Logo image
Logo image

Ekranlar Çocukları Aşırı Uyarıyor ve Ruh Hallerini Değiştiriyor

4 dakika
Birçok ebeveyn, çocuklarını aşırı uyarsalar da ekranlarla eğlendiriyor. Günümüzde birçok çocuk, yeni teknolojilerin sürekli kullanımı nedeniyle hiperaktif, sinirli ve kayıtsızdır.
Ekranlar Çocukları Aşırı Uyarıyor ve Ruh Hallerini Değiştiriyor
Son Güncelleme: 22 Aralık, 2022

Ekranlar çocukları aşırı uyarır ve onları karamsar, gergin ve hatta daha tartışmacı yapar. Bunu herkes bilir. Bununla birlikte, birçok ebeveynin genellikle gözden kaçırdığı şey, bu teknolojilerin yoğun kullanımının küçük çocuklarını nasıl daha kayıtsız hale getirdiğidir. Çocukların ruh halleri değişiyor.

Bu özellikle ilkokul ve ortaokul sınıflarında belirgindir. Çoğu başkalarıyla ilişki kurmakta zorlanan bu çocukların bazılarında sinirlilik neredeyse günlük bir durumdur. Aynı zamanda akademik görevleri yerine getirme yeteneklerinde ve bilgiyi akılda tutma, yaratıcı bir şekilde akıl yürütme ve basit problemleri çözme konusundaki sınırlamalarında da kendini gösterir.

Bazıları modern ebeveynlerin tarihteki en kayıtsız nesli yetiştirdiğini söylüyor. Bununla birlikte, birçok genç çevre ve diğer sosyal nedenler hakkında yetişkinlerden daha fazla endişe duyduğundan, istisnalar vardır.

Bununla birlikte, psikolojik ve klinik açıdan, dokuz ila 15 yaş arasındaki çocukların nasıl kaygı, uyku bozuklukları ve depresif veya bipolar bozukluklardan muzdarip olduğuna hepimiz tanık oluyoruz. Bazıları, bu koşulların arkasında yeni teknolojilerin yoğun ve yetersiz kullanımının etkisinin olduğuna işaret ediyor.

“İnsanları benimle kahve içmeye zorluyorum, çünkü bir arkadaşlığın bilgisayar veya cep telefonu ekranı dışında başka duyular olmadan sürdürülebileceğine güvenmiyorum.”

– John Cusack

Some figure

Ekranlar çocukları aşırı uyarıyor ve huysuzlaştırıyor

Veriler en basit tabiriyle çarpıcı. Common Sense Media‘ya göre, sekiz yaşın altındaki çocukların neredeyse yarısının kendi tableti var ve günde ortalama 2,5 saatlerini tablet kullanarak geçiriyorlar. Bununla birlikte, Amerikan Pediatri Akademisi, iki ila sekiz yaş arasındaki çocukların günde bir saatten fazla ve asla yemek sırasında ekran başında kalmamaları gerektiğini, ve her zaman yanlarında bir yetişkin olması gerektiğini belirtmektedir.

Ancak üç yaşın altındaki çocuklar bu cihazları her gün eğlence amaçlı kullanıyor. Bu, manuel etkileşimin ve sosyal etkileşimin anahtar olduğu bir çağdır. Bununla birlikte, bazı ebeveynler, beyinlerinin başka uyaranlara ihtiyaç duyduğu bir yaşta, küçüklerinin yalnız dijital yerliler olmalarına izin veriyor.

Yeni teknolojiler, bilginin güçlü müttefikleri oldukları için, iyi kullanıldıkları sürece kendi başlarına bir sorun teşkil etmezler. Ancak sorun, çocukların bunları kullanmak için ne kadar zaman harcadıklarında yatmaktadır.

Araştırmacı Domingues-Montanari, çocukların cep telefonlarında veya tabletlerinde günde üç saatten fazla zaman geçirdiklerini belirtti. Bunun sonuçları, ekranların çocukları aşırı uyarmasından ve onları sinirli hale getirmesinden kaynaklanmaktadır.

Duygudurum düzensizliği ve yoğun ekran kullanımı

Her zamankinden daha fazla çocuğa dikkat eksikliği bozukluğu (hiperaktiviteli veya hiperaktivitesiz), anksiyete bozuklukları, majör depresyon ve hatta çocuklukta bipolar bozukluk teşhisi konuyor. Bununla birlikte, bu koşulların çoğu, çocuklar “dijital oruç” geçirdiğinde ortadan kalkar.

Başka bir deyişle, elektronik ekranların kullanımı azaltıldığında veya tamamen ortadan kaldırıldığında duygudurum düzensizliği ortadan kalkar. Ekranların yoğun kullanımıyla ilişkili bu beyin hiperaktivitesi, davranış ve ruh hali üzerinde ciddi etkilere sahiptir.

