"In a Heartbeat": İki Gencin Aşkını Anlatan Harika Bir Animasyon

"In a Heartbeat": İki Gencin Aşkını Anlatan Harika Bir Animasyon

Son Güncelleme: 02 Mart, 2018

In a Heartbeat, sosyal medyada oldukça dikkat çekmiş sessiz bir kısa film. Bunun nedeniyse çok yalın ve güzel bir şekilde henüz ergen olan iki oğlanın aşkını anlatıyor olması.

Filmde gençlerden birinin diğerini gördüğü zaman hissettikleri ve başkalarının olaylara anlam veremeyen bakışları altındaki hikayeleri anlatılıyor.

Başarısı topluma eşcinsel aşkın nasıl erken yaşlarda ve karmaşık olarak ortaya çıktığını anlatmasında gizli. Bu erken yaşlar, duyguların ortaya çıkmaya başladığı ve yoğun hislerin nereden geldiğinin bilinmediği zamanlar.

“Eşcinsellik” kavramını açıklığa kavuşturalım

Hoşgörülü bir toplumda yaşasak da cinselliğin dominant bir modelini sergilemeyen azınlıklar için bu pek geçerli değil. Belli bir yaşta heteroseksüelliğe hoşgörülü olunsa da toplum henüz genç yaştaki cinsellik ve eşcinsellik için hazır değil.

Bu da bazı konularda açık olsak da bazılarında katı olduğumuz anlamına geliyor. Bütün bunlar cinselliğin kabul edilebilir olduğu biçimi dahilinde.

Sorun çok fazla belirsizlik olmasında. Toplumun cinsellikle ilgili bilmesi gereken her şeyi açıklığa kavuşturamayız ancak cinsel yönelimden bahsetmek önemli:

  • Arzunun nesnesini çevreleyen özel şeylere ilgi duyduğunuzu kabul etmek demektir.
  • Kendini bir sosyo-seksüel sınıfa koymaktır.
  • Cinsel davranışlarla sınırlandırılmamalı ve karıştırılmamalıdır.
  • Çeşitli yönleri vardır: cinsel çekim, erotik fanteziler, cinsel davranışlar, duygusal bağ…

İşte bu nedenle bazı mitleri yıkmak gerekiyor. EŞCİNSEL OLMAK ŞU DEMEK DEĞİLDİR:

  • Aynı cinsten olan kişilere her durumda arzu, fantezi, duygu beslemek ya da davranışlar sergilemek.
  • Tüm hemcinslerine karşı daima çekim hissetmek.
    kendine sarılan kız

Toplumdaki kafa karışıklığı

Egemen cinsiyet ikili (erkek-kadın) içinde normalleştirilen heteroseksüellikten farklı kimlik ve oryantasyona sahip bir kimse, çekim duygularıyla ilgili hassas olabilir. Daha sonra korku, güvensizlik ve endişe gelir… Kendilerinin, çevrelerinin ve toplumun normal işleyişine devam etmesi gereken bir süreçte karışıklık yaşanır.

Bu nedenle “In a Heartbeat” gibi filmler insanların duyguları anlamasına ve değer vermesine yardımcı olur. Bu duygular hakkında nasıl düşünülmesi gerektiğini bilmedikleri duygulardır. Neden? Çünkü bu kısa film aşkın ve çekimin kime ve hangi cinse karşı olursa olsun normal olduğunu gösteriyor.

Çoğu zaman kişinin cinsel yönelimini kabullenmesi yıllar alıyor. Bu kabullenme cinsiyete bağlı duyguların, düşüncelerin ve davranışların normale döndürülmesi ile olur. Ama zaman tek başına yeterli değil. Uygun geçişin önünde başka engeller de bulunuyor.

oturan üzgün çocuk

In a Heartbeat: eşcinsel bir çocuk olmanın zorluğu

Böyle zorluklar ortaya çıkıyor çünkü sosyal öğrenmede yeri yok. Çoğu heteroseksüel insan kadın ve erkek arasındaki ilişkinin nasıl ilerlediğini bilir. Ama bunu aynı cinsten iki kişi için de söyleyebilir miyiz?

Bu da eşcinsellerin nasıl sıfırdan başladığının bir göstergesi. Yani cinselliklerini keşfedebilmek için özel alanlarına çekilmek zorundalar. Aslında bu özel alan arayışı, aslında toplum tarafından cinsel davranışların geleneksel anlamda nasıl kabul görmediğini gösteriyor.

Sosyal ve ailevi gerilimler insanların olumsuz sözler ve davranışlar gösterdiği bir yanardağ gibidir. Genelde cinsel baskı kişinin gelişimini olumsuz etkiler.

In a Heartbeat gibi filmler ne yazık ki haber niteliğinde. Çünkü toplumda hala farklı cinsel yönelimleri anlamayan ve kabul etmeyen kesimler var. Bildikleri yalnızca geleneksel olarak kabul edilen kadın-erkek ilişkisinden öte değil. Bu nedenle bu bilgiyi yaymak bizim için önemli. Çünkü konu cinselliğe geldiğinde anlaşılması ve üzerinde tartışılması gereken konular var.


Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.