Logo image
Logo image

Aşırılık: Özel Bilgiler Herkese Açıklandığında

4 dakika
Mevcut gerçekliğimizde, insanlar, sosyal ağlarında oldukça özel bilgilerini paylaşıyorlar. Bunu yapmazsanız, varolmazsınız ve bu sanal dünyada görünürlüğe sahip olmak, bazıları için neredeyse gerçek dünyada var olmaktan daha önemlidir.
Aşırılık: Özel Bilgiler Herkese Açıklandığında
Son Güncelleme: 21 Aralık, 2022

Günümüzde, insanların tüm dünyanın görmesi için oldukça özel ve samimi şeyleri paylaştığını görmek yaygın bir hal aldı. Neredeyse farkına varmadan, hepimiz diğer insanların hayatlarının günlük röntgencileri haline geldik. Sonuçta herkes sosyal medyada yaptıklarını paylaşıyor. Bu, özel bilgileri kamuya açık hale getirme eylemi olan aşırılık olarak da biliniyor. Bu durum, insanların dünyayı anlama biçimini tamamen değiştiriyor.

Kabul edelim ki, günümüzde, aklınıza gelen o düşünceyi veya fikri, kahvaltıda ne yediğinizi veya o anda dinlediğiniz müziği sosyal medya hesabınızdan hemen yayınlamak artık çok ama çok kolay. Herkes bunu yapıyorsa, siz neden yapmayasınız ki? Yeni teknolojiler, herkesin çok da fark edilmeyen birer teşhirciye dönüştüğü ortak ve paylaşılan bir alan oluşturdu.

Gizli ve özel bilgileri paylaşmak veya yayınlamak, yalnızca bunu yapanlarla bir topluluk oluşturmanın bir yolu değildir. Özel hayatınızı halka açık hale getirmek sizi görünür kılar ve son yıllarda özellikle gençler için inanılmaz bir derecede çekici hale gelen teknolojik ve dijital bir senaryoda size bir varlık alanı oluşturur.

Extimacy” olarak tanımlanan bu aşırılık durumu, bu alanda saplanıp kalmaktır. Aşağıda, bu konu hakkında, bu durumun nelerden oluştuğu ve neden bu kadar yaygın olduğu ile ilgili biraz daha konuşacağız.

Aşırılık nedir ve nasıl ortaya çıkıyor?

Extimacy” (aşırılık diye çevirilebilir) kelimesi Fransız psikanalist Jacques Lacan tarafından icat edildi. Ona göre bu kavram, insanların yalnızca dış dünyada anlamlı olan belirli mahrem alanlara sahip olarak tanımlandığı bir durumu temsil ediyordu. Örneğin, bilinçdışı, her zaman kendini dışsallaştırmakla sonuçlanan bir iç psişik durumdur.

Fransız psikiyatrist Serge Tisseron bu Lacancı terimi aldı ve bugünkü modern yapıya uyguladı. Bugün itibariyle, yaşanan heyecan, bir duygu durumu değil, yeni teknolojilerin bireyleri özel hayatlarının bir bölümünü kamusal alana (özellikle dijital dünyada) göstermeye ittiği bir süreçtir. Bu, insanların teşhirci olduğu anlamına mı geliyor?

Pek değil. Gerçekte herkes göstermek istediklerini seçer ve çoğu zaman gerçek bile olmayan şeyleri yayınlar. Bireyler, halka açık hale getirmeyi seçtikleri şey konusunda seçici davranırlar. Aslında, onu nasıl, ne zaman ve nerede göstereceklerini seçerler. İnsanların, tam olarak kendilerini sosyal medyada gösterdikleri şey olmadığını unutmayın.

Some figure

Aşırılık: gerçek bağlantılar kurmak için bir kaynak

Hepimiz başkalarının ne yaptığını görmek isteriz. Keşfetmek, görmek, anlamak, özlemek, hayranlık duymak, öğrenmek ve hatta kıskanmak için başkalarının günlük yaşamlarına bakmakla ilgileniyoruz. Bununla birlikte, duyguları hissetmeyi de seviyoruz. Bu anlamdaki aşırılık, diğer insanların dünyasına girmek için bu ekranları kullananlar yani bu konudaki gözlemciler üzerinde duygusal bir etki yaratmak için ideal bir kaynaktır.