Pennsylvania Üniversitesinde yürütülen bir çalışma gibi çalışmalar da bu ilişkiyi desteklemektedir. Yukarıda bahsedilen çalışma, erken yaştan ergenliğe kadar günde bir saatten fazla ekran süresinin psikolojik iyi oluşu etkilediğini ortaya koymuştur. Bu durum çocukların daha az meraklı ve özdenetimli olmalarına, duygularını düzenlemekte zorlanmalarına ve nasıl sosyalleşeceklerini bilememelerine neden olur.

Bir çocuğun ekran başında geçirdiği süreyi azaltmak, onların refahını doğrudan iyileştirebilir.

Ekranlar çocukları aşırı uyarıyor ve uykularını etkiliyor

Çocuklar yetişkinlerden daha fazla uyumalıdır. Bununla birlikte, birçok çocuk uykuya dalmakta güçlük çeker ve gece boyunca dinlendirici ve sürekli olarak dinlenemez.

Bu sorunun nedeni nedir? Tetikleyici elektronik cihazlardan gelen ışıktır. Bunlar beyni hiper-aktive ederek melatonin salınımını azaltır ve ciddi hormonal dengesizliklere neden olur.

Gördüğünüz gibi, ekranlar çocukları aşırı uyarıyor ve onları daha sinirli, kayıtsız, tepki vermede yavaş ve motivasyonsuz hale getiriyor.

Some figure

Cep telefonları ve tabletler beyin enerjisini tüketiyor

Çocuklar ve özellikle gençler, tüm dikkatlerini çeken dijital bir evrenin içinde yaşarlar. Sadece bu da değil, ekranlara maruz kaldıklarında tüm bilişsel ve görsel odakları %100’dür. Böylece gerçek dünyaya döndüklerinde zihinsel seviyeleri minimuma iner.

Cep telefonu ve tabletlerin yoğun kullanımı gençlerin tüm dikkatini ve enerjisini yutuyor. Böylece teknolojinin eşiğinden çıkıp cihazlarını kapattıklarında ev ödevlerini yapmak ya da dışarı çıkıp oynamak için ne motivasyonları ne de cesaretleri kalıyor.

Ekran bağımlısı çocuklar

Ekranlar çocukları aşırı uyarıyor ve onları adrenalin bağımlılarına dönüştürüyor. Peki bu ne anlama geliyor? Örneğin, altı, yedi veya 12 yaşındaki bir çocuğun gerçekten “bağımlı” olabileceği anlamına mı geliyor?

Bu ilişkiyi anlamak için TikTok gibi platformların yanı sıra çevrimiçi oyunların da genç beyinlerde dopamin salınımına neden olduğunu anlamalısınız.

İyilik ve eğlence duygusu bağımlılık yapar. Bu nedenle, aynı zevk seviyesini üretmek için aynı uyarana daha fazla saat maruz kalmaya ihtiyaç duyarlar. Tahmin edebileceğiniz gibi, o “dopamin hücumunu” yaşamadıklarında bir geri çekilme, sürekli sinirlilik, hayal kırıklığı ve öfke durumuna girerler.

En sorunlu şey, artık ekransız boş zamanları anlamayan çocuklar yetiştiriyor olmamız. Gerçekliklerini teknoloji aracılığıyla filtreleyen ve gerçek ve yakın dünyada doğrudan sosyalleşmeyi bir kenara bırakan insanlar haline geliyorlar.

Sonuç olarak, yeni teknolojiler harika araçlar olsa da, ancak onları doğru kullanırsak lehimize çalışırlar.


Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.


  • Domingues-Montanari, S. (2017). Clinical and psychological effects of excessive screen time on children. Journal of Paediatrics and Child Health53(4), 333–338. http://doi.org/10.1111/jpc.13462
  • Hutton, J. S., Dudley, J., Horowitz-Kraus, T., Dewitt, T., & Holland, S. K. (2020). Associations between Screen-Based Media Use and Brain White Matter Integrity in Preschool-Aged Children. JAMA Pediatrics174(1). https://doi.org/10.1001/jamapediatrics.2019.3869
  • Twenge, J. M., & Campbell, W. K. (2018). Associations between screen time and lower psychological well-being among children and adolescents: Evidence from a population-based study. Preventive medicine reports12, 271–283. https://doi.org/10.1016/j.pmedr.2018.10.003
  • Zivan, M., Bar, S., Jing, X., Hutton, J., Farah, R., & Horowitz-Kraus, T. (2019). Screen-exposure and altered brain activation related to attention in preschool children: An EEG study. Trends in Neuroscience and Education17. https://doi.org/10.1016/j.tine.2019.100117

Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.