Aşırı Uyuma: Belirtileri ve Tedavisi

Aşırı Uyuma: Belirtileri ve Tedavisi
Francisco Pérez

Yazan ve doğrulayan psikolog Francisco Pérez.

Son Güncelleme: 21 Aralık, 2022

Hepimizin zaman zaman fazla uyuduğumuzu düşünmemize rağmen yine de yorgun hissettiği olmuştur. Bu durumlarda, bazen o kadar uykulu hissedersiniz ki gün içinde ayakta duramazsınız. Eğer bu size tanıdık geliyorsa, muzdarip olduğunuz durum hipersomni ya da diğer adıyla aşırı uyuma olabilir.

Uyku ve uyanıklık bozuklukları 10 farklı hastalık gruplandırmasına bölünebilir. Bunlardan bazıları uykusuzluk, aşırı uyuma, narkolepsi, uykuda nefes alma bozukluğu, sirkadyen ritim bozukluğu ve huzursuz bacak sendromudur.

Bu yazımızda, onlardan birini açıklayacağız: aşırı uyuma. Çok genel olarak, aşırı uyuma çok fazla uyumak anlamına gelmektedir. Bundan muzdarip olanlar hiçbir zaman yeteri kadar dinlendiklerini hissetmezler ve sık sık uyku sersemliği yaşarlar.

Aşırı Uyuma Belirtileri Nelerdir?

Aşırı uyuma tanısal olarak geniş bir terimdir. Belirtileri arasında fazla uyuma (örneğin, uzun gece uykusu ya da istemsiz gündüz uykusu) ve sağlıksız uyuma alışkanlıkları yer alır. Aşırı uyuma bozukluğuna sahip olanlar çok çabuk uykuya dalarlar ve %90’ın üzerinde bir oranda sağlıkları için gerekli uykuyu aldıkları gözlemlenir.

Fakat verimlilik açısından yeterli uykuyu almalarına rağmen, sabahları kalkmakta zorlanabilirler ve hatta kafaları karışık, hırçın ve ataksik olabilirler. (Ataksi ya da kas koordinasyon bozukluğu bedendeki belirli kısımlar arasındaki koordinasyon eksikliğine sebep olur.)

Bahsedilen durumlara benzer uykudan uyanma sürecindeki uzun süreli değişimler kimi zaman uyku ataleti olarak da adlandırılır. Uyku ataleti günlük dilde “uyku sersemliği” olarak da adlandırılır. Yalnızca gece uykusundan değil, gündüz uykusundan uyandığınızda da aynı şeyi hissedebilirsiniz.

Bu uyku sersemliği sürecinde kişi uyanık gibidir. Fakat motor yetilerinin işleyişi yeterli olmayabilir. Hafıza kusurları, mekansal oryantasyon bozukluğu ve baş dönmesi görülebilir.

Bu uyanma süreci birkaç dakikadan birkaç saate kadar uzayabilir. Bundan doğan sürekli bir uyuma isteği, kişide uyandıktan sonra yapılanların hatırlanamamasına sebebiyet verebilir. Örneğin, uyku sersemliği kişinin kilometrelerce mesafeyi arabayla “otomatik pilottaymış” gibi katettiğini sonradan fark etmesine sebep olabilir.

karanlıkta bekleme

Çok Fazla (Kötü) Uyku

Bazı aşırı uyuma rahatsızlığına sahip hastalar geceleri 9 saat ya da daha fazla uyuyabilirler. Fakat, bu uyku genellikle iyileştirici ve tazeleyici bir uyku olmaz ve bu kişiler uykunun ardından dahi, saatlerce uyanmakta zorlanabilirler.

Bu vakalarda, fazla uyku sersemliği gün içinde istemsiz uyuyakalmalara sebep olabilir. Gün içindeki bu uykular genellikle uzun sürme (bir saat ya da daha fazla) eğilimindedir ve kişi uyku öncesinden daha zinde olmaz. Hatta, daha da yorgun hissederler.

Gece uykusu ne kadar alınırsa alınsın, bu tarz kestirmeler her gün olabilir. Diğer bir yandan, bu gün içindeki uykularda da uykunun kalitesi pek iyi olmayabilir. Bu kişiler, uzun süreler boyunca sersem gibi hissederler. Bu durum, “uyku atağından” farklı bir durumdur.

İstemsiz uyku süreçleri kişi etraftaki uyaranlar tarafından uyarılmadığında ya da aktif olarak bir eylemde bulunmadığında gerçekleşir. Örneğin, konferans sırasında, kitap okurken, televizyon izlerken ya da uzun yolda giderken uyuyakalınabilir. İş, toplantı ya da buluşma gibi çok fazla dikkat gerektiren durumlarda da meydana gelerek ciddi sonuçlar doğurabilir.

Aşırı Uyuma Rahatsızlığını Teşhis Etmek İçin Kriterler Nelerdir?

DSM-5 Tanı Ölçütleri Başvuru El Kitabına göre aşırı uyuma rahatsızlığını teşhis etmek için:

A. Kişi, günde en az 7 saat gece uykusu uyuyor olmasına rağmen aşırı uyku sersemliği ile birlikte aşağıdaki belirtileri gösteriyorsa:

  • Uyku isteğinin tekrarı ya da gün içinde uyuyakalma.
  • 9 saat ya da daha fazla bir süre boyunca uyku uyunmasına rağmen tazelenildiğinin hissedilmemesi.
  • Uyandıktan sonra etraftan gelen uyarılara yeterli ilgiyi gösterememe.