Büyük markalar, sosyal medya ve internet uzmanları ve Instagram’da faaliyet gösterenler, takipçi çekmenin harika bir yolunun insanları özel hayatlarına sokmak olduğunu bilirler. Şimdiye kadar bunu herkes öğrenmiştir. Sonuç olarak, giderek daha fazla insan, hayatlarının mahrem kısımlarını takipçilerine ifşa etme kervanına katılıyor. Bunu yapmanın bir başka büyük nedeni de empati yaratması ve bu da onları bir şekilde “ilişkilendirilebilir” kılmasıdır.

Bununla birlikte, bu anlamda ortaya konulan aşırılığın çoğu kez sahtekarlıkla da el ele gittiğini unutmayın. Çoğu zaman, bir çok kişinin gerçekliğini değil, kendilerini göstermeye karar verdikleri şeyleri ve kendilerini neyle temsil etmek istediklerini görürsünüz.

Kendinizi görünür kılmak için özel yönlerinizi paylaşmak

Dijital sahne, ağlar ve sosyal medya paralel bir gerçeklik oluşturur. Akıllı telefonlar, e-posta, sohbetler ve mesajlaşma sistemleri, insanların içerisinde var olmak istediği senaryolardır. Bunu yapmak için, bu aşırılık durumunun gerekliliklerini yerine getiriyor olmaları gerekir.

Özel hayatınızı halka açık hale getirmek, sizi yeni bir benlik yaratabileceğiniz ve istediğiniz kişi olabileceğiniz alternatif bir dünyaya yerleştirir. İnsanlar, bunu yapmazlarsa, var olmadıklarını hissederler.

Aşırılık ve aciliyet veya dolaysızlık saplantısı

Şu an itibariyle, bu aşırılık halini çok özel bir karakteristiği ile tanımlayabiliriz: dolaysızlık. “Partnerimle kahvaltı yapıyorum”. “Yolumun üzerinde bunlar var”. “Meditasyon halindeyim”. Sosyal medyaya girmek ve insanların orada ne yaptığını görmeye başlamak sadece birkaç saniye sürer. En önemli şey budur. Dün olanlar artık konu dışı olmuştur.

Günümüzde, çoğumuzun “tüketmek” veya görmek için özlem duyduğu şey, bu saniyede olanlardır.

Some figure

Çalınan gizliliğimiz ya da bilmeden ortaya çıkardığımız mahremiyet

Çoğumuz gönüllülük temelinde fotoğraflar, videolar, fikirler ve düşünceler yayınlıyoruz. Başka bir deyişle, hepimiz özel evrenimizin küçük parçalarını bilinçli ama filtrelenmiş bir şekilde halka açık hale getiriyoruz. Bununla birlikte, zaman zaman, başka bir tür kamufle edilmiş yok olma gerçeğini görmezden geliyoruz.

Akıllı telefonlar, tabletler ve dizüstü bilgisayarlarda kamera ve mikrofon bulunur. Kullandığınız uygulamalar ve kaydolduğunuz sosyal ağlar, bu dijital dünyalarda yaptığınız her şeyi analiz eden algoritmalara ve botlara sahiptir. İster inanın ister inanmayın, gözlemleniyor, dinleniyor ve analiz ediliyorsunuz.

Gizliliğiniz, büyük şirketlere satmak için hakkınızda mümkün olduğunca fazla bilgi toplamayı amaçlayan bir teknolojinin doğasında olan tehlikesi nedeniyle halka açık hale getirilir. Başka bir deyişle, özel bilgileriniz yalnızca halka açıklanmaz, aynı zamanda pazarlanır.

Kısacası, oldukça samimi ve halkın aşırı derecede inceltildiği bir noktaya geldik, bu da, eğer üzerinde biraz durup düşünürseniz, son derece riskli. Bunu aklınızda tutun ve yokluğun size ne ölçüde fayda sağladığı veya zarar verdiği üzerine düşünün.


Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.


  • Alain Miller, Jacques (2010) Extimidad. Paidós

Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.