı.

Nadia, Stalin’in yüzüne “cellat” diye bağıran az sayıdaki kişiden biriydi. Ölümünden bir gün önce, liderle insan içinde sert bir tartışma yaşadı. Kendisine karşı topluma açık bir şekilde fiziksel olarak saldırdığını iddia eden tanıklıklar vardır.

Ertesi gün, yatağında kalbinde bir kurşunla yatarken bulundu. Çoğu insan intihar ettiğine inanırken, bazıları ise kocasının onu öldürdüğünü düşündü. Svetlana Alliluyeva konuyla ilgili resmi açıklamaya inanmak zorunda kaldı.

Hüzünlü uyanış

Svetlana Alliluyeva büyüdükçe, ülkesindeki gelişmelerin o zamana kadar inandığı gibi olmadığını anlamaya başladı. 16 yaşına gelene kadar babasıyla yakın ve sevgi dolu bir bağ kurdu. O yaşta Svetlana İngilizce’yi çoktan öğrenmişti. Bir gün, annesinin intihar ettiğini belirten İngilizce bir makaleye erişti.

Bu haber, o zamana kadar onun için sevgi dolu bir baba olan kişiyle muazzam bir anlaşmazlığı tetikledi. Daha sonra, ondan çok daha yaşlı bir yönetmene aşık oldu. Stalin bu ilişkiyi onaylamadı. Sona erdirmek için halkının bazı üyelerinden onu tutuklamasını ve Sibirya’ya götürmesini emretti. Henüz 19 yaşındayken evlendi ve bir çocuğu oldu. Belki de bunu sadece babasına isyan etmek için yapmıştı. Bu, iki kız çocuğuna sahip olduğu dört kısa evliliğin ilkiydi.

Babası öldüğünde, liderin özel hayatı hakkında konuşmasına izin verilmedi. Babasına karşı olan duyguları her zaman karışıktı; onu aynı zamanda hem sevdi hem de ondan nefret etti. Yaklaşık 14 yıl sonra, kendi başına Hindistan’a bir seyahate çıktı. 19 ve 16 yaşındaki çocuklarını yalnız bıraktı. Nisan 1967’de ABD’ye geldi ve burada yazar olarak çalışmaya başladı. Otobiyografisi için üç milyon dolar ödediler.

Bir kez daha evlendi ve Olga isminde bir kızı oldu. Son boşanmasından ve onu takip eden siyasi gölgeden kaynaklanan çeşitli kimliklerden sonra Svetlana 1991’de intihar etmeye çalıştı, ancak başarılı olamadı. 2011 yılında kanserden ölmeden önce, ölümünden sonra vücudunun Rusya’ya geri götürülmemesini istedi.