B. Hasta en az 3 ay içinde haftada en az 3 kez aşırı uyuma vakasını deneyimliyorsa

C. Aşırı uyuma bilişsel, sosyal ya da diğer önemli alanlarla kötü etkilere sebep oluyorsa

D. Aşırı uyku sersemliği başka bir uyku rahatsızlığı ile açıklanamıyor ve diğer uyku bozukluklarının (narkolepsi, parasomni gibi) belirtilerine benzer özellikler göstermiyorsa 

E. Aşırı uyuma fizyolojik açıdan belirli maddelerden (uyuşturucu, alkol, ilaç kullanımı vb.) kaynaklanmıyorsa

F. Aşırı uyuma akıl hastalıkları ve ilaç kullanımı ile ilişkilendirilemiyorsa

Ayrıca, DSM-5 Tanı Ölçütleri Başvuru El Kitabında  aşırı uyuma 3 kategoriye ayrılmıştır:

  • Minör: Haftada 1-2 gün, gün içinde zinde olunamıyorsa
  • Orta dereceli: Haftada 3-4 gün, gün içinde zinde olunamıyorsa
  • Aşırı: Haftada 5-7 gün, gün içinde zinde olunamıyorsa
aşırı uyuma

Aşırı Uyuma İle İlişkilendirilen Özellikler

Dinlendirmeyen uyku, otomatik pilotta hareket ediyormuş gibi davranışlarda bulunma, sabahları uyanmakta zorluk çekme ve uyku ataleti gibi durumlar oldukça rastlanan durumlar olsalar da, bunlar aynı zamanda narkolepsi gibi diğer rahatsızlıklarla da ilişkili olabilirler.

Aşırı uyuma bozukluğu olan kişilerin yaklaşık %80’i dinlenemediklerini belirtmekte ve sabahları uyanma problemi çekmektedirler.

Uyku ataleti, daha az yaygın olsa da, aşırı uyumanın en spesifik belirtilerinden biridir. Kısa uykular (30 dakikanın altında) uyumak uyku sersemliğinin üzerinizden atılmasını sağlayamaz. Aşırı uyuma bozukluğu olanların bekleme odası gibi yerlerde uyuyakaldıklarına tanık olabilirsiniz.

Ufak bir oranla da olsa, aşırı uyuma rahatsızlığına sahip kişilerin aile geçmişinde de uyku rahatsızlıkları görülebilir. Buna benzer bir şekilde, sinir sistemi bozuklukları, baş ağrısı, periferik damar bozukluğu (Raynaud sendromunda olduğu gibi) ve bayılma nöbetleri görülebilir.

Aşırı Uyuma Ne Kadar Yaygındır?

Gün içinde uyuma bozukluğu olup bu durumla ilgili bir şeyler yapmak adına uyku kliniklerine başvuran kişilerin %5-%10’una aşırı uyuma teşhisi konur. Avrupa ve Amerika’nın %1’i uyku sersemliğinden şikayetçidir. Aşırı uyuma, kadınları ve erkekleri eşit derecede etkiler.

Aşırı Uyuma Tedavisi

Bu hastalığı tedavi etmek için iki yaklaşım bulunmaktadır. Bunlardan biri, ilaç tedavisidir. Bir uyku uzmanı hastanın daha uzun süre uyanık kalmasını sağlayan ilaçlar yazabilir. İlaç kullanımı, kahve gibi psikoaktif maddeler tüketmekten daha iyidir. Çok fazla psiko-uyaran alımı ciddi sağlık problemlerine, özellikle de kardiyolojik problemlere yol açabilir.

doktora danışmak

İlaç bazlı olmayan tedaviler uyku düzenini düzenlemeye dayalı tedavilerdir. Bunun için, uyaranlara tepkiniz ve uyku sersemliği nöbetleriniz tespit edilir. Bu anlarda, kendinizi uyandırmak için çeşitli egzersizler yaparsınız. Ayrıca, konsantre olmanızı kolaylaştıran belirli teknikler de bulunmaktadır. Eğer bunlar işe yaramazsa, bu daha ciddi konsantrasyon problemlerine işaret ediyor olabilir.

Son olarak, uyku hijyeni de oldukça önemlidir.  Uyku hijyeni, hastanın daha iyi koşullarda uyumasını sağlamak için oluşturması gereken bir şeydir. Uyku hijyeni, sindirim faktörleri (uzanırken ya da uyumadan önce belirli gıdaları tüketmemek) ve çevresel faktörler (oda sıcaklığı, ışıklandırma vb.) ile ilgilidir. Diğer şeyler dinlenme ile ilgili çeşitli faktörlerle alakalıdır.

Tüm bunlarla birlikte, aşırı uyuma tedavi edilmesi gereken tıbbi ve psikolojik bir vakadır. Eğer bahsettiğimiz belirtileri okumak size aşırı uyumadan şikayetçi olduğunuzu düşündürdüyse, doktorunuza başvurmanızı öneriyoruz. Yalnızca profesyonel kişilerin doğru teşhis koyabileceğini unutmayınız.

Bibliyografya:

  • American Psychiatric Association (2014). DSM-5. The Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders.
  • Belloch, A., Sandín, B. and Ramos, F. (Eds.) (2008) Manual de psicopatología (2 vols.), revised edition. Madrid. McGraw-Hill.

Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.


  • American Psychiatric Association (2014). DSM-5. The Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders.
  • Belloch, A., Sandín, B. and Ramos, F. (Eds.) (2008) Manual de psicopatología (2 vols.), revised edition. Madrid. McGraw-Hill.

Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.